Şengal üzerinde yeni oyunlar oynanmaktadır. Türkiye’nin “ikinci Kandil’e izin vermeyiz” ve KDP’nin “gerilla oradan çıksın” demeleri bir oyunun parçası olarak gündeme getirilmektedir. Musul’un nasıl bir yönetime kavuşacağı en fazla da Êzidî Kürtleri ilgilendirdiği halde, Êzidî Savunma Güçleri’nin (YBŞ) Musul operasyonuna katılmasının engellenmesi de aynı oyunun parçası olmaktadır. Bu da Êzîdîlerin Şengal’de kendi kendilerini yönetmelerinin, yani özerk bir yönetim olmalarının önüne geçmek ve öz savunma güçlerinin oluşmasını engellemektir.
Êzîdîleri 74. Fermandan ne KDP, ne Irak yönetimi koruyabildi. Êzîdîler neredeyse tümden soykırıma uğrayacaklardı. On iki fedai gerilla stratejik iki-üç noktayı tutarak bu soykırımın önüne geçti. Daha sonra Rojava ve Medya Savunma Alanından gerillalar Şengal’e koşarak bu on iki gerillayla birlikte Şengal’i korudular. Daha sonra da IŞİD’in Şengal merkezi ve çevresinden atılmasını sağladılar. Herhalde bu gerilla güçleri olmasaydı şu anda oradaki KDP peşmergeleri de bulunamazdı. Her şeyden önce bu gerçekliklerin unutulmaması gerekir.
İşte bu gerçeklikler nedeniyle Êzîdîler Şengal’de meclislerini kurdular, öz yönetimlerini oluşturdular. Bir daha fermana uğramamak için de öz savunma güçleri olan YBŞ’yi kurdular. Bunlar ana sütü kadar Êzîdîlerin hakkıdır. Hiç kimsenin bu özerkliğe ve öz savunmaya karşı çıkma hakkı ve gerekçesi olamaz. Kaldı ki demokratik normlar ve değerler de Şengal’in özerk olmasını gerektirir. Êzîdîler insanlık tarihinin en eski inançlarından olduğundan korunması sorumluluğu BM, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kurumlara da aittir. Hatta bölgede askeri gücüyle siyasi gelişmelere etkide bulunan ABD’nin de tarihi, ahlaki ve siyasi sorumluluğu vardır.
BM, Avrupa Birliği ve tüm uluslararası kurumların Şengal’de Êzîdîlerin özerkliğini sağlama sorumluluğu vardır. Tüm bu uluslararası kurumlar ve ABD’in hem Irak hem de Başurê Kurdistan hükümetine “Êzîdîlerin mevcut özerk yönetimlerini ve öz savunmalarını kabul edin” demesi gerekmektedir. Yaşananlardan sonra Êzîdîlerin kaderi ve geleceği Başur Kürdistan hükümeti ve Irak yönetimine bırakılamaz. Yoksa bu kurumların ve devletlerin insan hakları ve demokrasi değerlerinden söz etmeleri tutarlı olmaz.
BM derhal devreye girmeli, Êzîdîlerin özerk bir yapıya kavuşması için çalışmalar yürütmelidir. Şengal ve çevresinde Êzîdîlerin özerk yönetime kavuşması ve kendi öz savunmalarına sahip olması için hem Irak hükümeti, hem Şengal’deki Êzîdî özerk yönetim güçleri, hem de alanda varlığı bulunan Başurê Kürdistan yönetimi ile görüşmeler yapmalıdır. Şengal’in özerk bir yönetime kavuşması için BM’nin devreye girmesi önemlidir ve tarihi sorumluluğudur. Avrupa Birliği, ABD ve BM Konseyi daimi üyesi olan Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa da Şengal’de özerk bir yönetim olması için rollerini oynamalıdırlar. Yoksa Irak hükümeti ve KDP, Êzîdî halkının bu en demokratik hakkını kabul etmeyerek Şengal’i yine eskisi gibi yönetme yaklaşımını sürdürür. Nitekim KDP ve Irak hükümetinin yaklaşımları bu durumu ortaya koymaktadır.
Êzîdî meclisi ve Êzîdîler bu konuda bir kampanya başlatabilirler. Tüm Êzîdîler bir imza kampanyasıyla Êzîdîlerin özerk olması konusunda BM’ye, Avrupa Birliği’ne, ABD’ye ve diğer uluslararası kurumlara başvuru yapabilirler. Êzîdîler Irak’ta dengeler yeniden şekillenirken mutlaka kendi kendilerini yönetecekleri özerk bir yapıya ve öz savunma güçlerine kavuşmalıdırlar. Irak’ta vilayetlerin meclisleri ve valilikler etrafında oluşmuş yönetimleri vardır. Ancak Şengal için bu yetmez. Şengal tamamen kendi kendini yöneten ve öz savunmasını yapan özerk bir yönetime kavuşmalıdır. Êzîdîlerin önüne böyle bir tarihi fırsat çıkmıştır. Bu fırsatı kaçırmamaları gerekir. KDP bazılarını peşmerge yaparak, bazılarını ekonomik olarak etkileyerek, bazılarına baskı yaparak ve bazılarına Türkiye müdahale eder tehdidi yaparak böyle bir özerk yapılanmanın önüne geçmek istemektedir. Sanki 74. Ferman olmamış, Êzîdîler büyük acılar çekmemiş gibi Şengal’in eskisi gibi yönetilmesini istemektedir. Bunu Êzîdîlerin kabul etmemesi gerekir.
PKK’nin de, KDP’nin de, YNK’nin de, Goran’ın da, Yekgurti İslam’i ve Komala’nın da, diğer siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin de Êzîdîlerin özerk bir yönetim kurmalarına, kendi kendilerini yönetmelerine ve öz savunma güçlerine sahip olmalarına yardımcı olması sorumluluğu vardır. Kürt ulusal birliği Şengal’de böyle bir sorumluluk üstlenebilir. Tüm Kürt partilerinin Êzîdîlere karşı böyle bir sorumluluğu bulunmaktadır.
Şengalin ikinci Kandil olacağı yönlü propagandalar Êzîdîlerin öz yönetimini ve öz savunmasını önlemeye yönelik bir planın parçasıdır. Şengal, Êzîdîlerin kutsal dağıdır; kutsal yaşam mekanıdır. Orada Êzîdîlerin öz yönetimi ve öz savunması olur. Hiçbir siyasi parti ben buraya egemen olacağım diyemez. Sadece Êzîdîlerin özyönetimi ve öz savunmasına katkı sunarlar. Gerillaların da, peşmergelerin de böyle bir sorumluluğu vardır. Bu açıdan Şengal’in kime ait olup olmayacağı değil de Êzîdîlerin özerkliğinin olacağı bir yer olarak ele alınması gerekmektedir.
Êzîdîler Avrupa Birliği’ne başvurmalı, özerklikleri için destek istemelidirler. ABD’den ve Rusya’dan Êzîdîlerin özerkliği için destek istemelidirler. Rusya’da önemli sayıda Êzîdî Kürt vardır. Bu açıdan Rusya’nın da bu özerkliği BM’de ve BM Konseyinde savunma sorumluluğu vardır. Rusya’daki Êzîdî Kürtler de Rusya üzerinde bu çalışmayı yürütmelidirler. Avrupa’daki Êzîdî Kürtler Avrupa Parlamentosu ve Konseyi üzerinde böyle bir çalışma yürütmelidirler. AB bizim sınırlarımız dışındadır diyemez. Bu, tüm insanlığı ve demokratları ilgilendiren bir sorundur. Êzîdîlerin özerkliğini savunmayanlar kendilerine demokrat diyemezler. Irak’ın ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesinden söz edemezler.
Şengal’in özerkliği Irak’ın ve Başurê Kürdistan’ın demokratikleşmesi açısından da önemlidir. Şengal demokratik özerk yönetime kavuşursa bu doğrudan Irak’ın ve Başurê Kürdistan’ın demokratikleşmesini etkileyecektir. Farklı etnik ve inanç topluluklarının özerkliklerinin tanınması Irak’ı hem barışa hem istikrara kavuşturacaktır. Şengal’in özerkliği en fazla da Başurê Kürdistan’ı etkileyerek Başurê Kürdistan’da demokratikleşmede önemli gelişmeler ortaya çıkaracaktır. Bu açıdan bakıldığında bile BM, AB, Rusya, ABD, Çin, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin Êzîdîlerin özerkliğini savunmaları gerekir.
Söz konusu uluslararası kurumlar ve devletlerin hiçbiri Şengal’in özerkliğine karşı çıkamaz. Bu açıdan Êzîdîlerin bu yönlü çalışmayı hızlandırmaları gerekir. Bu çalışmalar hızlandırılırsa ve iyi anlatılırsa bu ülkeler özerkliği destekler, Irak ve KDP de Êzîdîlerin özerkliğini ve öz savunmasını kabul eder.
KAYNAK:YENİ ÖZGÜR POLİTİKA