Şehitler ayı vesilesiyle ANF’ye konuşan Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Cevahir Manukyan, Mayıs ayının Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketleri için ortaya konulan devrimci direniş ve verilen şehitler bağlamında en manevi ay olduğunu söyledi.

BÖG savaşçısı Cevahir Manukyan, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü ile başlayan Mayıs ayının, 1 Mayıs '77, 6 Mayıs Denizlerin idamı, 18 Mayıs İbrahim Kaypakkaya'nın, Dörtlerin, Haki Karer'in ölümsüzleşmesi, 31 Mayıs Nurhak özgürlük savaşçılarının, Metin Lokumcu'nun ve nice isimsiz kahramanın ölümsüzleştiği bir ay olduğuna dikkat çekti.

Mayıs ayının Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketi açısından en büyük direnişlerin gerçekleştiği ay olduğunu dile getiren Cevahir Manukyan, Mayıs ayının bu anlamda devrimci önderleri ve savaşçıları yitirildiği bir ay olmasıyla beraber, devrimci önderlerin ve savaşçıların sergiledikleri direniş, kararlılık, cesaret tohumlarının halklar tarafından filizlerinin büyütüldüğü bir ay olduğunu söyledi.

Ve bugünün devamcıları olarak kendini tanımlayanların Mayıslarda ekilen tohumlara olan bağlılıkları, onlara olan sorumlulukları olmadan devrimcilik adına ve ezilen halklar adına yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını belirten Cevahir Manukyan, Mayıs ayının aynı zamanda zindan direnişlerinin Dörtlerin alevi ile büyütüldüğü ve her yere yayıldığı bir ay olduğunu ifade etti.

80 Askeri diktatörlüğünün zindanlarında verilen her tavizin arkasından daha büyük baskı ve zulüm getirdiğini söyleyen Cevahir Manukyan,  Dörtlerin bedenlerini ateşe vermesinin faşist askeri diktatörlüğe verilen tavizin yalnızca taviz olmadığını, devrimciler ve ezilen halklar için bir felaket olduğunun bilinciyle gerçekleştirilen stratejik bir eylem olduğunu vurguladı.

BÖG savaşçısı Cevahir Manukyan, olağanüstü yönetimlerle, faşist diktatörlükle pazarlığın olmayacağının, devrimcilerin hiç bir koşul altında taviz veremeyeceğini, teslimiyeti ve ihaneti her koşulda reddetmesi gerektiğine en iyi örneğin Dörtler ve ortaya koydukları stratejik eylem olduğunu belirtti.

Aynı şekilde bugünün Türkiye'sinde AKP/Saray ve DAİŞ faşizmine karşı verilecek en ufak bir tavizin, en ufak bir alan açma, meşru gösterme çabası karşısında geriye çekilmenin Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfı ve ezilenleri için felaketten başka hiçbir sonuç getirmeyeceğini kaydeden Cevahir Manukyan, ‘Birleşik Özgürlük Güçleri olarak ilk tohumumuzu toprağa geçen senenin 25 Mayıs'ında verdik. ‚ dedi.

BÖG Komutan Bedrettin Akdeniz’in  geçen yıl, Til Xenzir'de Mayıs ölümsüzlerinden biri olduğunu, bütün Mayıs ayı ölümsüzleri ve diğer bütün devrim şehitlerine olan bağlılık ve sorumluluk gereği Mayıs şehitlerinin yarattıkları değerlerin, mirasın devamcısı, savunucusu olmak konusunda kesin bir kararlılığa sahib olduklarını ifade etti.

AKP-Saray ve DAİŞ faşizminin katliamcı politikalarına hız verdiği bu süreçte yaratılan bu devrimci direniş mirasına daha fazla sahip çıkılması gerektiğini belirten Cevahir Manukyan, mücadeleyi büyütmenin, savaşın ideolojik ve pratik olarak her alana taşınması gerektiğine dikkat çekti.

AKP/Saray ve DAİŞ çetelerine karşı bu temelde mücadeleyi daha fazla büyütmeye gayret ettiklerini söyleyen Cevahir Manukyan,  faşist AKP/Saray ve DAİŞ çete zihniyetinin halklara karşı her alanda başlattığı ve gün geçtikçe büyüttüğü savaşa karşı bütün ezilen Türkiye ve Kürdistan halkları ve işçi sınıfını bu mirasa bağlılığa, faşizme karşı her alanda savaşmaya çağırdıklarını belirtti.