İsveç’in Borlänge kentinde yaşayan Kürt kadınları Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun 14. Yıldönümü dolayısıyla düzenledikleri bir toplantıda 15 Şubat 1999’dan üç Kürt kadınının Paris’te katledilmesine kadar uzanan komplo sürecini mercek altına aldılar.

Sema Kürt Kadın Derneği’nin düzenlediği toplantı, Paris’te 9 Ocak günü katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Avrupa Kadın Hareketi’nden Zeynep Kürdistani , uluslararası komplonun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın şahsında tüm Kürt Halkına yapılan bir komplo olduğunu vurgulayarak “Bu komplo özgürlük umutlarıyla mücadele kararlığına ulaşan, özgürlüğünü ve varlığını Başkan Apo ile bütünleştiren Kürt Halkının iradesine, O’nun şahsında varlık bulan ve toplumsallığı yaratan halk gerçeğine karşı gerçekleştirilmiştir” dedi.

KOMPLO ÖZGÜR KADIN ÇİZGİSİNE KARŞI YAPILMIŞTIR

Kürdistani, Öcalan’ın Kürt kadınlarının özgürlüklerine kavuşmaları için verdiği mücadeleyi özetledikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ezilen, yok sayılan ve yaşam alanı daraltılan Kürt kadını Başkan Apo ile yoldaş olmasıyla birlikte öz örgütlülüğüne ve öz gücüne kavuşmuştur. Bundan dolayıdır ki bu komplo aynı zamanda irade gücü kazanan özgür kadın çizgisine karşı yapılmıştır.”

 Kürt kadının varlığını ve geleceğini Öcalan’ın varlığında bulduğunu söyleyen Kürdistani “Başkan Apo 14 yıldır İmralı işkence sisteminin ağır tecrit koşullarında gerçekleştirdiği direnişle Kürt Halkına ve Kürt kadınına yaşam alanı açmıştır. Her gün işkence koşullarında kendini var etme ve yeniden yaratma mücadelesiyle 40 milyon Kürdün varlığını korumuş ve özgürlüğünü sağlamıştır” şeklinde konuştu.

Kürt kadınının Öcalan’ın ortaya koyduğu kadın kurtuluş ideolojisiyle kendini tanıdığını ve gücünün farkına vardığını, bin yılllık ezilmişlik ve kölelik tarihinden mücadelenin en ön saflarında yer alarak intikam aldığını vurguladı.

ÜÇ KÜRT KADINI ANILDI

Toplantıda 9 Ocak günü Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylamez’in yaşamları ve mücadeleleri anlatıldı. Paris katliamının 15 Şubat 1999’de başlatılan komplonun bir devamı olduğu değerlendirmesini yapan kadınlar üç Kürt kadınını katlederek Kürt Halkını sindirmeye çalışanların amaçlarına ulaşamadıklarını, meydanları dolduran milyonların Kürt Halkının düşmanlarına gerekli yanıtı verdiğini belirttiler.

Kadınlar daha sonra imzaladıkları protesto kartlarını Fransız Hükümeti’ne gönderdiler.