Cehennem gibi günler

Cehennem gibi günler

DAİŞ çetelerinin her gün yeni bir vahşeti ortaya çıkıyor. Taciz, tecavüz ve katliam terörü gölgesinde Halep’te üniversite okuyan Kobanêli Emîne Muhammed, sırf okumak için kara çarşaf giymek zorunda kaldığını söyledi. Çarşaf giymeyenlerin tecavüze uğradığına ve öldürüldüğüne dikkat çeken Emîne Muhammed, çetelerin tacizlerine tepki gösteren Muhammed adlı arkadaşlarının gözleri önünde başının kesildiğini ve bir arabanın arkasına bağlanarak dolaştırıldığını kaydetti. O günleri cehennem gibi günler olarak tanımlayan Emîne Muhammed, “Onlardan korkmuyorduk, tiksiniyorduk” dedi.

Yaptıkları katliam ve vahşetle anılan DAİŞ çetelerinin sivillere yönelik saldırıları, tacizleri, tecavüzleri, talanları ve kafa kesmeleri yeni değil. Tüm bunların bir tanığı da Arîn Mîrkan Çadır Kenti’nde kalan Kobanêli Halep Üniversitesi Arap Edebiyatı Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Emîne Muhammed. Üç yıl boyunca yaşadıklarını ajansımıza anlatan Emîne Muhammed, Halep’e her gittiğinde hem yolda hem okulda sıklıkla DAİŞ çetelerinin taciz ve tehditlerine maruz kaldığını vurguladı. Emîne Muhammed, yaşadığı bir vahşeti asla unutmuyor. Emîne Muhammed, çetecilerinin tacizlerine tepki gösteren Muhammed adlı arkadaşlarının gözleri önünde kafasının kesildiğini ve başının bir arabanın arkasına bağlanarak Halep’te gezdirildiğinin altını çizdi.

‘SIRF OKUMAK İÇİN ÇARŞAFA BÜRÜNDÜM’

Kobanê’den Halep’e 2 saatlik yolun 15 saate uzadığını ve her defasında yolun bir işkenceye dönüştüğünü belirten Emine Muhammed, yol boyu DAİŞ, ÖSO, El-Nusra ve Esad’a bağlı askeri güçler tarafından oluşturulan kontrol noktalarında, halka yönelik keyfi tutumların sergilendiğini söyledi. Kontrol noktalarında çetelerin kadınlara korkunç saldırılarda bulunduğuna dikkat çeken Emîne Muhammed, çetelerin tesettürlü olmayan kadınlara tecavüz ettiğini ve birçoğunu da katlettiğini ifade etti. Okumak için kara çarşafa bürünmek zorunda kaldığını vurgulayan Emîne Muhammed, o zorlu günleri şöyle anlattı: “Ailem beni irademle hareket eden ve kendi isteklerim doğrultusunda yaşama bakan bir kadın olarak yetiştirdi. Fakat DAİŞ yüzünden hiç görmediğim zulmü gördüm. Sırf okumak için kara çarşafa büründüm. O dönem bana cehennem gibi geliyordu. Fakat yapacak hiçbir şeyim yoktu, okumak zorundaydım. Her kontrol noktasında, bizi arabadan indirip kontrol ediyorlardı. Peçelerimizi açıp yüzümüze bakıyor ve taciz ediyorlardı. Keyfiyetçi yaklaşımları ve taciz saldırıları, onların tüm dünyaya yaydığı Müslümanlık mücadelesine uymuyordu.”

‘ONLARDAN KORKMUYORDUK TİSKİNİYORDUK’

“Gözlerimi de kara bir tül ile kapadım, adeta bir işkenceydi. Bu işkenceyle her okula gidiyordum” diyen Emîne Muhammed, okulda da aynı psikolojik ve fiziksel işkencenin sürdüğünü ifade etti. Emîne Muhammed, DAİŞ yanlılarının tüm üniversitelerde örgütlendiğini belirterek, çetelerin okulda terör estirdiğini, ansızın derslik kapılarını açarak kadınların kıyafetlerini kontrol ettiğini ve öğretim görevlilerinin ise buna sessiz kaldığını söyledi. Emîne Muhammed, şöyle devam etti: “Üç yıldır DAİŞ çeteleri Halep’te terör estirdi. Bir yandan DAİŞ, bir yandan ÖSO, bir yandan El-Nusra… Böylesi bir şiddetin devam ettiği Halep sokaklarında dolaşmak bile neredeyse imkansızken, okulumu bitirmeyi inat etmiştim. Bu yüzden tüm yapılanlara sessiz kalıyordum” dedi. DAİŞ çetelerinin ellerini kollarını sallaya sallaya okulda dolaştıklarını ve kadınları taciz ettiğini dile getiren Emîne Muhammed, çetelerin üniversitedeki eğitimi ve öğrencilerin giyim kuşamlarını dahi kendi isteklerine göre şekillendirmeye kadar ileri gittiğini kaydederek, çetelerin kendilerine, “Siz Allah’tan değil, bizden korkuyorsunuz” dediğini belirtti. Emîne Muhammed, “Onlardan korkmuyorduk, tiksiniyorduk” dedi.

‘MUHAMMED’İN KAFASINI KOPARDILAR’

Okulun son dönemlerinde DAİŞ’in artık şiddette sınır tanımadığına vurgu yapan Emîne Muhammed,  Muhammed adlı Kobanêli arkadaşının onlara gösterdiği tepkiden dolayı katledildiği günü şöyle aktardı: “Bir gün yine çeteler okula girdi. Zaten üniversitede birçok kişi DAİŞ sempatizanıydı. O gün yine her gün olduğu gibi bize taciz saldırısında bulundular. Arkadaşım Muhammed, onlara bağırdı, ‘Siz insan değilsiniz’ dedi. Sırf bu sözünden dolayı Muhammed’in anında kafasını kopardılar. Ardından onun cansız bedenini arabanın arkasına bağlayıp, Halep sokaklarında sürüklediler. Tüm bunlar gözlerimizin önünde yaşandı. O günden sonra okuluma devam edemezdim. Okulumu dördüncü sınıfta bırakmak zorunda kaldım.”

‘ÇADIRDA TRAVMAYI ATLATMAYA ÇALIŞIYOR’

Kobanê’ye döndükten bir süre sonra DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarının başlamasıyla Suruç’a gelmek zorunda kalan Emîne Muhammed, şimdi ise çadır kentte yaşadığı travmayı atlatmaya çalışıyor.  Suriye’de yaşanan savaştan dolayı devletlere olan inancının kırıldığının altını çizen Emîne Muhammed, şunları kaydetti: “Suriye savaşıyla devlete karşı tam anlamıyla düşman bir tavır aldım. Bir kere de ansızın devletler yıkılabiliyormuş. Şuan nerden geldiğin hiç bilmediğimiz bir çete örgütü, bize saldırıyor. Bunlar Suriyeli bile değil. Bunlar nereden geldi? Bunların Suriye’ye ve Rojava’ya girmesine Esad sebep oldu. Zamanında aklını kullansaydı, ülke yerle bir olmazdı. Bunca insan talan olmazdı. Burada bu çadır kentte kalarak mağdur olmamızın da tek sorumlusu Esad…”