‘Cezaevlerinde 90’lı yılları aratmayan sürgün politikaları yeniden devrede’
‘Cezaevlerinde 90’lı yılları aratmayan sürgün politikaları yeniden devrede’
‘Cezaevlerinde 90’lı yılları aratmayan sürgün politikaları yeniden devrede’
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan PKK'li tutsaklar, cezaevlerinde 90'lı yılları aratmayan sürgün politikalarının yeniden devreye konulduğunu belirterek, "AKP'nin baskıcı politikalarına karşı herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde geçtiğimiz gün yaşanan sürgünlerin ardından PKK'li tutsaklar avukatları aracılığıyla yazılı açıklama yaptı. Cezaevlerinde gün artan bir biçimde "12 Eylül faşizmi"ni aratmayacak politikaların yürürlüğe konulduğuna yer verilen açıklamada, "Bilindiği üzere Kürt Halk Önderimiz Sayın Abdullah Öcalan 21 Mart Newroz'unda Kürt sorununun demokratik siyasal çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesini esas alan yeni bir süreç başlattı. Gerek Türkiye ve Kürdistan kamuoyunda, gerekse uluslararası kamuoyunda büyük bir destek ve heyecanla karşılandı. Bu sürecin ilerlemesi için özgürlük hareketi ve halkımız üzerine düşeni fazlasıyla yaptı, yapıyor. Ancak söz konusu demokratik yasal alt yapı oluşturulmaya gelince AKP-devleti adım atmamakta, oyalamakta, milliyetçi-faşizan politikalar geliştirerek Türkiye halklarının geleceğini tehlikeye atmaktadır" denildi.
Demokratik çözüm sürecinden bahsedildiği bir dönemde Rojava'da halkın kazanımlarının "eli kanlı" çeteler eliyle bastırılmak istenildiğine dikkat çekilen açıklamanın devamında, "Gerçekleri örtbas etmek için utanç duvarları örmektedir. Buna paralel olarak Kürdistan ve Türkiye'de halklarımızın her türen demokratik etkinliklerine polis zoruyla müdahale etmekte, derinden ve sessizce şafak baskınları yaparak siyasal soykırım operasyonlarıyla yeniden zindanları doldurmak istemektedir. Gün geçmiyor ki, yasaklar, hak gaspları, işkenceler gündeme gelmesin. Hasta arkadaşlarımız 'cezaevi koşullarında kalamaz' raporları olmasına rağmen göz göre göre ölüme terk edilmektedir. Özellikle son süreçte cezaevlerinde 90'lı yılları aratmayan sürgün politikaları tekrardan devreye konulmuştur. Muş, Siirt, Batman, Mardin ve en son bulunduğumuz Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde hiçbir gerekçe olmaksızın bir saat içinde arkadaşlarımız apar topar Edirne F Tipi Cezaevi'ne sürgüne gönderilmiştir. Bizlere ve ailelerimize yapılan bu işkencenin sistematik olarak birçok biçimde tüm topluma yapıldığının bilincindeyiz. Gelinen aşamada AKP devletinin çözüm sürecini sabote eden faşizan yönelimleri ve 12 Eylül zindan direnişinden intikam almak için geliştirdiği şiddet ve sürgün politikaları açığa çıkmış. AKP'nin gerçek yüzünü teşhir etmiştir. 'Ya demokratikleşmekten ya da çöküşten başka bir kurtuluşu olmayan' AKP devleti ne kadar faşizan politikalar geliştirilse geliştirsin Kürt sorununun demokratik siyasal çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik duruşumuzu bozamayacak, gündemimizi değiştiremeyecektir. Hiçbir şekilde baskılar karşısında sessiz kalmayacak, devrimci onurumuzu korumaktan ve direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu temelde AKP'nin bu tehlikeli gidişatına dur demek için başta Kürt halkı olmak üzere, tüm demokratik çevreleri duyarlı olmaya AKP'nin katliamcı, faşizan, baskıcı politikalarına karşı harekete geçmeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.