Cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalar dayatılıyor-YENİLENDİ

Cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin konuşan TUAD Eşbaşkanı Ebedin Aktaş, "Tutsakların durumu her geçen gün daha da ciddi bir hal almakta. İnsanlık dışı uygulamalar dayatılmakta" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi direnişleri devam ediyor. 1 Mart'ta açlık grevi eylemi tüm cezaevlerine yayılırken, tutsakların durumu her geçen gün daha da ciddi bir hal almakta. Yeni oluşturdukları yönetim ile Çukurova bölgesinde bulunan cezaevlerine ilişkin çalışmalarına daha da hız verdiklerinin söyleyen TUAD Eşbaşkan Ebettin Aktaş, tecridin kırılması için Çukurova da bulunan cezaevlerinde bugüne kadar çok sayıda eylemlerin yaşandığını belirtti.

Cezaevlerinin saldırı ve teslim alınmaya çalışılan mekanlar haline geldiğinin altını çizen Aktaş, "İnsanlık dışı uygulamalar dayatılmakta. Kabul edilmediğinde ise işkence sürgün ve hücre cezaları uygulanmaktadır. Şu aşamada genel süreç ile birlikte Çukurova cezaevleri de kaynayan kazan halini almıştır" şeklinde konuştu.

'DİRENİŞ DALGA DALGA BÜYÜYOR'

Tüm bölgeye yayılan açlık grevlerine ilişkin konuşan Aktaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağır tecrit politikaları son bulana dek direniş dalga dalga büyüyecektir. Bölgemizde yoğun sürgünler uygulanmaktadır. Başlayan açlık grevlerinin kırılmasına dönük yoğun tempoda gayri ahlaki bir yaklaşımı esas alan saldırılar yapılmaktadır. Bu çerçevede siyasi tutsaklar son aile görüşmesinde inançlı ve kararlı olduklarını belirtmişlerdir. Ve mücadelenin tecrit son bulana dek devam edeceğini aktarmışlar."

OHAL resmi olarak kalkmış olsa da uygulamalarının cezaevlerinde devam ettiğini belirten Aktaş, "OHAL kalktı diye propaganda yapan hükümet OHAL’i daha da derinleştirmiş durumda. KHK’ler bunun sadece görünen bir yüzü. OHAL olgusu cezaevlerinde siyasi ve düşünce tutsaklarına karşı daha tutarsız bir biçimde pratik kılınmaktadır. Tutsaklara dönük yapılan saldırı politikalarının altında AKP-MHP faşist yaklaşımının ürünü olan insanlık dışı uygulamalar ile vücut bulmaktadır" diye konuştu.

‘ÇOK SAYIDA SUÇ İŞLENMEKTE’

Siyasi tutsaklara yönelik cezaevlerinde bir çok suçun işlendiğine dikkat çeken Aktaş, bu durumun ailelere de yansıtıldığını ve çıplak arama, ağız arama, elini başına kavuşturarak arama, küfür, hakaret, süngerli oda ve daha onlarca suçu belgeli bir şekilde dosyalarında derlediklerini söyledi. Bu çerçeve de cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini gündemde tutarak gözlemci heyetler eşliğinde raporlar tuttuklarını aktaran Kara, İHD kurumu ile uyumlu çalışarak bu yaşanan hak ihlallerini deşifre edeceklerini söyledi.

Hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken Aktaş konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Bu tutsakların hem tedavileri engellenmekte, hem de ilaçları aksatılmakta. Aileleri de aynı şekilde mağdur edilmekte. Yine birçok arkadaşımızın doktor raporunda cezaevinde kalamaz denilmesine rağmen tamamen keyfi uygulamalar çerçevesinde cezaevlerinde tutulmakta. Tutsaklara teslim olursan tedavi olursun olmazsan ölürsün gibi çirkin bir politika yürütülmektedir."