Cezaevlerinde zulmün haddi hesabı kalmadı
Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Üyesi Altan, cezaevlerinde baskı ve işkencenin kaygı verici boyutlara vardığına dikkat çekerek, dayanışma çağrısı yaptı.
Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Üyesi Altan, cezaevlerinde baskı ve işkencenin kaygı verici boyutlara vardığına dikkat çekerek, dayanışma çağrısı yaptı.
İzmir Şakran, Menemen, Kırıklar, Ödemiş Balıkesir, Burhaniye, Kepsut ve Bandırma cezaevlerinde baskılar her geçen gün artıyor. Şubat ayında Şakran cezaevinde bulunan PKK’li kadın ve erkek tutsakların baskı ve işkencelere karşı başlattığı ve diğer cezaevlerinde bulunan tutsakların katılımıyla büyüyen, 62 gün süren açlık grevi eylemi KCK’nin çağrısı üzerine sona erdirilmişti. Açlık grevi eyleminin ardından cezaevlerinde baskı ve işkenceler artarak devam etti. Özellikle Şakran, Bandırma ve Menemen cezaevlerinde bulunan başta PKK’li tutsaklar olmak üzere hasta tutsakların da bulunduğu siyasi tutsaklara dönük saldırılar dikkat çekiyor.
Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Üyesi Sema Altan, Ege cezaevlerinde yaşanan baskı ve işkence uygulamalarına ilişkin ANF’ye bilgi verdi...
‘AÇLIK GREVİNDEN HEMEN SONRA SALDIRDILAR’
Açlık grevi eyleminin hemen ardından Balıkesir, Bandırma cezaevinde tutsaklara saldıran gardiyanların çok sayıda PKK’li tutsağı yaraladığını belirten Altan, “Tutsakların aileleri görüşe gittiğinde çocuklarının bedeninde darp izlerini görüyor. Birçok tutsağın yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanmalar ve morluklar görüyorlar” diye aktardı.
Bandırma Cezaevinin özel bir uygulama alanına dönüştüğünü anımsatan Altan, Bandırma’da baskı ve işkencelerin her geçen gün arttığına dikkat çekti.
‘MENEMEN CEZAEVİNDE HASTA TUTSAKLAR ÖLÜME TERK EDİLDİ’
Menemen Cezaevinde bulunan üç hasta tutsağa yönelik insanlık dışı uygulamaları da açıklayan Altan, iki eli olmayan ve uzun süredir kamuoyunun da gündeminde olan hasta tutsak Ergin Aktaş’ın tek hücrede tutulduğunu söyledi. Aktaş’ın bir yıldır tek başına tutulduğunu belirten Altan, hasta tutsak Aktaş’ın ellerini kullanamadığı için yıkanamadığını ve bu nedenle vücudunda mantar oluştuğunu aktardı. Altan, hücrenin nemli ve havasız olmasından ötürü hasta tutsak Aktaş’ın KOAH hastalığına da yakalandığını kaydetti. Aktaş’ın yanı sıra tekerlekli sandalye ile hareket edebilen, belden aşağısı felç olan Ahmet Hemi isimli tutsağın da fizik tedavisinin geciktirildiğini ve bu nedenle durumunun kötüye gittiğini de paylaşan Altan, Hemi’nin bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti. Yatalak halde olan 68 yaşındaki Yusuf Bulut’un da tedavi edilmediğini söyleyen Altan, Bulut’un Adana’daki ailesine yakın bir cezaevine gitme isteğinin de cezaevi idaresi tarafından reddedildiğini dile getirdi.
‘KALP HASTASI TUTSAK TEDAVİ DÖNÜŞÜ HÜCREYE KONDU’
İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi'ne Kırıklar F tipi Cezaevinde tedavi için götürülen, kalp kapakçığı iltihabı hastası olan Şeref Gülen’in cezaevi dönüşünde tek hücreye alındığını da anlatan Altan, bu uygulamayı anlamanın imkansız olduğunu aktardı. Kalp hastası ve tedaviden henüz dönmüş bir insanı tek hücreye atmanın onu öldürme girişimi olduğunun altını çizen Altan, böyle bir uygulamanın cinayet olduğunu belirtti.
‘GÖRÜŞÇÜLER TACİZ EDİLİYOR’
Tutsak ailelerinin cezaevi girişlerinde 'arama' adı altında taciz edildiğini de söyleyen Altan, Bandırma Cezaevinde neredeyse çıplak arama, İzmir Ödemiş Cezaevinde ise ince arama ile tacize varan uygulamların yaşandığını söyledi. Ailelerin görüş sırasında hakaret ve ırkçı söylemlere maruz kaldığına da değinen Altan, aileler için çocukları ile görüş yapmanın işkenceye dönüştürüldüğüne vurgu yaptı.
TÜM CEZAEVLERİNDE BENZER UYGULAMALAR
İzmir Şakran, Menemen, Kırıklar, Ödemiş, Balıkesir, Burhaniye, Kepsut ve Bandırma cezaevlerinde hayata geçirilen uygulamaların bunlarla sınırlı olmadığını aktaran Altan, yaşananları şöyle sıraladı: “Soysal haklar, ortak alan etkinlikleri uygulanmıyor, hastane gidiş gelişlerinde jandarma hakaret ediyor, işkence yapıyor. Tutsak yeterli tedavi edilmiyor, tedavileri bilinçli olarak geciktiriliyor."
Altan, "Cezaevi idaresi tarafından dışarıdan getirilen kitapların içeriye alınması engellenirken, sadece kendileri tarafından belirlenen cezaevi kitaplığındaki kitapların içeriye verilmesine izin veriliyor" diye ekledi.
‘KADIN TUTSAKLAR KAPASİTENİN ÜZERİNDE BİR YERE TOPLANDI’
Şakran Cezaevindeki kadın tutsakların kapasitenin üzerinde odalara alındığını belirten Altan, “FETÖ ve diğer suçlardan getirilecek mahkûmlar için kadınların bulunduğu bölümler boşaltıldı. Kadın tutsaklar kapasiteyi aşan bir sayıda bir araya getirildi. Çoğu kadın tutsak yerde yatmak zorunda kalıyor” diye aktardı.
‘KAYGILIYIZ, BİR AN ÖNCE KOŞULLAR DÜZELTİLMELİ’
Cezaevlerinde kabul edilemez düzeye varan baskı ve işkence uygulamlarının bir an önce son bulmasını isteyen Altan, yaşananların kaygı verici boyutlarda olduğunu ve tutsaklar ile dayanışmanın büyütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Sema Altan, Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi olarak tutsaklarla dayanışmayı büyüteceklerini de sözlerine ekledi.