CPT’nin Öcalan’a dair açıklamasının tam metni

CPT’nin Öcalan’a dair açıklamasının tam metni

Bir yıllık faaliyet raporunu açıklamak amacıyla geçen Çarşamba günü Strasbourg’ta basın toplantısı düzenleyen İşkenceyi Önleme Komitesi-CPT, ANF’nin soruları üzerine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki durumuna ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.

Bu açıklamaların Türk medyasında, “Abdullah Öcalan Avrupa'ya ateş püskürdü”,  “Benimle fazla ilgilenmeyin!”, “Öcalan'dan Avrupa'ya mesaj: Benimle ilgilenmeyin!» şeklinde lanse edilmesi; ‘bilgilendirmeden ziyade yönlendirmeye’ vesile edilmesi nedeniyle, 16-17 Ocak tarihlerinde İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşen heyette, heyet başkanı olarak yer alan ve aynı zamanda CPT Başkan Yardımcısı olan İsviçreli doktor Jean-Pierre Restelli’nin açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz:

“Ben en son 16 ve 17 Ocak 2013 günleri olmak üzere 4 kez İmralı’da Sayın Öcalan’ı ziyaret için giden CPT heyeti içindeydim, ki bunu şahsım adına bir ayrıcalık ve şans olarak ad ediyorum. Tabii biz bu Ocak ziyaretimizi rapor ettik ve Ankara Hükümeti’ne gönderdik. Raporda vurgu yaptığım hususlara ilişkin daha hükümetin cevabını almadığımızdan dolayı özel bir konumu olan söz konusu tutuklunun koşullarına dair, çok fazla şey de açıklamak istemeyiz.  Fakat şuna da vurgu yapmak lazım ki, sizin de bildiğiniz gibi, bu tutuklunun içinde bulunduğu koşullar ve ortam dinamik bir hal almıştır.  Şöyle ki, en son görüştüğümüzde orada edindiğimiz bilgiye göre, her gün olmasa da, kamuoyunda ‘Kürt meselesi’ olarak bilinen konuya çözüm bulmak amacıyla, yani ‘Kürt meselesine’ global bir çözüm bulmak amacıyla ortalama haftada bir kez Türk yüksek makamlarını temsil eden yetkililer ile görüşüyor. Biz bunu çok pozitif ve değerli bir gelişme olarak gördüğümüzden dolayı bu olumlu ortam bizi CPT olarak biraz da geri planda kalmamızı zorunlu kılıyor.

Zira Sayın Öcalan ile Adalet Bakanlığı yetkililerinin de görüştüğü göz önünde bulundurulduğunda, Sayın Öcalan’ın kendisi de bize, bu konuya dair sorunları bizzat Adalet bakanlığı yetkilileri  ile görüşmelerde iletmeyi tercih ettiğini aktardı. Yani o dönem ve ortam bağlamında durum kompleksti…”

CPT yetkilisinin İmralı ile ilgili yaptığı açıklamanın metni bu şekildedir. Türkiye’nin de içinde yer aldığı (ki Türkiye’yi CPT uzmanlar ekibinde profesör Yakın Ertürk temsil ediyor) bu kurumla ilgili sözler farklı lanse edilmiştir.

Türk medyasının, basın toplantısında CPT yetkililerinin Türk cezaevlerindeki çoğunluğu Kürt çocuklarından oluşan çocuk mahpuslara dönük işkence ve kötü muameleyle ilgili tespitleri ve Türk devletinin ve Hükümeti’nin sorumluluğa davet edilen belirlemelerinin hiçbir biçimde yer almaması da düşündürücüdür.