Cumartesi Anneleri, bugün 451’inci kez Galatasaray Lisesi önünde eylemdeydi. Eylemde Cumartesi Anneleri, Amed’e giden Türk Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın ziyaretine dikkat çekerek,"Başbakan Amed'e gidiyor ama Amed'de kaybedilenlerin yakınlarıyla yüzleşmeye hazır mı?" diye sordu.

Faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerinin bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, oturma eylemlerinin 451'inci haftasında Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi.

"Failler belli kayıplar nerede" pankartı açan anneler, oturma eylemlerinde yakınlarına ait fotoğraf ve kırmızı karanfiller taşıdı. Cumartesi Anneleri Elazığ'da idam edilen Seyid Rıza ve 16 arkadaşını anarak başladıkları eylemde, 11 Kasım 1993 yılında Urfa'nı Siverek İlçesi'nde gözaltına alınarak kaybedilen Şerif Geçgel'in akıbeti soruldu.

Eylemde ilk olarak 31 Kasım 1994'te kaybedilen Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan konuştu. Eşinin hiçbir suçu olmadığı halde gözaltına alınarak kaybedildiğini belirten Aydoğan, "Ben bana ekmek verin, su verin demiyorum. Bana kemiklerimi verin" diye konuştu.

Kaybedenlerin yargılanmasını isteyen Aydoğan, "Onlarca insanı katlettiler. Çocukları babasız bıraktılar. Benim bu dünyada da öbür dünyada da ellerim yakanızdadır. Siz nasıl bize bunları yaşattınız, Allah da size aynısını yaşatsın" dedi.

23 Şubat 1995'te gözaltına alınarak kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise, Başbakan Erdoğan Irak Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani'nin Amed ziyaretine değindi. Erdoğan'ın Amed ziyaretine, "Diyarbakır bugün burada kayıplarını arıyor o utanmadan Diyarbakır'a gidiyor. Bu nasıl adalettir. Siz Sivas'ta, Dersim'de kırım yaptınız. Katliamlar senin zamanında olmadı ama sen bu katliamların üstünü örterek, zaman aşımına uğratarak aynı suçu işliyorsun" dedi.

Burada insanlık dramı olduğunu söyleyen Yıldız şöyle konuştu: “Burada işlediğiniz günahların ayıbı var. Sen Kürt illerine gidip ne anlatacaksın. Gözün Dersim'de, Amed'te. Belki Şiwan'ı yanında getirip oraya belediye başkanı olarak göstereceksin."

1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak ise, konuşmasına, Elazığ'da idam edilen Seyid Rıza ve 16 arkadaşını anarak başladı. Erdoğan'ın Amed ziyaretine de değinen Ocak, "Başbakan Amed'e gidiyor ama Amed'de kaybedilenlerin yakınlarıyla yüzleşmeye hazır mı, gizli gizli Şiwan Perver'in kasetlerini dinlediği için işkenceye uğrayan inşaların acılarıyla yüzleşmeye hazır mı?" diye sordu. Ocak, "Bu gerçeklerle yüzleşin, bu cinayetleri işleyenleri ortaya çıkarın" dedi.

Konuşmaların ardından haftanın açıklamasını yapan Seza Mis, 11 Kasım 1993 yılında Urfa'nın Siverek'e bağlı Yılanlı köyündeki evinde askerler tarafından gözaltına alınarak kaybedilen Şerif Geçgel'in akıbetini sordu. 39 yaşındaki Geçgel'in askerler tarafından zorla askeri araca bindirilerek gözaltına alındığını ifade eden Mis, "Şerif Geçgel ile kuzeni Hamo Geçgel açık alanda bir gün boyunca işkenceye tabi tutuldu. Akşama doğru Hamo Geçgel yaralı bir halde arazide bırakıldı. Şefik Geçgel ise askeri araca bindirilerek götürüldü" dedi.

Ailesinin tüm başvurularına rağmen Geçgel'in gözaltına alındığının yetkili merciler tarafından reddedildiğini belirten Mis, "Ailenin en son 2009'da savcılığa yaptıkları başvuru halen etkin bir soruşturmaya dönüşmedi. Şerif Geçgel'i kaybedenler, onun kaybedilmesini iklimini yaratanlar bellidir. Failler 20 yıldır korunup kollanmaktadır" diye konuştu.