Cumartesi Anneleri'nin oturma eyleminde konuşan kaybedilen Nihat Aydoðan'ın eşi Halime Aydoðan, "Kemiklerin yerini gösterin bir mezar yapayım ve Cuma günü Fatiha okuyacak bir mezarım olsun" dedi. Eylemde konuşan Meral Şahin ise, Bucak aşireti tarafından yüzlerce insanın kaybedildiðini belirterek, Bucak-devlet ilişkisinin belgelenmesine raðmen yargılamaların olmadıðını söyledi.
Her hafta "Failler belli kayıplar nerede?" pankartıyla faili meçhul cinayetlerle katledilen ve kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerinden hesap sorulması için oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 403'üncü haftada da Galatasaray Meydanı'nda biraraya geldi. Kayıp yakınlarının fotoðrafları ve kırmızı karanfilleri taşıyan anneler adına 1995'de kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun Kürtçe yaptıðı konuşmada, artık kayıplarının hikayelerini anlatamadıklarını söyledi. Her hafta yakınlarının akıbeti için bıkmadan eylem yaptıklarını belirten Tosun, Ýnsan Hakları Haftası'nda onlarca kişinin tutuklandıðını söyledi. "Başka kimse kaybedilmesin diye her hafta buradayız" diyen Tosun, "Bugün burada insanlık için oturuyoruz. Bir daha kimse kaybedilmesin diye bütün çevrelerin bize destek sunmasını istiyoruz" diye konuştu. Ardından 1994 yılında gözaltına kaybedilen Nihat Aydoðan'ın eşi Halime Aydoðan da Kürtçe yaptıðı konuşmada, eşinin faillerine seslenerek, "Eşimi aldınız kaybettiniz, peki kemikleri neden vermiyorsunuz. Kemiklerin nerede olduðunu çok iyi bildiðinizi biliyorum. Babasız kalan çocuklarımın hatırına, kemiklerin yerini gösterin. Her Cumartesi burada eşimin fotoðrafıyla oturmaktan bıkmadım, bıkmayacaðım. Kemiklerin yerini gösterin bir mezar yapayım ve Cuma günü Fatiha okuyacak bir mezarım olsun" diye konuştu.
1995 yılında gözaltında katledilen Hasan Ocak'ın aðabeyi Ali Ocak ise, 90'lı yıllarda yakınlarını kaybettiren kişilerin bugün yüksek makamlara terfi ettiðine dikkat çekti. 90'lı yıllarda insanların kaybettirildiðini, bugün ise cezaevlerine atıldıðını belirten Ocak, "AKP eliyle bugün farklı bir katliam ve savaş politikası yürütülüyor" dedi.
Kayıp yakınlarının ardından haftanın açıklamasını cumartesi insanlarından Meral Şahin yaptı. 1993 yılında Urfa'da Bucak aşireti tarafından kaybettirilen Ahmet Kalper'in hikayesi anlatan Şahin, Kalper'in DEP Siverek Ýlçe Örgütü üyesi olduðu dönemde, kaçırılarak kaybedildiðini hatırlattı. Kalper ailesinin resmi makamlara yaptıðı bütün başvuruların cevapsız kaldıðını belirten Şahin, "Gözaltında olduðu kabul edilmedi. Resmi makamlara giden aile bireyleri gözaltına alındı. Başvurulan bütün makamlar 'görmedik, bilmiyoruz' inkarı ve 'kovuşturmaya yer yoktur' kararları sonucu Ahmet Kalper kaybedildi" dedi. Kalper'in Bucak aşireti, Jandarma, Valilik, emniyet ve savcılık tarafından kaybedildiðini belirten Şahin, Urfa'da gerçekleştirilen kayıplar listesini daha önce açıkladıklarını ve kayıpların tamamının Bucak aşireti eliyle gerçekleştirildiðinin belgelendiðini hatırlattı. Bakanlık Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan 13 Aðustos 1997 tarihli Susurluk Raporu'nda da Bucak-devlet ilişkinin belgelendiðini hatırlatan Şahin, "Devlet raporlarıyla da belgelenen bu suç örgütleri üzerindeki 'yargılanamaz' ve 'cezalandırılamaz' hükmü devam ettikçe gerçek adalete ulaşılamayacaktır" deðerlendirmesini yaptı.