Cumartesi Anneleri: JİTEM katletti, PKK'ye yıkmak istediler

Cumartesi Anneleri, Güçlükonak'ta 11 kişinin devlet destekli JİTEM tarafından katledildiğine, katliamın PKK'ye yıkılmak istendiğine dikkat çekti.

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 876. haftasında online açıklama yaptı. Bu hafta, 15 Ocak 1996 tarihinde,  Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde, 11 kişiyle kurşunlanarak katledilen Ahmet Kaya’ya dikkat çekildi.
Kaya’nın kızı Emine Kaya, babasının ve amcasının da aralarında bulunduğu 11 kişinin JİTEM tarafından infaz edildiğini söyledi, "Bu insanları infaz edenler yıllardır dışarıda geziyorlar, yargılanmıyorlar. Bunları kabul etmiyoruz artık” dedi.

 'PKK'YE YIKMAK İSTEDİLER'

Eylemde şu açıklama yapıldı: "Şırnak Güçlükonak ilçesinde PKK bir minibüse roket atar atıp 11 kişiyi öldürdü demişlerdi. Günlerce cesetler teşhir edilmedi. Önce Otomatik silahlar saldırı yapılmış, daha sonra da roket atarak 11 kişi öldürülmüştü.

(...) İstanbul’a geldikten sonra geniş ve kapsamlı yaptığımız basın açıklamasında, daha önce yapılan haberler bıçak gibi kesildi. Birileri, televizyonlara gazetelere telefon açmış, ‘bu haberler bizi üzüyor, biz üzülürsek sonra siz de üzülürsünüz’ demişler. Dönemin Devlet Bakanı Adnan Ekmen tam 13 yıl sonra, katliamın JİTEM tarafından yapıldığını açıkladı ama göstermelik bir soruşturma bile açılmadı. Ama katliam unutulmadı, unutturulmadı.”

 'AĞIR İŞKENCE YAPIP KATLETTİLER'

İnsan Hakları Derneği (İHD) Antalya Şubesi'nden Semra Yeşilyurt da 11 kişinin infazını devletin resmi kayıtlarına geçtiğini kaydetti. Barış İçin Çalışma Grubunun raporuna göre, askerlerin Güçlükonak ilçesine baskın yapıldığını anlatan Yeşilyurt, şunları ifade etti: “Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç’u gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar, Taşkonak Jandarma Karakoluna götürüldü. Köylüler burada ağır işkenceler sonucunda öldürüldü. 15 Ocak 1996 tarihinde ise Koçyurdu köyü muhtarı ve aynı zamanda korucu olan Mehmet Öner’i arayan jandarma, gözaltındakileri serbest bırakacaklarını, onları almak için tabura bir minibüs istedi. Durumdan şüphelenen Öner, sürücüyü yalnız göndermek istemedi. Korucular, Hamit Yılmaz, Abdulhalim Yılmaz ve Lokman Özdemir’i de yanına alarak, Ramazan Nas’ın kullandığı 56 AH 320 plakalı minibüsle Taşkonak Jandarma Taburuna gitti. Taburdakiler korucuların gelmesini beklemiyordu. Gelen korucularda öldürüldü. Ve daha önce öldürülen 6 köylü ile birlikte, 10 kişinin cansız bedenleri minibüsün koltuklarına bağlandı. Başlarına çuval konuldu. Nas’ın sürdüğü minibüs jandarma kontrolünde yola çıktı. Minibüs bir noktaya gelince aracın içindeki jandarmalar araçtan inerek uzaklaştı. Onların ardından minibüs silahla tarandı. Atılan roketler sonucu aracın içindeki 10 kişinin bedeni kül haline geldi. Kaçmaya çalışan sürücü de taranarak öldürüldü. Ölülerin bedenleri ailelere teslim edilmedi. Üzerinde kimlik tespiti yapılmadan, dini vecibeler yerine getirilmeden askerler tarafından gömüldü.”

TÜRKİYE MAHKÛM EDİLDİ

Yeşilyurt, 16 Ocak 1996 tarihinde Türk Genelkurmay Başkanının yerli ve diğer ülkelerden gazetecileri, helikopterle Güçlükonak'a götürdüğünü anımsatan Yeşilyurt, şunları söyledi: “Gazetecilere açıklama yapan Albay Oğuz Karalioğlu olayın PKK tarafından gerçekleştiğini söyledi. Olay yerinde kısa bir süre tutulan gazetecilerin köylülerle konuşulmasına izin verilmedi. Bazı gazeteciler, resmi açıklamaları kuşku uyandırıcı bularak, bu kuşkularını İHD ve barış için bir araya grupla paylaştı. Bu paylaşım üzerine Barış İçin Çalışma Grubu olay yerine gitti. Araştırmalar resmi açıklamalarla çelişiyordu. Heyet yaptığı incelemelerle ve bulgularla bu katliamın devlet tarafından yapıldığını açıklamayla duyurdu. Raporlarıyla birlikte Diyarbakır OHaL Valisi DGM ve Genelkurmay'a başvurdu. Defalarca savcılığa suç duyurusunda bulundu ama bir sonuç alamadılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM), Türkiye'yi mahkûm etti."
Yeşilyurt, 2012 yılında dönemin il Jandarma bölük komutanı Yüzbaşı Özcan Tozlu’nun Ergenekon yargılamaları sonucunda tanık olarak verdiği ifadesinde, “bölgede askerden habersiz kuş bile uçamaz” dediğini belirtti, şunları ekledi: Yüzbaşı, ‘katliamın ordu tarafından koruculara yaptırıldığını’ söyledi. Bu gelişmeler sonucunda Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığında, o dönemde görevde olan birçok kişinin ifadesinin alındığı, savcının önemli tanıklara ulaştığı ve Güçlükonak katliamında şüphelilerin, JİTEM’le bağlantılı olduğu açıklamalar yapıldı. Ancak bugüne kadar suçlular, yargı karşısına çıkarılmadı.”