Davutoğlu imzalı devlet terörü genelgesi!
Davutoğlu imzası ile Ağustos ayında il valiliklerine gönderildiği belirtilen genelge, "Terörle Mücadele ve Vatandaşlarımızın Huzur ve Güvenliği" başlığını taşıyor.
Davutoğlu imzası ile Ağustos ayında il valiliklerine gönderildiği belirtilen genelge, "Terörle Mücadele ve Vatandaşlarımızın Huzur ve Güvenliği" başlığını taşıyor.
AKP'nin Kürdistan'daki terörünün bir genelge ile hayata geçirildiği ortaya çıktı. Genelgede, "devleti destekleyen ailelere ekonomik rüşvet verilmesi", "cenaze törenlerine müdahale edilmesi" gibi planlar yer alıyor. AKP'nin genelgesi, Kürdistan'daki mevcut devlet terörünün daha önceden planlandığını ve "hendek" vb. örneklerin bahaneden ibaret olduğunu gösteriyor.
AKP hükümetinin, seçim öncesinden başladığı ve ardından yoğunlaştırdığı soykırımcı saldırı konseptinin detayları netleşiyor. Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bugün "hendek gerekçesiyle" ablukaya ve kuşatmaya alındığı ilçelerin daha önceden hedef alınmasının kararlaştırıldığı yönündeki açıklamalarından sonra, bu açıklamaları destekleyen genelgenin detayları da ortaya çıkmaya başladı.
Davutoğlu imzası ile Ağustos ayında il valiliklerine gönderildiği belirtilen genelge, "Terörle Mücadele ve Vatandaşlarımızın Huzur ve Güvenliği" başlığını taşıyor. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan genelde, 19 maddeden oluştu.
PLANLI KUŞATMA!
Genelgede, "İl İdaresi Yasası kapsamında güvenlik birimlerine yetki verilirken belirlenecek sürelerin, operasyonların etkinliğini ve devamlılığını sağlamaya yeterli olmasına dikkat edilecek. İl İdaresi Yasası kapsamında sokağa çıkma yasağı ilanı dahil önleyici kolluk yetkileri kullanılacak" denildi.
Yol kontrollerinin sıklaştırılması, gümrük kapılarındaki aramaların artırılmasının da istendiği genelgede, "Terör örgütlerinin şehir yapılanmalarını çökertmeye yönelik operasyonların başarılı olması ve terör örgütleri ile bunlarla bağlantılı kişi ve grupların istismarına neden olabilecek uygulamalara meydan verilmemesi için önceden ilgili tüm güvenlik ve istihbarat birimleri ile koordineli çalışılıp planlamalar yapılacak. Gerekli takviye birlik ve teçhizat sağlanacak" ifadeleri de yer alıyor.
KÜRT MEMURLARIN TASFİYESİ KARARI
Genelgede, Kürt memurların Kürdistan'dan tasfiyesine ilişkin ise, şunlar belirtildi: "Terörle mücadeleyi engelleyen kamu görevlileri ile terör örgütlerini destekleyici tutum ve davranışları tespit edilen kamu görevlileri ve kamu kurumlarında hizmet alımı yoluyla istihdam edilenler hakkında gerekli idari ve adli işlemler mülki ve kurum amirlerince yapılacak."
Yol ve karakol yapımlarının yoğunlaştırılması hususuna da yer verilen genelgede, bölgede askeri mevcudiyetin artırılması istendi.
EKONOMİK RÜŞVET
Devleti destekleyenlere "ekonomik rüşvet" verileceğine dikkat çekilen genelgede, "Terörle mücadeleyi destekleyen aileler, toplumsal kesimler ve gruplar, gaziler ve şehit aileleri ile geçici ve gönüllü köy korucularının ihtiyaçları olması halinde sosyal yardımlardan yararlandırılacak" denildi.
CENAZELERİN VE MEZARLIKLARIN HEDEFLENMESİ
Devletin iş makinalarına el koymasının istendiği genelgede, mezarlıklara ve cenazelere yönelik saldırıların da bu genelge ile hayata geçirildiği ortaya çıktı. "Cenaze törenlerinin, terör örgütleri ve terörle bağlantılı kesimlerce terör propagandası amacıyla kullanılması engellecek" denilen genelgeden sonra bölgede mezarlıklar ve mezarlıklardaki cami ve cemevleri gibi dini merkezler havadan bombalandı. Yine cenaze birçok cenaze törenine saldırı düzenlenirken, en son devlet güçleri tarafından katledilen Taybet İnan'ın cenazesinin sokaktan alınmasına günlerce izin verilmedi. Ayrıca devlet zaten epey uzun bir süredir başta Rojava olmak üzere DAİŞ'e karşı mücadelede hayatını kaybedenlerin cenazelerinin Türkiye'ye gelmesine izin verilmiyor.
Genelgede, AKP icraatlarını eleştiren uluslararası kuruluşların takibe alınması da istendi.