Dayikên Şemiyê soğuğa rağmen kayıpları sordu

Dayikên Şemiyê soğuğa rağmen kayıpları sordu

Devletin faili meçhul cinayetlerine kurban giden ya da kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), bu hafta yeniden bir araya gelerek kaybedilen çocuklarının hikayelerini anlattılar ve sorumluların cezalandırılması istediler.

Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri)  ellerindeki çocuklarının fotoğraflarıyla ile 248'inci kez toplandı. "Kayıplar bulunsun failleri yakalansın" sloganı ile yapılan eylem için anneler, soğuk ve yağışlı havaya rağmen Cizre Anadolu Lisesi önünde bir araya geldi.

Eyleme İHD ve MEYA-DER yöneticileri de destek verdi. Bu haftaki eylemde 1994 yılında askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan Fikri Şen'in kaybediliş hikayesi anlatıldı.

Oğlunun kaybediliş hikayesini anlatan anne Adile Şen, 1994 yılında ikamet ettikleri Ormaniçi (Bana) köyünün askerler tarafından yakılması nedeniyle Fındık (Findkê) köyüne göç ettiklerini belirtti.

Evlerinin yakılıp, yıkıldığını ve hayvanlarının da telef edildiğini dile getiren anne Şen, "Bütün mal ve mülkümüzü korucu ile askerler aldı. Son olarak akşam saatlerinde askerlerle birlikte köy muhtarı kaldığımız eve gelerek, oğlumu evden götürdüler. Ve bir daha oğlumdan haber alamadım" dedi.

Eylemde bulunan annelerin kendisi gibi kaybedilen çocuklarının resmini taşımasının yüreğini yaktığını ifade eden anne Şen, "Bu insanları kimler katletti? Nerede bu insanlar?" diye sorarak birilerinin çıkıp var olan acılarına son vermesi çağrısında bulundu. Dün görülen JİTEM davasında iki itirafçısın mahkeme heyeti tarafından serbest bırakılmasına da tepki gösteren Şen, "Çocuklarımızı kim katletti? Ben mi katlettim bu çocukları? Kemikleri nerede?" diye sordu.

Ardından konuşan İHD Cizre Temsilcisi Abdülkerim Pusat ise, eski cinayetler aydınlatılmadan yenilerinin işlendiğini belirterek “Hızbul-kontranın başlattığı faili meçhul cinayetler yine başlıyor mu?" diye ekledi.

Pusat faili meçhullerde ismi geçen bazı kişilerin serbest bırakılmasına tepki göstererek sözlerini şöyle sürdürdü:  "Hıdır Altuğ ve Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) mahkemece serbest bırakılması Cizre'de başlayıp Batman'da bir kişinin ölümüyle sonuçlan faili meçhul cinayetlerin bu ülkede ve bu bölgede tekrardan başlatılması anlamına mı geliyor?"

Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.