DBP, idamları durdurmak için direnişe çağırdı

DBP, idamları durdurmak için direnişe çağırdı

DBP, İran'ın Kürtlere dönük politikalarına tepki göstererek, "Zindanlarda 45 Kürt hala İran Devleti tarafından idam tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır" bulundu.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanlığı, İran Devleti'nin Kürtlere yönelik uygulamaları hakkında yazılı açıklama yaptı.

Egemenlerin her zaman olduğu gibi özgürlüğü, benliği için mücadele edenleri siyasi, kültürel ve fiziki olarak yok etmenin çabasında olduğunun belirtildiği açıklamada, her geçen gün giderek büyüyen Kürt özgürlük mücadelesinin '80’lerde olduğu gibi tüm yaşam alanlarında büyük bir moralle, coşkuyla, egemenlere hiçbir biçimde taviz vermeksizin direnmeye devam ettiği ifade edildi.

Büyüyüp gelişen Kürt özgürlük mücadelesinin demokrasi ve özgürlükten yana olmayan herkesi tedirgin ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Kobanê'nin düşmesini akbaba gibi uzaktan izleyenler yanılmış, Kobanê'nin hala destansı bir biçimde direniyor olması bu cephelerde büyük bir hüsrana neden olmuştur. Kürt özgürlük mücadelesi önüne çıkacak her türlü özgürlük karşıtı pratikleri, zihinsel kodlanmaları şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrası açısından da mücadelesine olan büyük inançla aşacaktır" denildi.

'1 AYDA 33 KİŞİ İDAM YOLUYLA KATLEDİLDİ'

Uzun zamandır Doğu Kürdistan’da devlet tarafından Kürtlere dönük olarak gerçekleştirilen idam ve cezaevlerinde uygulanan işkencelerin Hasan Ruhani’nin cumhurbaşkanı olmasıyla arttığına değinen DBP, bir ayda idam yoluyla katledilen kişi sayısının 33'ü bulduğunu, bir günde 18 kişinin Tahran’daki Kızılhisar zindanında idam edildiğini kaydetti. "Yine İran Devleti Kürt halkını hem etnik olarak hem de siyasal kimlik noktasında manipüle etme çabası içerisindedir. Siyasi tutsakların siyasi kimliklerini tanımayarak kriminal suçlularla aynı koğuşlarda tutma çabası içerisindedir. Kriminal suçluları siyasi tutsakların üzerlerine saldırtarak başka eller yöntemiyle işkence yöntemlerini uygulamaya devam etmektedir. Tutsaklar zindanda olmalarına karşın çeşitli zamanlarda zindan çıkartılarak sorgulama adı altında emniyet müdürlüklerine götürülerek işkencelerden tekrar tekrar geçirilmektedirler" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, zindanlarda 45 Kürdün hala İran devleti tarafından idam tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yapıldı. Siyasi, politik kimliğinden kaynaklı İran’da insanların yaşam haklarının ellerinden alındığına vurgu yapılan açıklamada, bu durumun en vahim tarafı ise "Kobanê'nin ilk günlerinde DAİŞ’in saldırılarına maruz kalınırken yaşandığı gibi; eşitlik, özgürlük, insan hakları ve demokrasiden bahseden tüm dünya ülkelerinin sessiz kalması" olarak işaret edildi.

'SEFERBERLİK RUHUYLA DİRENİŞE GEÇELİM'

DBP, "Bu durumda dahi milyarlarca insanın gözü önünde yaşanan bu vahşete sessiz kalmayan en zor koşullarda, dar alanlarda, direnişte oldukları için işkence göreceklerini bile bile direnen tutsaklar olmuştur. İran zindanlarında işkencelerin durması, siyasi tutsakların kimliklerinin tanınması için tutsaklar açlık grevine girmişlerdir. Tüm insanlığın ayıbını 29 siyasi tutsak açlık grevine girerek gözler önüne sermiştir. Grev 28. gününde olmasına rağmen hala tutsakların talepleri karşılanmamıştır" diyerek, herkesi işkencelere karşı çıkmaya, idamları durdurmak için seferberlik ruhuyla direnişe geçmeye çağırdı. DBP, "Tüm yurtsever halkımız, kendisini özgürlükçü olarak tanımlayan bütün kesimler İran’ın köhne zindanlarından yükselen bu sese kulak vermeli, onlarla birlikte direnişi yükseltmelidir" dedi.