Delibaş: Kan davası ve adaletsizlik budur

Delibaş: Kan davası ve adaletsizlik budur

91’i tutuklu, 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı ‘KCK’ İstanbul davası devam ediyor. Davanın 8’inci duruşmasının 10’uncu oturumunda, 12 Eylül darbesi döneminde hapiste olan ve yargılanan Celalettin Delibaş hakkında açılan davalara ilişkin kayıtlar okundu. Buna tepki gösteren Delibaş, “Kan davası mıdır bu? İşte intikam denilen şey budur” dedi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık ise, Delibaş'ın tepkisine "Sizin suç eğiliminizi gösterdiği için okuduk" diye yanıt verdi.

"KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşmasının 10'uncu oturumu İstanbul 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Duruşmaya HDP eşbaşkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Sevil Turan, Fransız araştırmacı yazar Etienne Copaux da izleyici olarak katıldı.

Duruşmanın öğleden önce görülen oturumunda Celalaettin Delibaş savunmasını tamamladı. Savunmasını tamamlamasının ardından Delibaş hakkında delil ikamesine geçildi. Mahkeme Başkanı Ali Açlık, delil ikamesi sırasında Delibaş'ın 12 Eylül askeri darbesi döneminde katıldığı iddia edilen eylemleri ve bu eylemler sonucunda tutulan kayıtları okudu.

Delibaş, bu kayıtların okunmamasını istediğini, sözü edilen kayıtlardan ötürü askeri darbe döneminde Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılandığını ve zaten mahkum olup idam cezası aldığını söyledi. Delibaş, bu kayıtların okunması haline bu kayıtlarla ilgili olaylar hakkında yargılandığı mahkemelerde verdiği savunmalarında mahkemeye getirilerek okunmasını talep etti.

"Özel yetkili mahkemelerin 1980'li yıllarda yargılama konusu olmuş olayları yargılayabileceğini bilmiyordum. Bunu da bu sayede öğrenmiş oldum" diyerek daha önce yargılandığı davalara ilişkin kayıtların okunmasına tepki gösterdi. 

Delibaş, "Ben bunların bedelini ödedim. İdam cezası aldım. Bu kan davası mıdır? İşte intikam denilen şey budur. Kan davası budur, adaletsizlik budur" dedi. Delibaş'ın bu ifadeleri üzerine mahkeme başkanı Ali Alçık, "Bunlar sizin suç işleme eğiliminizi gösterdiği için konulmuş" dedi. Delibaş'ın tepki göstermesine karşılık mahkeme başkanı "Mahkemeye saygılı olacaksınız" diye bağırdı. Delibaş ise "Asıl 1970'li yıllardaki olayları buraya koyanlar saygısızdır" dedi.

Delil ikamesinin ardından söz alan avukat Ercan Kanar ise, mahkeme heyetinin arşiv kayıtlarını okumasına tepki gösterdi. Kanar, "Arşiv kayıtlarını okumak ortaçağ hukukuna uygun bir yöntemdir. Mahkeme başkanı ‘suç eğilimini’ gösterir itirafında bulundu. Bu hukuka aykırıdır" diye belirtti. Ayrıca Delibaş hakkındaki MİT raporunun da dosyaya delil olarak konulmasını eleştiren Kanar, şunları aktardı: "MİT raporu önünüze geldiğinde elinizin tersiyle itmeniz gerekirdi. Bu belgelerin delil niteliği yoktur ve delil olarak kullanılması da yasaktır." 

Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, duruşmanın öğleden sonra görülecek oturumunda avukatların taleplerini alacağını ve ardından da ara kararını açıklayacağını belirtti.

Duruşmaya verilen öğlen arasında adliye binası önünde açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, bu davalar hakkında yaptıkları siyasi soykırım tanımlamasının bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. 12 Eylül döneminde işlendiği iddia edilen suçlara ilişkin kayıtların mahkeme tarafından okunmasına da tepki gösteren Tuncel, bu durumu "vahim" olarak nitelendirdi.

Düşman hukuku yaklaşımının bir kez daha görüldüğünü söyleyen Tuncel, şunları aktardı: "15'inci Ağır Ceza Mahkemesi bu yaklaşımı ile bu davanın siyasi bir dava olduğunu kanıtladı. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Çözümden bahseden siyasi iktidara sesleniyoruz: Bu davaların devam ediyor olması büyük bir sorundur. Bu davalar yüzünden devlet Kürtlerden artık özür dilemelidir. Ve arkadaşlarımızın tutukluluğu son bulmalıdır." Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Sevil Turan ise "Devam eden bu yargılama utancı ile yüzleşmek gerek. Bir an önce dostlarımızın yoldaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor" dedi. Duruşma öğlen arasının ardından devam edecek