Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa Birliği’ni PKK’nin yer aldığı “terörist örgütler listesini" kesinlikle gözden geçirmeye çağırdı. ANF’nin sorusunu yanıtlayan Demirtaş, çözüm sürecine Türkiye içerisinden üçüncü bir tarafın müdahil olmasını istedi.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Fransa Meclisi’nde 13 Kasım günü Kürt sorunu konulu konferansa katıldıktan sonra bugün saat 11.00’de Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda bir basın toplantısı düzenledi.

Avrupa Parlamentosu Sol Grup üyesi Alman milletvekili Jürgen Klute’nin daveti üzerine parlamentoya gelen Demirtaş, AP’de yaptıkları görüşmelerde Türkiye’de devam eden çözüm ve barış sürecini konuştuklarını ifade etti.

HÜKÜMET DAHA CESUR ADIMLAR ATMALI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile Türk devleti arasındaki görüşmelere ilişkin Demirtaş, “Hükümetin Türkiye’de, artık demokratikleşme ve kalıcı demokrasi konusunda çok daha cesur adımlar atması gerektiği kanısındayız” dedi.

Türkiye’nin AB’ye katılım süreci ile çözüm sürecinin birbirine “tezat” oluşturmadığının altını çizen Demirtaş, “Türkiye’deki barış süreci ile Avrupa’daki katılım süreci birbirini destekleyecek, besleyecek iki ayrı süreçtir. Ama özü itibariyle birbirine karşı, birbirinin zıddı süreçler değildir” diye belirtti.

AB SÜRECİ TEŞVİK ETMELİ

Türkiye’de ateşkesin devam ediyor olmasının önemli olduğunu vurgulayan Demirtaş, “Bunun mutlaka korunması gerektiği inancındayız. AB ve AP’nin de Türkiye’de Kürtlerin haklarının tanınması konusunda daha cesaretlendirici adımlar atması, daha cesaretlendirici politikalar üretmesi lazım. Hükümeti de bu konuda daha fazla teşvik etmeli ve cesaretlendirmelidir. Biz bu konuda AP ve kurumlarının yetersiz kaldığı inancındayız” şeklinde konuştu.

BDP Eş Genel Başkanı, “Özellikle Kürt sorununda müzakerelerin başlaması ve müzakerelerin kalıcı barışa dönüşmesi için AB’nin daha fazla müdahil olması lazım, daha fazla öneri yapması lazım. Hatta sürecin tıkanma noktalarında mutlaka sürecin önünün açılması için taraflara cesaretlendirici öneriler yapması lazım” ifadelerini kullandı.

“Kürt sorununun çözümü için atılacak her adım Türkiye’nin AB katılım sürecini güçlendirir” diyen Demirtaş,  “Bu nedenle Avrupa Birliği, parlamentosu ve kurumları Kürt sorunundan bağımsız bir AB katılım süresinin işletilemeyeceğini görmeli ve daha fazla katkı sunmalı” diye ekledi. 

PKK’nin AB’nin “terörist örgütler listesi”nden çıkarılmasını isteyen BDP Eş Genel Başkanı, “AB 'terör örgütleri' listesini kesinlikle gözden geçirilmelidir. Silah bırakmayı taahhüt etmiş bir örgütü listede tutması, Türkiye’deki sürece katkı sunmuyor, tam tersine zorluyor. Sürecin barışa evrilmesi konusunda zorlayıcı bir unsur olarak duruyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’de müzakerelerin ilerleyebilmesi için Sayın Öcalan’ın da tecrit koşullarının mutlaka ortadan kaldırılması ve dış dünya ile daha yoğun temasının sağlanması gerekiyor. Bu konuda Kürt sorunun çözümünün ilerlemesi açısından hayati bir konudur” vurgusunu yaptı.

Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da barış ve istikrarın anahtarının artık Kürt sorununu çözümünden geçtiğinin altını çizen Demirtaş,  “Biz barışa ve varış süreçlerine dört elle sarılmaktayız. Bu barış arayışında da Batı toplumunun, özellikle Avrupa devletlerinin daha güçlü ve samimi barış desteğini ortaya koyması gerekiyor” dedi.

Demirtaş, “Hiç kimsenin barış arayışından vazgeçme gibi bir lüksü olamaz. Ancak barışı kalıcı hale getirmek de daha fazla adaletle olur (…) Biz adalet ve demokrasi için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Umuyoruz ki adalet ve demokrasi ile kalıcı barışı hep birlikte gerçekleştiririz” şeklinde konuştu.

AMED BARZANİ’NİN EVİDİR!

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Demirtaş,  Stêrk TV muhabirinin Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin Amed’e yapacağı ziyarete ilişkin sorusu üzerine şöyle dedi: “Şunu açık yüreklilikle ifade ediyorum ki Amed Sayın Barzani’nin evidir. Kürdistan Bölge Başkanı’nın Amed’i ziyareti tabi ki önemlidir. Bu tartışılacak bir konu değil. Biz bu ziyaretin hem Kürtler arası birliğe hem de Türkiye’de tıkanma ile yüzyüze kalan çözüm sürecine katkı sunmasını arzuluyoruz.  Sayın Başbakan’ın niyeti nedir, niyet okuma üzerinden tartışma yürütmek istemiyoruz. Fakat AKP hükümetinin Kürtlere, Kürt politikacılara yaklaşımlarını biliyoruz. Çok da saygı duyan bir yaklaşım içermediğini biliyoruz. Fakat Sayın Barzani de eminim ki, Türkiye’nin iç siyasi gündemine de, Kürtlerin Türkiye’de yürüttüğü siyasi mücadeleye de dikkat eden, bunu esas alan bir politika izleyecektir. Kendisi deneyimli bir siyasetçidir. Ucuz politikalara alet olmayacak kadar da deneyime sahiptir diye düşünüyoruz.”

ÜÇÜNCÜ DEVLETLER DE SÜRECE GÖZLEMCİ OLABİLİR

ANF muhabirinin Türkiye’deki çözüm sürecinde “gözlemci olarak üçüncü bir tarafın müdahil olması” konusundaki sorusuna Demirtaş’ın yanıtı şöyle oldu: “Aslında biz üçüncü devletlerin de bu sürece gözlemci olabileceklerini düşünüyoruz. Ama bu şu aşamada en azından hayata geçebilecek gibi görünmüyor. Bu ikinci aşamayı en azından takip edebilecek Türkiye içinden bir aydınlar grubunun çıkması, en azından sürecin daha da şeffaflaşması ve üçüncü bir gözlemci güç olarak, tanık olarak sürecin içinde bulunması önemlidir. Tabii ki bu akil insanlar benzeri, AKP’nin şekillendirdiği bir komisyon şeklinde olmaz. Herkesin ortaklaşacağı, herkesin kabul edeceği, tarafların kabul edeceği ortak bir komisyon ancak bu çalışmayı sürdürebilir.  Bu konuda hükümet henüz olumlu veya olumsuz bir yanıt vermiş değil.”