Urfa'da binlerce kişinin katıldığı dayanışma yemeğinde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş "kimse barışı tepside getirmeyecek. Direnişimizle hak ettiğimizi alacağız. Kürt Halk Önderinin yanında olacağız, kararlı, örgütlü olacağız. Barış yolunda Sayın Öcalan'a destek vereceğiz" dedi.

BDP Urfa İl Örgütü'nün düzenlediği dayanışma yemeğine BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Diyarbakır milletvekilleri Altan Tan, Nursel Aydoğan, Urfa Milletvekili İbrahim Binici, BDP PM üyeleri Adnan Etli, Serhat Bingöl ve Bekir Benek, BDP Urfa İl Eş başkanları Halit Yıldıztekin ve Leyla Akçan, Ceylanpınar Belediye Başkanı İsmail Arslan, partili yöneticiler ile CHP İl Başkanı Ferhat Karataş, Urfa'nın Halfeti İlçesinin CHP'li Belediye Başkanı Mahmut Özdemir'in yanı sıra binlerce kişi katıldı. Demirtaş ve beraberindekiler "Direne direne kazanacağız" ve "Biji serok Apo" sloganları ile karşılandı. İl Başkanı Halit Yıldıztekin'in konuşmasının ardından konuşan Demirtaş, kendilerine sürekli "Kürt sorunu nasıl çözülecek?" diye sorulduğunu belirterek, "Urfa'yı örnek alın. Kürt, Türk, Arap, Ermeni, Sunni, Alevi, Yezidi herkes birlikte ve eşit yaşıyor" diyerek çözümün çok basit olduğunu vurguladı.

SORUN ANKARA ZİHNİYETİNDE 

Urfa'nın birçok medeniyete ve inanca ev sahipliği yaptığını ifade eden Demirtaş, "Kimse bu coğrafyada bu halklar arasında sorun olduğunu söyleyemez. Sorun varsa o da Ankara'nın zihniyetidir. Atalarımız Çanakkale, Urfa, Antep'te dilimizi konuşmayalım, kültürümüzü yaşatmayalım diye savaşmadı" dedi. Başbakanın sürekli "Kürt kardeşlerim" diye hitap ettiğini söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti: "Senin kardeşlerin dilini kullanamıyor. Kimliğini ifade edemiyor. Kardeşim demekle kardeşlik olmaz. Kardeşliğini bu halk pratikte görmek istiyor. Başbakan empati kursun. Rize'de ilkokula başladığında okulda 'Sen Kürtçe konuşacaksın' denseydi, kabul eder miydi? Bu sorunun cevabını samimiyetle versin. Dediğini yapalım." 

"Kendi paramızla bizi asimile edemezler. Kendi ana vatanımızda köle olmayacağız. Bu zulmü kabul etmiyoruz" diyen Demirtaş, "Kabul etmek onursuzluktur. Kürtler bedel ödeyerek onurlarına sahip çıktı" dedi. Kürtlerin mücadele ile haklarını elde ettiklerini söyleyen Demirtaş, "Kenan Evren'e boyun eğenler, yanında yer alanlar, Amed zindanında Gestapo'nun suratına tükürenleri, tek kibritle özgürlük ateşini yakanları anlayamazlar. Onlar bizim özgürlük meşalemizi yaktılar. Çocuklarımız anadili ile okusun, özgür yaşasın diye mücadele ediyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'ın Mardin halkını elektrik hırsızlığı ile suçladığını, ancak kendi belediyesinin 3 yıldır tamamlayamadığı yolu görmediğini belirten Demirtaş, "Erdoğan'ın yanındakilerinin çaldığı paranın yüzde biri tüm Mardin'in kendisine ait olan elektriği kadar etmez. Bölgeye yatırım yapmalarının önünde BDP'nin engel olduğunu söylüyor. TBMM belgeleri devletin 1927'de ki ekonomik kalkınma raporunda Kürt illerine yatırım yapılmayacağını ifade ediyor. Kürt illerinden batıya zoraki göçün yaptırılacağını, yerlerine de batıdan Türklerin getirilip asimilasyonun uygulanacağını kaydediyor. 1980'e kadar da BDP mi vardı, yoksa PKK mi vardı? O senin devlet politikan. 'Teröre destek vermeyin, yoksa yatırım gelmez' diyerek şantaj yapıyor" şeklinde konuştu.

DİRENİŞLE HAK ETTİĞİMİZİ ALACAĞIZ

Cumhuriyetin kuruluşundan birçok Kürt köylüsünün haberinin bile olmadığını, halka rağmen bir cumhuriyet kurulduğunu söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Kürtler sürekli terbiye edilmeye çalışıldı. Kürt halkı boyun eğmedi. Direndi ve direnecek. Kürt Halk Önderinin yanında olacağız, kararlı, örgütlü olacağız. Barış yolunda Sayın Öcalan'a destek vereceğiz. Yoksa kimse bize barışı tepside getirmeyecek. Direnişimizle hak ettiğimizi alacağız. AKP'den bir şey dilenmiyoruz. Mücadele ederek bu günlere geldik, mücadelemizi devam ettireceğiz." 

Verilen yemeğin ardından Demirtaş, Doğrular köyü muhtarı Süleyman Öbek ve Yusuflar köyü muhtarı Halil Şimşek'e BDP rozeti taktı.