Demirtaş: Bıçak sırtı bir dönemdeyiz

Demirtaş: Bıçak sırtı bir dönemdeyiz

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan’ın kendilerine ayar vermekten vaz geçmesi gerektiðini söyleyen Demirtaş, "Biz sizden lütuf veya sadaka beklemiyoruz. Bir halkın gasp edilmiş haklarının iadesini bekliyoruz" dedi. Demirtaş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Almanya'ya ilişkin açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. "Sizin yardımcınız açıkladı. Almanya'da hangi Kürt siyasetçi infaz edilecek. Başbakan bunu açıklasın. Kim kimi nerede infaz edecek. Elinizdeki listeye göre hangi Kürt siyasetçisi infaz edilecek?" dedi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında gündemdeki konuları deðerlendirdi. Grup toplantısının yapıldıðı sırada Van'da seçilmişlerin yargılandıðını ve orada bir tiyatro oyununun sahnelendiðini söyleyen Demirtaş, "Seçilmişler dahil olmak üzere 12 yöneticimizin de olduðu BDP Van davası basında geçen adı ile 'KCK' davası yeni başladı. 7 ayı aşkın süreden sonra ilk defa hakim karşısına çıktılar" dedi. Demirtaş, Van'ın ilk defa Van halkına yakışır hizmet sunmaya başladıðını söyleyerek, "Eskiden de belediye bizde olmuştu. Biz bu seçimden sonra o dönemlere karşı da özeleştirimizi vermeye başlamıştık. Van'da belediyemize oy vermeyen Vanlılar dahi Bekir Kaya ve ekibinin çalışmasından büyük bir mutluluk duyuyordu" dedi.

‘ERDOÐAN VAN BELEDÝYESÝNÝ ÝSTEDÝ, BELEDÝYE BAŞKANI TUTUKLANDI’

"Belediye başkanının depremden sonra tutuklanması Van'ın ikinci depremi olmuştur" diyen Demirtaş, Erdoðan'ın "Van Belediyesi'ni ne pahasına olursa olsun alacaksınız" sözünden sonra operasyonun yapıldıðını söyledi. Demirtaş, "Belediyeyi bu şekilde kazanabileceðini düşünen siyasi anlayışa ben hayret ediyorum. 2 trilyonluk evde otururken, depremde sokakta yatan belediye başkanının tutuklatan vali bunu bilmeyebilir. Ama biz biliyoruz Van, Diyarbakır, Hakkari belediyeleri böyle kazanılmaz. Sizin doðrudan talimatınız yoksa eðer, sizin talimatınızı yanlış anlayan ya da algılayan çetelere telefon açıp sorun, operasyondan sonra BDP güçlenmiş midir? Yoksa durmuş mudur? Bu halk direnerek büyümeyi öðrenmiş bir halktır. Van'da bu trajikomik davanın ilk duruşması yapılıyor. Bu belediye başkanı anadilinde konuştuðu için ilk dakikada mikrofonu kapatıldı. Vesayet rejimi bitti diyenler Van'daki fotoðrafa baksın. Bakın Fatma Kurtulan ve Tuncer Bakırhan, 12 aydır neyle suçlandıðını bekliyor. Şimdi bu hafta başında iddianame teslim edildi gördük ki Ýmralı'daki avukat görüşme notlarını okumak bütün suçlarıymış. Bizim partimizde siyaset yapıp Ýmralı'da görüşme notlarını okumayanlar hakkında biz soruşturma açarız. Çünkü süreci anlayamaz. Sen devlet olarak görüşeceksin ama sorunun en önemli aktörlerinden olan yöneticilerimiz o notları okumaktan suçlanacaklar" ifadesini kullandı.

"Savcınız siyasetçilerimize, siyaset yaptıkları için 22,5 yıl hapis istemektedir" diyen Demirtaş, iddianamenin kopyala-yapıştır yöntemi ile hazırlandıðını söyledi. Paris'te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesinin en önemli gündem olduðunu yineleyen Demirtaş, cenaze törenlerine katılanlara teşekkür etti. Demirtaş, "Bu yeni sürece sunulan desteði ifade ediyor. Umuyoruz ki halkımız ortaya koyduðu bu duruş çok iyi algılanır. Diyarbakır ne zaman savaş mesajı verdi ki cenazede barış mesajı öne çıktı deniliyor. Bugüne kadar o barış çaðrılarının duyulmaması eksikliktir. Kürt halkı yıllardır barış için uðraşıyor. Ama buna raðmen Diyarbakır'da o mesaj görülmeyerek yemek programlarının verilmesi Türkiye açısından bir trajedidir. Medya bu trajediyi yaşadı. O saatte yemek programı yayınlayan medya patronları elini vicdanına koysun ve 30 yıldır bu savaşın içinde nasıl yer aldılar bunu sorgulasınlar. Şimdi aynı yöntem uygulanacaksa barışın ve çözümün dili nerede kaldı" dedi.

'FRANSIZ SAVCININ AÇIKLAMALARI TATMÝN EDÝCÝ DEÐÝL'

Paris Cumhuriyet Savcılıðı'nın cinayete ilişkin soruşturmayla ilgili yaptıðı açıklamaya deðinen Demirtaş, "Fransız'da savcının yaptıðı açıklamada ortaya çıkan bilgiler tatmin edici olmaktan uzaktır. Gerçek neyse onların arkasındaki irade ve güçle ortaya çıkmasını istiyoruz. Fransa'ya düşen budur. Fransa devleti bu olanaklara sahiptir. Aradan 10 gün geçti. 10 gündür yürütülen çalışma sonucunda ortaya çıkacak olan bu mudur? Bu kadarına mı ulaşıldı? Savcı tutuklanan kişinin oraya girip çıkarken görüntüleri var diyor. Demek ki o büro 24 saat izlenen bir bürodur. Demek ki elde o büronun tüm hafta kayıtları var. 10 gündür bu kadarına mı ulaştınız. Başka bir istihbarata ulaşamadınız mı?" dedi.

'ALMANYA’DA HANGÝ KÜRT SÝYASETÇÝ ÝNFAZ EDÝLECEK'

Cinayetin aydınlatılması için Türkiye'nin de sorumluluklarını yerine getirmesine gerektiðine işaret eden Demirtaş, "AKP Genel Başkan Yardımcısı (M. Ali Şahin) Almanya'da da olabilir diyor. Neye dayanarak bunu söylüyor. Başbakan bunu açıklasın. Kim kimi nerde infaz edecek. Elinizdeki listeye göre hangi Kürt siyasetçisi infaz edilecek? Bunu açıklamanız lazım. Paris de bilginizde miydi? Nokta atış yaparak Almanya'da olacak diyor" dedi. Demirtaş, "Almanya'da hangi Kürt siyasetçisi infaz edilecekse ya Türkiye bunu söyleyecek ya da önlem alacak; yoksa sorumlu onlar olacaktır. Sürecin selameti açısından Paris suikastının aydınlatılması önemlidir. Bu basit bir olay deðildir. O halde samimi isek birlikte çözecek diyorsak hükümetin buradaki tavrı turnosal kaðıdı olacaktır. Üstünün kapanmaması için hükümet de elinden geleni yapsın" ifadesini kullandı.

'BU KADAR UCUZ TEZGAH OLUR MU?'

ÇHD'ye yönelik operasyona deðinen Demirtaş, ÇHD yöneticilerinin ve avukatlarının halk tarafından bilinen insanlar olduðunu söyledi. "Hükümete karşı muhalif tavırları. Suriye politikasına karşı eleştiren tavırları da gizli saklı deðildir" diyen Demirtaş, "Bunlar haftanın 5 günü adliyede işini yapan insanlardır. Sabahın 5'inde evlerinin kapıları kırılarak, kelepçelenip işkence yapılarak gözaltına alınıyor. Avukatın başına bu gelirse o ülkede hiçbir kimsenin güvencesi yoktur. Tıpkı Asrın Hukuk Bürosu'na yapıldıðı gibi. Aynı zihniyetin ürünüdür bunlar. Bunları yapan çetelere şaşıyorum. Yüzlerce komplo dosyası hazırladınız bu kadar mı acemice olunur. Bu çetelerin zeka seviyesini de ortaya koyuyor. Bu kadar ucuz tezgah olur mu? Grup Yorum'un baðlama gitarından parmak izi alıyorlar. Gözaltına aldıðı avukatın telefonundan mesaj atıyorlar. Tutuklama kararına bir gün öncesinin tarihini atıyorlar. Tamam komplocusunuz ama uzmanlaşın artık" diye konuştu.

‘TÜRKÝYE SURÝYE’DE KURULACAK DÜZENE YÖNETÝM OLMAK ÝSTÝYOR’

Demirtaş, Suriye'de Esad'ın politikalarının kabul edilebilir olmadıðını söyleyerek, "Esad gibi diktatöryal rejime karşı yeni uluslararası diktatörlükler kurmak çözüm deðildir. Oradaki halkaların inancı, kültürü ve tarihi ile birlikte bir arada yaşayacaðı ortamı saðlayabilmektir çözüm. Türkiye'nin düştüðü çıkmaz da budur. Türkiye orada kurulacak yeni düzene yönetim olmak istiyor. Politikası budur. Kimse orada katliamların arkasına sıðınarak kendi kirli çıkarlarının hesabını yapmamalıdır. Suriye'de halkların hangisi Türkiye'ye düşmandır. Peki sizin verdiðiniz cevap ne. Ceylanpınar'dan Serêkaniyê'ye çeteler göndermektir. Bu çeteler ile Suriye Kürdistanı'nda sivilleri katletmek midir sizin politikanız. Bunu nasıl destekleriz biz. Dışişleri Bakanı ve Başbakan'a yüz yüze söyledik. Suriye'deki Kürtler, Türkiye'nin düşmanı deðil. Türkiye'nin politikası da düşmanlık üzerine olmamalıdır. Güney Kürdistan hükümeti ile yıllarca kavga ettiniz peki ne kazandınız? Doðru olan ilişkileri geliştirmektir. Suriye'de bu niye yaşanmasın" diye konuştu.

"Ýçerde barış söylemi yapılırken oraya çeteleri göndermek kimi inandırır" diyen Demirtaş, Serêkaniyê'de atan kalbin Diyarbakır'da atan kalp ile aynı olduðunu söyledi. Demirtaş, "Oraya yönelim Diyarbakır'a yönelimdir. Oradaki Kürtler öz güçleri ile çetelere karşı direniyorlar. Direnenlerin önünde saygı ile eðiliyoruz. Bir halkın kendi geleceðini çizmek isteðinden daha meşru bir şey olabilir mi? Rojava halkının yalnız olmadıðını söyledik. Halen o söylemin ardındayız. Türkiye'de Kürt sorununun çözümü ile Suriye'de çözüm doðrudan baðlantılıdır" dedi. Demirtaş, haftasonu Nusaybin'de yapılacak mitinge katılma çaðrısı da yaptı. Suriye Kürtlerine ilişkin yardım kampanyalarının merkezileşmesi gerektiðine işaret eden Demirtaş, "Önümüzdeki günlerde merkezileşecek olan bu kampanyaya ilişkin biz parti olarak elimizden geleni yapacaðız. Rojava halkının içi rahat olsun özgürlük onların yanındadır" dedi.

‘HÜKÜMETÝN FIRSATI KAÇIRMASI SUÇ OLUR’

Başbakan Erdoðan'ın grup toplantısında yaptıðı konuşmaya ve Kürt sorununda "yeni süreç" olarak lanse edilen sürece deðinen Demirtaş şunları kaydetti: "Bir hükümet bu kadar güçlü iken ve halkın neredeyse tamamına yakını barışa bu kadar destek sunarken hükümetin fırsatı kaçırması ciddi bir suç olur. Ortam ve koşullar çözüm ve tartışma için bu kadar uygun iken. Her mikrofondan bize ayar vermeye çalışan Başbakan'a soruyorum: 'Siz Kürtleri bir halk olarak görüyor musunuz? Halk olarak görmeyi düşünüyor musunuz? Bu sorunun cevabı sürecin ve yaklaşım hakkında bize net cevap verecek. Kardeş olalım, gelin-damat olalım tamam bunlar güzel. Halk olacak mıyız peki? 'Kürt sorunu yoktur' diyorsunuz. Tamam katılıyorum evet devlet faşizmi vardır. Ýnkarcı ve asimilasyoncu devlet faşizmi. Ama her halde onla aynı şeyi kast etmiyoruz."

"Asimilasyon bitti demek güzeldir. Yaradanı yaratandan ötürü sevmek de güzeldir" diyen Demirtaş, Kayapınar Belediyesi'nin yaptıðı "Beybûn" parkının fotoðrafını göstererek, "Senin seçtiðin vali ile yaradanın yarattıðının yaptıðı parka nasıl karşı çıkıyorsunuz. Türkçeye olimpiyat yapacaksınız Kürtçeyi park ismine koyamayacaksınız. Haşa Kürtleri kim yarattı. Kürt halkı kendi dilini kullanamıyor. Daha asimilasyon bitti diyorsunuz. Yaradan bütün kavimleri ve halkları eşit yarattım diyor. Türkler, Kürtlerin parklarının adını yasaklama hakkına sahiptir demiyor. Söyledikleriniz güzel; ama pratik öyle deðil. Bize ayar vermeye çalışacaðınıza buyurun yarattıklarınıza bakın. Biz sizden lütuf veya sadaka beklemiyoruz. Bir halkın gasp edilmiş haklarının iadesini bekliyoruz. Eðer bu süreç ilerleyecekse bu sorulara cevap verin. Şu 10 gün içinde Başbakan'ın yaptıðı açıklamaları biz yapsaydık medya dar aðacını kurmuştu. Nusaybin'de öldürülen polis de candır, onun anası da ciðerdir; ama Malatya'da ailelerine bile vermediðiniz Çukurca'da operasyon bölgesinde beklettiðiniz gerilla da candır, onun annesi de ciðerdir. Zorlu bir süreç olacak; ama biz halkımıza ve kendimize güveniyoruz" ifadesinde bulundu.

'SÜRECÝ TEK BAŞINA AKP’YE BIRAKMAMAK LAZIM'

Kendilerinin barışa hazır olduðunu söyleyen Demirtaş, karşılarında oyun yapmaktan vazgeçmiş bir hükümet görmek istediklerini söyledi. Demirtaş, "Halkımız onurlu bir barışa ve müzakere sürecine hazırdır. Somut adımları gördükçe ilerlemekten ve adım atmaktan çekinmeyeceðiz. Bu süreci tek başına hükümete de bırakmamak lazım; çünkü beceremezler. 'AKP bu sorunu çözer' rehavetine kapıldıðınız anda tıkanma yaşanabilir ve süreç ilerlemez. Süreci AKP'nin merhametine bırakamayız" dedi.