Demirtaş: Bizim sözümüz kılıçtan keskindir

HDP İl Örgütü tarafından Van’da düzenlenen “Savaşa karşı barışı konuşuyoruz” toplantısına katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “bizim sözümüz kılıçtan daha keskindir. Sözün bitmediğini göstereceğiz” dedi.

Van’da gerçekleştirilen toplantıya HDP MYK üyesi Doğan Erbaş, PM üyeleri Melik Okyay, M.Emin İlhan, HDP Van milletvekilleri Tuğba Hezer, Bedia Özgökçe, Adem Geveri, HDP il eş başkanı Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkan Yardımcısı Nazmiye Acar, DBP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya ve ilçe belediyeleri eş başkanları, çok sayıda sivil toplum örgütü yönetici ve temsilcisi, kanaat önderleri ve iş çevreleri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan HDP İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, sorunların diyalog ile çözülmesinin önemine değindi.

Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ülkenin içinde bulunduğu çatışmalı ortam nedeniyle çokça kullanılan “sözün bittiği yer” ifadesine karşılık olarak “sözün bitmediğini göstereceğiz” dedi. Demirtaş, “İnsanlar kendi görüşlerini ifade edemiyor. Aydınlar, yazarlar, sivil toplum kuruluşları aklından geçeni ağzına almaktan tereddüt ediyor.  Akademisyenler, Amed Spor ve Tahir Elçi olayları topluma verilen mesajlardır. Söz bitmedi ve bitmemeli. Fakat sözün tehdit altında olduğu dönemlerde konuşmak önemlidir. Bugün barış demeyeceksek başka zaman anlamı yok. Bizim barış dediğimiz şey soyut, elle tutulmayan iyi niyetlerle ifade edilen sözler değil toplumsal sözleşmedir. İçinde adalet ve eşitlik yoksa barışın anlamı yoktur. Adalete ve eşitliğe giden yolda barışı konuşmak gerekiyor. Barış ancak böyle anlamlıdır. Gerilim ve tartışma ve çatışma potansiyeli varsa orada barışa ihtiyaç vardır.  Barış sadece savaşın değil adaletin ve eşitsizliğin panzehiridir” ifadelerini kullandı.

Ortadoğu ve Kürdistan’da savaşın kader olmadığını kaydeden Demirtaş ,  29 isyanın tamamına askeri yöntemler ve katliamlar ile cevap verildiğini söyledi. Demirtaş, askeri çözüm yaklaşımının sorunları bugünlere taşıdığını ve bölgesel bir sorun olmaktan çıkarıp küresel bir soruna dönüştürdüğüne değindi. Kürtlerin yalnızca haklarını istediklerini dile getiren Demirtaş, hak talebinde bulunan Kürtlerin hükümet tarafından terörist olarak nitelediğini aktardı.

AKP’nin bütün gücünü yeni bir inkar rejimi yaratmaya adadığını söyleyen Demirtaş, “İnkar inkar, isyan isyan başka bir şey yok. Biz diğer partiler gibi değiliz,  haklıya hakkını tesim edeceğiz dediler. Peki geldiğimiz noktada kürdün hakkını teslim etmeye engel ne var. Barikat ve hendek mecliste karar alabilmen için engel değil. Bizle hiç konuşma, muhattap alma istersen ama Kürtlerin hakkını ver” diye konuştu. 

Gelinen aşamada Kürt sorununun Türkiyenin tek başına üstesinden gelebileceği bir sorun olmaktan çıktığını vurgulayan Demirtaş, “Barikat ve hendekten önce de bu sorun vardı. Siz doğmadan önce de Kürt sorunu vardı. PKK’yi dağa çıkaran biz değil sizsiniz.  Gençerli dağa çıkaran sizin anlayışınızdır. Barikatı kazdıran HDP değil sizsiniz.  Hendeği ve barikatı kazan AKP’dir. Bu politikalarla bunları yaptıranlar onlardır. Bunlar oldu diye bir halkı terörist edip katledenler de bunlardır” diye konuştu.

Cizre’de vahşet bodrumlarında yaşanan katliamlara değinen Demirtaş, “Çoğu üniversite öğrencisi olan tamamına yakın silahsız genç katledildi. Ama devlet yaralıların bile çıkmasını engelledi. Kürtlerin gözüne soka soka katletti. DAİŞ gibi teker teker yakarak katlettiler. Cenazeleri 6 ayrı şehre gönderdiler ki aileler cenazelerin peşinde koşsun ki acı ızdırap yaşasınlar. Başbakan ve Cumhurbaşkanı sivilleri katledenleri tebrik ettiğini söyledi. 10 maaş ile ödüllendirdiler. Amaçları milyonları korku tezgahında sindirmekti. Ama asla sinmeyeceğiz, mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

AKP hükümetinin sadece elindeki tank ve top gücü ile ayakta kalabildiğine değinen Demirtaş şöyle konuştu:  “Karşımızdaki güç sadece zora dayanarak ayakta duruyor. Çekin altlarındaki tankı topu, hiçbirşeyleri kalmamış. Artık sadece tehdit ediyorlar. Hiçbir çözüm projeleri yok. Savcıyı, mahkemeyi, gazeteciyi  tehdit ederek ayakta kalıyor. At izi it izi birbirine karıştırıldı. Böyle bir ortamda yürümeye çalışıyorlar. Barış devletten gelmeyecektir. Toplum bunu kendi içerisinde kuracaktır. Yeni yüzyılda devlet demek zalim ve zorba demektir” diye konuştu.

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.