İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin yıl dönümünde düzenlenen anmada konuşan HDP Eşbaşkanı Demirtaş, “HDP’nin direniş damarlarından biri de Kaypakkaya geleneğidir. İbo’nun ortaya koyduğu duruş ve çizgidir. Bugün Türkiye solu gerçekten kimlik sorunu, devrimci çizgiyi görmek istiyorsa İbo’ya bakmaları yeterlidir” dedi.

Türkiyeli devrimci liderlerden İbrahim Kaypakkaya’nın Diyarbakır Zindanı’nda katledilişinin 43’üncü yıl dönümünde Almanya’nın Köln kentinde bir anma yapıldı. Köln Mülheim’de düzenlenen anmada HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, akademisyen-yazar Haluk Gerger de birer konuşma yaptı.

Anmada ilk konuşmayı yapan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Erdoğan diktasını durduracak tek partinin HDP olduğunu belirtti. “Bu kadar saldırı yüzde 25-30’lar alan bir partiye yapılsaydı şu ana kadar darmaduman olarak yok olurlardı” diyen Demirtaş, kendilerinin her gün büyüdüğünü söyledi.

Ezilenlerin mücadele birliğini kurabilmek için önemli mesafeler kat ettiklerini de vurgulayan Demirtaş, “HDP bunun en güçlü temsiliyetini oluşturuyor. HDP’nin bugün savunduğu temel ilkeler, Türkiye toplumunun ezici çoğunluğunu savunduğu ilkelerdir. Ama yöneten biz değiliz, bu dengesizliği ortadan kaldırmalıyız” diye devam etti.

Demokratik halk iktidarını zafere götürecek tek partinin HDP olduğunu da vurgulayan Demirtaş şunlara dikkat çekti: “Konjonktürel olarak Erdoğan şahsında somutlaşan dikta anlayışı, tek adam anlayışı, teklik ve faşizan ideoloji üzerinde şekillenmiş bu iktidar ile mücadele ediyoruz. Ama bizim temel çelişkimiz Erdoğan değildir. Ama bizim temel çelişkimiz Erdoğan değildir. Erdoğan geçici, konjonktürel olarak sistemin başındaki isimdir. Erdoğan öncesinde demokrasi ve insan hakları yoktu.”

Erdoğan’ın yeni bir Türkiye yaratmaktan ziyade, yeni bir lider yaratmak için yola çıktığını o liderin de kendisi olduğunu vurgulayan Demirtaş, Erdoğan’ın geldiği aşamada yeni bir sistem inşa etme şansı kalmadığını, çünkü HDP’nin var olduğunu belirtti.

Almanya’yı örnek veren Demirtaş, “Burada da Hitler bir sistem kurdu, insanlığın başına bela açtı. Ortadoğu’da da diktatörlükler oluştu, hiçbiri kalıcı bir sistem yaratamadı. Kendileri ne kadar iktidarda kaldılarsa sistemleri de o kadar kaldı” diye konuştu.

Erdoğan’ın arkadaşlarının omuzlarına basa basa sarayın merdivenlerini çıktığını da ifade eden Demirtaş, direniş büyüdükçe, saldırıların dozajının, katliamların da çoğaldığını belirtti.

Sur, Nusaybin, Cizre, Şırnak’ta yaşananların belki de Erdoğan’ın kafasında tasarladığının küçük bir bölümü olduğunu kaydeden Demirtaş, “Ona kalsa savaş uçaklarıyla bütün Kürt şehirlerini yakıp, yıkma mubahtır. Bu çılgınlığı durdurabilmenin tek yolu bütün örgütlü güçlerin yan yana durmasıdır” dedi.

HDP’nin direniş damarlarından birinin de Kaypakkaya geleneği olduğunu vurgulayan Demirtaş şunları söyledi: “İbo’nun ortaya koyduğu duruş ve çizgidir. Bugün Türkiye solu gerçekten kimlik sorunu, devrimci çizgiyi görmek istiyorsa İbo’ya bakmaları yeterlidir. İyi bir devrimci söylediğini yapabilendir. Kaypakkaya bu yönüyle farklıdır” dedi.

Akademisyen-yazar Haluk Gerger de konuşmasında Türkiye’de kafaların karışık olduğunu belirtti. Bu karanlığa son verecek olan gücün de teorisiyle, geçmişiyle devrimci komünist öncülüğünde olacağını söyledi.

Erdoğan’ın geldiği düzeyde faşizan bir anlayışla hareket ettiğini de söyleyen Gerger, istişare ve biat kültürünün hakim kılınmak istediğini vurgulayarak, “Erdoğan’a göre kan dökülmeden elde edilecek vatan vatan değildir. Şu anda da bir geçiş süreci yaşanmaktadır” dedi.

Anmada Grup Munzur, Ahmet Aslan, Kemal Dinç, Grup Alamor, Seranat Ezgican sahne aldı.