'Denizlerin mücadelesi bugün daha da önem kazandı'
Kürkçü: Bugün diktatörlüğe ‘Hayır’ diyen herkes 45 yıl önce Denizlerin ‘Hayır’ dediği her şeye hayır demiş sayılır.
Kürkçü: Bugün diktatörlüğe ‘Hayır’ diyen herkes 45 yıl önce Denizlerin ‘Hayır’ dediği her şeye hayır demiş sayılır.
Üç fidan; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinin 45’inci yıldönümünde ANF’ye konuşan 68 kuşağı önderlerinden Sarp Kuray ve Ertuğrul Kürkçü bugün Türkiye’de yaşanan emperyalist ve gerici kuşatmanın Denizlerin mücadelelerinde ne kadar haklı olduğunu bir kez daha açığa çıkarttığını vurguladı. Denizlerin verdiği mücadelenin bugün daha da önem kazandığına işaret eden Kürkçü ve Kuray arkadaşlarından devraldıkları mücadele bayrağını hedefe taşımak için çaba sarf etmeye devam edeceklerini kaydettiler.
‘YAŞADIKÇA DENİZLERİN BIRAKTIĞI YOLU TAKİP EDECEĞİZ!’
68 kuşağı önderlerinden, dönemin Dev-Genç Başkanı HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının hedeflerinin 45 yıl sonra hala baki olduğunu söyledi. Özellikle Deniz Gezmiş’in darağacında söylediği, resmi kayıtlara geçmese de yıllarca her yerde yankılanan ve 16 kelimeden oluşan sözlerinin özgürlüğe ulaşmak için izlenmesi gereken yola işaret ettiğini belirten Kürkçü “Bu yol, kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele, Kürt halkının özgürlüğü için birlikte mücadele ve sosyalizm için mücadele yoludur” dedi.
Bu sözlerin 45 yıldır tükenmeyen bir yürüyüş rotası olduğunun altını çizen Kürkçü, yaşadıkça Denizlerin geride bıraktığı ayak izlerini takip edeceklerini vurguladı.
‘DİKTATÖRLÜĞE HAYIR DEMEK DENİZLERİN HAYIR DEDİĞİ HER ŞEYE HAYIR DEMEKTİR’
Denizlerin mücadelesinin bugün diktatöre ‘Hayır’ duruşuyla daha da önem kazandığına işaret eden Kürkçü “Çok değişik eğilimlerden insanların diktatörlüğe ‘Hayır’ demesi, 45 yıl sonra Denizlerin haklılığını bir kez daha ortaya koydu. Bugün diktatörlüğe ‘Hayır’ diyen herkes 45 yıl önce Denizlerin ‘Hayır’ dediği her şeye hayır demiş sayılır” diye konuştu.
‘DENİZLERİN HAKLILIĞI BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKTI’
68 kuşağının önderlerinden Sarp Kuray, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı ve mücadele uğruna toprağa düşmüş tüm devrimcileri saygı ile anarak sözlerine başladı. 68 kuşağının genel karakteri itibariyle anti-emperyalist bir hareket olduğunu anlatan Kuray, anti-emperyalizmin sadece dış etken olarak değil aynı zamanda iç etken olan işbirlikçilerine karşı mücadele olarak da algılandığını söyledi. Kuray, 68 hareketinin anti-kapitalist, bağımsızlıkçı ve başta işçi sınıfı olmak üzere yoksul yığınlarla, emek hareketiyle organik bir bağ içine girmek isteyen ve haklarını savunan öncü bir hareket olduğunu vurguladı. Kuray, Türkiye’nin Doğu ve Batı gericiliği tarafından kuşatıldığı bugünlerde Denizlerin ve 68 kuşağının taleplerinde, mücadele biçimlerindeki haklılığının bir kez daha açığa çıktığının altını çizdi.
‘ONLARIN MÜCADELE BAYRAĞINI HEDEFE TAŞIMAK İÇİN ÇABA SARF EDECEĞİZ!’
68 kuşağının aynı zamanda Cumhuriyeti emperyalizme ve saltanata karşı koruyucu bir kale olarak gördüğünü belirten Kuray “Cumhuriyeti demokratik yapmak isteyen bir hareketti. Ki bunu emek ekseniyle yapmak istemiştir. Hepsi birbirinden değerli devrimcilerdi ve nasıl ki cemreler toprağa düşerken toprağı uyandırıyorsa, arkadaşlarımız da toprağa düşerek Türkiye halklarını uyandırmaya çalışmışlardır. Onun için onların değeri çok büyüktür ve onların mücadeleleri, koydukları ilkelerin ne derece temel meseleler olduğu bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumla daha da net ortaya çıkmıştır. Arkadaşlarımızın bize bırakmış olduğu mücadele bayrağını hedefe götürmek konusunda da üstümüze ne düşüyorsa onu yapmak için çaba sarf etmeye devam edeceğiz” dedi.