Depremzede çocuklarını daða göndermek istiyor

Depremzede çocuklarını daða göndermek istiyor

Yaşanan depremin ardından bir yıldır üç çocuðuyla beraber konteynırda yaşamını sürdüren Sara hastası Mehmet Seçen, AKP Hükümeti’nin Van halkının sırtından vurgun yaptıðının altını çizdi. Paralı eðitim nedeniyle çocuklarını okula gönderemez duruma geldiklerine işaret eden Seçen, çocuklarını Türkiye okullarına göndermek istemediðini de belirterek, “Böyle giderse ben çocuklarımı yetiştirip daða gerillaya göndereceðim” dedi.

Van’da 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 büyüklüðünde meydana gelen ve binlerce kişinin yaşamını yitirdiði depremin yaraları aradan geçen bir yıla raðmen hala sarılmadı. Van halkının büyük çoðunluðu konteynır kentlerde yaşamaya devam ederken yapılan TOKÝ evlerinin aylık giderleri bile asgari ücretin üzerinde. Aylık gideri 1200 TL’yi bulan TOKÝ evlerine yoksul halk yerleşemiyor. Van’ın Erciş ilçesi Alkanat Konteynır Kent halkı bu kış da evsiz.

Çocuklarını soðuktan nasıl koruyacaklarını, eðitimlerini nasıl saðlayacaklarını düşünen aileler, devletin ilgisizliðinden yakınıyor. Üç çocuðuyla beraber bir yıldır bir oda ve mutfaktan oluşan konteynırda yaşamını sürdüren Mehmet Seçen, sorunlarını ANF’ye anlattı.

Seçen, büyük Van depreminin ardından geçen bir yıllık zaman zarfında devlet tarafından hiçbir yardım görmediklerini ve her şeyi kendi çabaları ile yaptıklarını belirterek başlıyor sözlerine. Başbakan Tayyip Erdoðan’ın Van’a yapılan yardımlara ilişkin sözlerini yalanlayan Seçen, “en basitinden bu konteynırlar halka verileceðine bunda da vurgun yapıldı. Bir konteynır getiriyor on milyon hesap çıkarıyor. Mesela Barzani maddi yardımda bulundu ama kimse görmedi bunu, ne oldu o para?” diye sordu.

'ALLAH HÝÇ DE ERDOÐAN'DAN RAZI OLMASIN'

75-85 milyon arasında deðişen TOKÝ evlerine de dikkat çeken Seçen, “Ýnsanların parası olsa, maðdur olmasalar zaten kendi evlerini kendileri yapar. Yoksul halka gönderilen yardımla yapıldı o evler, ama yine halka satılıyor. Allah razı olsun diyorlar. Allah hiç de Tayyip Erdoðan’dan razı olmasın” dedi.

Depremde binlerce kişinin yaşamını yitirmesine raðmen devlet yetkililerinin 600 kişinin öldüðü yönünde yaptıkları açıklamaları da hatırlatan Seçen, devletin bu tavrı ile Van’ın afet bölgesi seçilmesini engellemeyi amaçladıðını söyledi. Ve ekledi: “Kaymakamından başbakanına kadar kimse bu halka yardım etmedi, sadece göz boyamaya çalıştı. Başbakan yaptıðı açıklamalarda, ‘konteynırları ihtiyaçlar çerçevesinde döşeyip vereceðiz’ dedi. Hani hiç bir şey yok. Yaptıkları sadece vurgundur. Buradaki eşyaları ben yıkılan evimden getirdim. Beşir Atalay geldi açılış yaptı göstermelik bir konteynırla ama yalandır. Geri kalan konteynırlar boş verildi. Yardım yapıyoruz diyorlar ama hiçbir şey yok” diye konuştu.

‘ÇOCUKLARIMI DAÐA GÖNDERECEÐÝM’

“Ben Sara hastasıyım, ayaðım da sakat ve ikisi öðrenci, üç çocuðum var. Devlettenh şimdiye kadar hiçbir yardım görmedim” diyen Seçen, çocuklarının Türkiye okullarında eðitim görmesini istemediðini ise şöyle anlatıyor: “Benim çocuklarım da dört dörtlük okur ancak imkân yok eðitim için. Böyle giderse ben çocuklarımı yetiştirip daða gerillaya göndereceðim. Çocuklarımı okula göndermek istemiyorum, daða göndermek istiyorum. Ben de gitmek istiyorum. Tayyip Erdoðan gibi insanlar bizim başımıza geçiyorsa ben kendi hakkımı savunur, mücadelemi veririm. Onun lafıyla hareket etmem ben.”

Her gün gelen asker ve gerilla cenazelerine de dikkat çeken Seçen, “Senin oðlun mu askerde ya da daðda ölüyor? Bizim evlatlarımız ölüyor. Ölen fakir fukaranın çocuðudur” dedi.

Seçen, Başbakan Erdoðan’ın, yoksul halkı seçim süreçlerinde yaptıðı makarna yardımları ile satın almaya çalıştıðının altını çizerek, “ben onun gibi birini ne adam yerine koyarım, ne de kalkıp oy veririm” ifadesini kullandı.

Van’daki işsizlik sorununa dikkat çeken Seçen, “Fakir fukara olan kimse her zaman ezilir. Ensesi kalın olanlar iş bulur” ifadesini kullanarak Erciş’te ancak torpil ile işe girilebildiðini kaydetti.

Yaklaşan kış koşullarına da işaret eden Seçen, soðuk hava şartları nedeniyle çocuklarının çeşitli hastalıklar geçirdiklerini ve hala ilaç kullanmak zorunda olduklarını belirtti. “Allah bir kere vurur ama onlar bin kere vurdu. Biz bir kış boyunca çok çektik. Şimdi ikinci kışımız, konteynır oradan oraya taşınacak. TOKݒnin yaptıðı iki odalık evler o parayı etmiyor. Ama halkın sırtına vurmazlarsa kimin sırtına vuracaklar?” dedi.

TAYYÝP’ÝN SALTANATI DA ESAT GÝBÝ DEVRÝLECEK

Başbakan Erdoðan’ın basına yönelik uyguladıðı sansüre de deðinen Seçen, “Tayyip Erdoðan tüm medyayı susturmuş. Ben burada konteynırda kalırken bir gazeteci ile konuştum gel yaşadıðımız yeri gör sorunlarımızı dinle dedim. Gazeteci ‘Kusura bakma Başbakan bize uyarıda bulunmuş, böyle bir çekim yapamam’ dedi. Tayyip Erdoðan böyle bir insandır. Engel olmasa bizim maðduriyetimiz giderilirdi şimdiye kadar. Tayyip Erdoðan açıkça tehdit ediyor. Esad’ın sonu neyse Tayyip Erdoðan’ın sonu da odur. Onun da saltanatı devrilecektir” diye vurguladı.

Seçen Başbakan Erdoðan’ın, “Benim Kürt kardeşlerim, Kürt Türk kardeştir” yönündeki söylemlerini de hatırlattı. AKP’li Kürtlere tepki gösteren Seçen, Kürt halkının devletin gerçek yüzünü görmesi gerektiðinin altını çizerek, “Kürt senin kardeşinse önce bir gel onun durumuna bak, ilgilen. Bu sözler yalandır. Tayyip Erdoðan Kürdün evini yakan yıkan bir insandır. Kürt düşmanıdır” diye konuştu.

AKP'LÝ ESATOÐULLARI BÜYÜK VURGUNLAR YAPIYOR

Seçen, yapılan yardımların ise hep halka eksik iletildiðini vurguladı. Kamyonculuk yaptıðını ancak kamyonunun kilitlendiðini belirten Seçen, Esatoðulları adlı AKP’li firmanın Erciş’te büyük vurgunlar yaptıðını söyleyerek, “Esatoðulları zengindir. Yapabildiði kadar vurgun yapıyor” dedi.

Devam edecek...

Dizi yazısının 1. bölümü için;

http://firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=69927