Dera Zor jeopolitiği

Gidişat şu ki Rusya ve İran itmesiyle, Baas-İran güçleri her fırsat bulduğunda Rojava güçlerine saldıracak.

Suriye, Rojava, Ürdün, Irak, Federe Kürdistan sınır hatlarında bir süredir püskürüp askerisiyasi boyutlu kraterler açacak lavlar yoğrulmuştu. Rusya, İran ve Suriye ordusu Dera Zor jeopolitiğine hakim olmak için yeni bir dalga başlatmıştı. Irak ordusu komutasında olsa da İran’a bağlı olan Haşdi Şabi, Musul ve Şengal’in güneyinden gelerek sınıra dayanıp Baas güçlerine ulaşmıştı. Suriye güçleri de Bab bölgesinden Dera Zor istikametine ilerliyordu. “Putin’in taktikleri” başlıklı makaleyi “Haşdi Şabi-Baas buluşması, kesintisiz hat oluşturup İsrail için de tehdit olacağından bölgede sansasyonel gelişmeler yaşanabilir” diye bağlamıştık.

Nitekim aynı günde çarpıcı üç gelişme kaydedildi. Karadan Tabka’nın güneyine ulaşan Baas güçlerine havadan destek veren SU-22 sava uçağı Tabka’nın güneyinde HSD’nin kurtardığı Ceadin Köyü’ndeki mevzileri bombaladı. İran Devrim Muhafızları da Kirmanşah ve Kürdistan Eyaletlerindeki füzelerini ateşleyip IŞİD’in Dera Zor karargahını vurdu. (18 Haziran 2017)

Süreçleri bu noktaya peşpeşe birbirine eklemlenen olaylar taşıdı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve generaller devreye girerek, HSD’ye karşı saldırıların zeminini hazırladı. Rakka’da Kuzey Suriye Federasyon güçlerinin IŞİD ile anlaşıp koridor açtığını, IŞİD’lilerin de Palmira’ya giderken Rus uçaklarınca vurulduğunu söylüyorlardı. Gerçekse Rakka’nın güneyi Humus’a kadar zaten IŞİD kontrolündeydi. Başka gerçekse Rusya, anlaşma yapıp silahlı cihadistleri otobüslerle Şam krısalından, Kabun, Berze bölgelerinden, Humus’a bağlı Vaer’den Cerablus, İdlib gibi yerlere taşımıştı.

Uçak düşürme olayı ve gelişmeleri izleyen gazetecilerden Ahmet Çimen’e sordum… Baas’ın İran desteğiyle “genel durumdan iyi yararlanıp “epey ilerlediğini kaydededip şunları söyledi: “Fırsatı en iyi o değerlendirdi… Hizbullah ve İran’sız ordu yok Suriye’de. Tabi Rusya’sız da… Topsuz alanda koştu. Halep’in doğusundan Humus’un doğusuna ve Tabka güneyine kadar. Yürüdü ve aldı” Hedefi sorduğumda “Esas hedef Rakka değil Deyr Zor. Hem petrol yatakları var. En zengin petrol yatakları o alandan Palmira’ya kadar uzanıyor. Hem de Şii hattı oluşturma derdinde İran’la birlikte Haşdi Şabi Musul’da Irak Suriye sınırına vardı. Buradan da Deyr Zor ile birleştirip Şam’ı sağlama almaya çalışıyor. Ürdün sınırındaki hareketlilik bunun için” dedi.

Süreçlerin nasıl evrildiğine bakalım…Çatışmasızlık Bölgeleri Anlaşması imzalanmıştı. (3-4 Mayıs 2017) Rojava federatif gücü Büyük Savaş (Büyük Cenk) adıyla Rakka’yı Özgürleştirme Hamlesi başlatmıştı. (6 Haziran 2017) Suriye’deki Baas-İran güçleri Fırat’ın altından IŞİD’i iterek güneydoğuya doğru ilerlediler ve haziran ayının üçüncü haftası HSD’nin IŞİD’den kurtardığı Tabka’nın güneyine ulaştılar. Haziranın ikinci haftası SMDK eski Başkanı Ahmed Carba, İhvan’dan kopan bir grup, Heysem Menna’nın Buğday Dalgası Hareketi’nden kopan bir grup Rojava’da görüşmeler yaptı.

ABD’nin itmesiyle Suudi Arabistan; İran’a bağlı silahlı gruplara, İhvan’a, Hamas’a destek verip terörizmi beslemekle suçladığı Katar’a 5 Haziran’da ambargo başlattı. İran’ın başkentinde Meclis ve Humeyni türbesine saldırıda 18 kişinin IŞİD tarafından öldürülmesi (7 Haziran) da bu karmaşık döneme denk geldi. 10 Haziran’da Suriye ordusu, Tanf yakınından doğuya doğru ilerleyip Irak sınırına ulaştı. Baas güçleri batıdan İran doğudan gelip, su ve petrol açısından önemli olan, sınır kontrolünde belirleyici olan Dera Zor’un üzerine HSD’nin ilerlemesini durdurmak istiyordu. Baas ve İran güçleri ilerlerken Tanf (El Tenf) bölgesinde lavlar hareketliydi. ABD, Ürdün ve Irka sınırına yakın Tanf bölgesinde bazı ÖSO gruplarını eğitiyordu ve bu alanı stratejik görüyordu. Bu nedenle ABD 18 Mayıs, 6 Haziran ve 8 Haziran’da Tanf bölgesinde Baas güçlerini bombaladı, silahlı bir İHA’larını düşürdü.

İran Dera Zor’dan koridor açarsa ve genişletirse Lübnan’a kadar uzanacak ve Hizbullah ile Hamas arasındaki ikmali kolaylaşacak, yine Akdeniz’e ulaşacak enerji nakil hattını kontrol edecekti. Yani Tahran’dan Akdeniz’e ve Lübnan’a kesintisiz hat kurulacaktı. Baas güçleri ile Haşdi Şabi birleştiğinde, petrol bölgeleri, su ve tarım arazileri kontrole alınacaktı. Federe Kürdistan üzerinde de Bağdat hükümeti üzerinde de Şam üzerinde de İran nüfuzu artacaktı. Kuzey Suriye Federasyon güçlerine set olup komünleri baskılayacaktı. Cenevre gibi uluslararası konferanslarda elini güçlendirip, Kürtlerin statü taleplerinde ileri gitmesi önlenmeye çalışılacaktı. Bu gelişmeler yaşanırken Cenevre-6 ve Cenevre-7 gündemdeydi. Rusya, İran ve Suriye, hamleleri başarılı olursa Cenevre’de de ellerini yükseltmiş olacaklardı. Gelişmeler nereye varır? İran Dera Zora’a füze atarak gövde gösterisi yaptı, gözdağı verdi. Gözdağı verdiği aktörlerden biri Suudi ise biri Rojava. “İstersem kendi topraklarımda kıpırdamadan seni de vururum” demeye getirdi. Gidişat şu ki Rusya ve İran itmesiyle, Baas-İran güçleri her fırsat bulduğunda Rojava güçlerine saldıracak.

Kaynak: Özgürlükçü Demokrasi