Derik’te Hristiyan halklar: Rojava devrimi halkların devrimi

Derik’te Hristiyan halklar: Rojava devrimi halkların devrimi

Kürdistan’da Kürtlerle Asuriler, Süryaniler, Ermeniler, Keldaniler arasındaki bin yılların kardeşliði sürüyor. Batı Kürdistan’da gerçekleşen devrimde de halkların kendilerini toplumsal, sistemsel ve en önemlisi de güvenlik alanında ifade etmeleri bu kardeşliðin köklü tarihsel temelinin ne kadar güçlü olduðunu gösteriyor. Derik’te yaklaşık bir yıl önce kurulan Hıristiyan Azınlıklar Yönetimi Başkanı Avukat Cemil Abdulehed Batı Kürdistan’daki halkların ortaklaşmasına ve Suriye’deki gelişmelere ilişkin ANF’ye deðerlendirmelerde bulundu. Batı Kürdistan’da yaşananları “halkların devrimi” olarak nitelendiren Abdulehed, sadece Kürtlerin deðil Batı Kürdistan’da yaşayan diðer halkların da demokratik özerklik sistemi ile kendisini ifade zemini bulduðuna dikkat çekiyor.

Batı Kürdistan’da 19 Temmuz’da gerçekleşen devrimde bütün halklar renkleri, dilleri, kültürleriyle yer alıyor. Buna en iyi örnek ise Asuri, Keldani, Süryani, Ermeni azınlıklarının yaşadıkları Derik’teki hakların ortaklaşması. Derik’te yaklaşık bir yıl önce Hıristiyan Azınlıklar Yönetimi, mahallelerde kurdukları komitelerle güvenlik sorunlarına çözüm olmaya çalışıyor. ANF’ye konuşan Hıristiyan Azınlıklar Yönetimi Başkanı Avukat Cemil Abdulehed, Derik’te yaşayan bütün Hıristiyanların oluşturdukları geçici yönetim içinde yer aldıðını belirtti. Batı Kürdistan devrimini “halkların devrimi” olarak nitelendiren Hıristiyan Azınlıklar Yönetimi Başkanı Avukat Cemil Abdulehed,

Hıristiyan azınlıklar olarak da kendilerini Demokratik Özerklik sistemi içinde gördüklerini vurgulayarak şunları söyledi:

“Ýlan edilen sistem hakların sistemidir. Herkesin kendi dili, kültürü, inancı, rengiyle içinde yer alabileceði bir sistem olduðu için bizde kendimizi içinde görüyoruz. Sistemin oturması içinde çaba gösteriyoruz.”

Hristiyan Azınlıklar Yönetimi hakkında da bilgi veren Abdulehed, “yönetimimizi Suriye’de iç savaşın başlamasından bir yıl sonra oluşturduk. Yönetimimizi oluşturma amacımız halkımızı, halklarımızı korumaktır. Yönetimimiz Hıristiyan azınlıkları korumakla birlikte genelde Suriye’de özelde de Kürdistan’da halklarla ortaklaşmayı saðlamayı da amaçlıyor. Kürdistan’da bu konuda önemli adımlar attık. Hatta ciddi bir ortaklaşma saðladıðımızı belirtebiliriz” diye konuştu.

Güvenlik sorunundan dolayı ilk olarak savunma komitesini oluşturduklarını kaydeden Abdulehed, “içinden geçtiðimiz süreçte temel sorun güvenliktir. Yani kendi güvenliðini almak ve yaşadıðımız alanlara karışıklıkların yansımasını engellemektir. O yüzden çalışmalarımıza güvenlik komitesini oluşturmakla başladık” diye konuştu.

“Çok fazla gücümüz olmadıðı için kendi Semt, mahalle ve iş yerlerimizin güvenliðini alma görevini yerine getiriyoruz” ifadelerini kullanan Abdulehed, Batı Kürdistan’ın tümünde örgütlenen Asayiş’le ortak çalıştıklarını da ekledi. “Çözemediðimiz ve bizi aşan sorunlar olduðunda ise tüm şehrin güvenliðini saðlamakla görevli olan Asayiş’i bilgilendirerek birlikte çözmeye çalışıyoruz. Sorunları bu biçimde ortak bir şekilde çözmeye çalışmak bin yıllardır birlikte yaşayan halklar arasındaki tarihsel ilişki ve ortaklaşmasına iyi örnektir” dedi.

Suriye’deki çatışmalar ve kaos ortamına da deðinen Hristiyan Azınlıklar Yönetimi Başkanı, “Suriye’de devam eden savaş Suriye halklarının savaşı deðil. Onların özgürlük savaşı da deðil. Uluslar arası güçlerin egemenlik savaşıdır. Ýki yıllık savaşın ürkütücü bilançosu bu savaşın askeri yöntemlerle çözülemeyeceðini kanıtlamıştır. Ve bu savaşın siyasi ve diyalog yöntemiyle çözülmesi gerektiðini göstermiştir. Uluslar arası egemen güçlerin kendileri artık bu savaşa dur demeleri gerekir. Onlar dur demedikleri sürece bu savaş devam edecektir” vurgusunda bulundu. Abdulehed, halkların kardeşliði dışında hiçbir şeyin Suriye için özgürlük getiremeyeceðine dikkat çekti.