HDP Milletvekili Sarıyıldız, Hediye Erden’in katledilmesini Meclis'e taşıdı. Sarıyıldız, Bakan Ala'ya "Erden’in bulunduğu sokakta sivillerin olduğu bilinmesine rağmen neden tanklardan top atışları ve zırhlı araçlardan tarama yapılmıştır" diye sordu.
HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre'de evine tank mermisi isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Hediye Erden ile ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya yazılı soru önergesi verdi.
Sarıyıldız önergesinde, Cizre’de 14 Aralık 2015 tarihinde "sokağa çıkma yasağı"nın ilan edildiği ilk günden itibaren devlet güçleri tarafından mahallelere yönelik tank, havan topu mermileri ve zırhlı araçlar ile ağır bir saldırı yapıldığına dikkat çekti. Sarıyıldız, şunları aktardı: "30 Aralık 2015 tarihinde akşam saatlerinde Yafes Mahallesi’ne tanklardan yoğun top atışı yapıldı. Yafes Mahallesi Evin Sokak'taki evinde kızı, kuması, kayınbabası ve 1 misafiri ile beraber mahsur kalan 55 yaşındaki 8 çocuk annesi Hediye Erden’in bulunduğu eve tank mermisi isabet etti. Tanklardan atılan top atışı Hediye Erden’in ikamet ettiği eve 100 metre ötedeki bir tepeden yapıldı. Eve isabet eden top mermisinden saçılan şarapnel parçasının vücuduna isabet etmesi sonucu ağır yaralanan ve uzun süre evden çıkartılamayan Hediye Erden kan kaybından hayatını kaybetti. Yaşanan saldırıda vücut bütünlüğü bozulan Hediye Erden’in parçalanan bedeninin bir kısmı tahrip olan evden halen çıkartılamadı."
OĞLUNA 'MERAK ETME, BİR ŞEY OLMAZ' DENİLDİ
Sarıyıldız, Hediye Erden öldürüldüğünde şehir dışında bulunan oğlu Mehmet Suphi Erden’in, ailesinin içerisinde bulunduğu hayati riski defalarca Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdiğini kaydetti. Sarıyıldız, Mehmet Suphi Erden’in kendi ağzından emniyet ile yaptığı görüşmelere ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği ilk günden itibaren evimizin bulunduğu alan zırhlı araçlar tarafından taranırken, tanklardan yapılan top atışlarına maruz kaldı. Evimizde mermi izleri halen durmaktadır. Annem ve kardeşim sürekli beni arayarak, hayatlarının tehlikede olduğunu belirtiyordu. Yaşanan bu durum üzerine her gün 155’i ve Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü ve karakolu arayarak, evimize yönelik atışların durdurulmasını, ailemin hayatının tehlikede olduğunu aktardım. İlçe Emniyet Müdürlüğünü 15 gün boyunca günde en az 5 kez aradım. Polis 155 dışında ilçe emniyeti ve polis karakoluna ait olan 0486 616 19 19 ve 0486 616 30 05 numaralarını sürekli arayarak, ailemi bulundukları yerden tahliye etmek istediğimi belirttim. Görüştüğüm emniyet yetkilileri, sokağa çıkma yasağı nedeni ile ailemi tahliye edemeyeceğimi söyledi. Her seferinde ‘merak etme, haberimiz var. Bir şey olmaz' denildi."
'KAYMAKAM YANIT VERMEDİ'
Saldırıların ortasında kalan Hediye Erden ve yakınlarının bulundukları evden çıkarılması için Cizre Kaymakamını 10 gün boyunca defalarca kendisinin de aradığını bildiren Sarıyıldız, "Kaymakamın telefona yanıt vermemesi üzerine Hediye Erden ve yakınlarının içerisinde bulunduğu riskli durumu telefon mesajı ile ilettim. Yine konuya ilişkin İlçe Emniyet Müdürlüğü ile iletişime geçtim. Yapılan görüşmede polisler Hediye Erden’in bulunduğu evdeki sokakta sivillerin olduğunu bildiklerini ve onlara zarar vermeyeceklerini kaydetti" diye ekledi.
ALA'YA SORULAR
HDP'li Faysal Sarıyıldız, Bakan Efkan Ala’dan şu sorularına yanıt istedi:
"Hediye Erden’in oğlu Mehmet Suphi Erden defalarca kez Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak, zırhlı araçlardan ve tanklardan evlerinin bulunduğu istikamete yönelik yapılan atışların durdurulmasını, ailesinin hayatının risk altında olduğunu iletti. Hediye Erden ve ailesinin bulunduğu eve yönelik saldırı olduğunu, hayatlarının tehlikede olduğunu emniyet ve kaymakama şahsım da bildirdi. Bütün bu uyarılara rağmen Hediye Erden’in ve ailesinin bulunduğu ev neden tank mermisi ile vuruldu?
Hediye Erden’in kuması evin hemen 100 metre ötesinde olan tanktan atılan top mermisi ile Hediye Erden’in katledildiğini belirtmektedir. Tank içerisinde bulunan askerler ve saldırı emrini veren kolluk güçleri hakkında herhangi bir inceleme ya da soruşturma başlatıldı mı? Başlatılmamışsa neden?
Hediye Erden’in bulunduğu sokakta sivillerin olduğu bilinmesine rağmen neden tanklardan top atışları ve zırhlı araçlardan tarama yapılmıştır?
Hediye Erden’in oğlu Mehmet Suphi Erden, 155 Polis İmdat ve emniyet müdürlüğü ile ilçe polis karakoluna ait olan 0486 616 19 19 ve 0486 616 30 05 numaraları ile yaptığı telefon kayıtları incelendi mi? İncelendi ise Mehmet Suphi Erden ve emniyet arasında geçen diyalog nedir?
Otopsi raporuna göre Hediye Erden’in ölümü nasıl ve hangi tür silah ya da patlayıcı ile gerçekleşmiştir?
Hediye Erden’in öldürüldüğü yerde olay yeri incelemesi yapıldı mı? Yapıldıysa hangi deliller elde edildi?
Cizre ve Silopi’de sokağa çıkma yasağı kararını uygulayan ve sivillerinin ölümünden birinci dereceden sorumlu olan Şırnak Valisi ile ilgili herhangi bir inceleme ya da soruşturma başlatıldı mı? Başlatılmamışsa neden?"