'Devlet şimdi de HES'lerle insansızlaştırmak istiyor'

'Devlet şimdi de HES'lerle insansızlaştırmak istiyor'

Kirli savaşın yaşandığı 1990’lı yıllarda köyleri yakarak Kürt halkını zorunlu göçe tabi tutan devlet, şimdi de HES’leri devreye koydu. Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Aladana köyünün girişinde ve Samanyolu köyünün Şendere mevkii önünde Hidroelektrik Santral proje çalışmalarının başladığını belirten çiftçi Çetin Göl, “Dün köylerimizi yakarak bizi göçe zorlayan devlet, şimdi de HES’lerle burayı insansızlaştırmak istiyor” dedi.

Türk devletinin Kürdistan’daki ‘güvenlik’ pratiği her gün yeni bir uygulamayla kendini gösteriyor.

Gerillaların çekildiği noktalara kalekol ve karakollar yapılırken, 1990’lı yıllarda asker tarafından köyleri yakılıp, zorla göçe tabi tutulan Kürt halkı şimdi de yapılan HES’lerle yeni bir göç dayatmasıyla karşı karşıya bırakılmak isteniyor. İnsansızlaştırılmaya çalışılan bölgelerden biri de Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Aladana ve Samanyolu köyleri.

Bir süredir mühendislerin Aladana köyünde keşif yaptıklarına dikkat çeken Çiftçi Çetin Göl, ellerindeki makinelerle ölçü aldıklarını aktardı. Buradaki halkın tek geçim kaynağının tarım ve hayvancılığa dayandığını hatırlatan Göl, yakında köylünün tüm yaylalarının sular altında kalacağına dikkat çekti.

‘SİZE İŞ İMKANI SUNACAĞIZ DİYE KANDIRILIYORLAR'

Aladana köyünde dededen kalma yaylaları olduğunu belirten 4 çocuk babası Çetin Göl, yaşanan hareketliliği şöyle anlattı: “Şu anda hidroelektrik santralleri projeleşme aşamasında. Her gün buraya 02 Adıyaman plakalı mühendisler gelip keşif yapıyor. Soru soran köylüye bu barajın kendi iyilikleri için olduğunu, istihdam sağlanacağını, insanlara iş imkanı sunacaklarını söylüyor. Aladana ve Samanyolu köylülerine HES inşaatında amele olarak iş teklif ediyorlar. Resmen kendi yıkımımızı kendi ellerimizle yaptırmaya çalışıyorlar.” Göl, şu anda Samanyolu köyünün Şen deresi önünü tamamen kapatıp inşaat hazırlığına başladıklarını duyurdu.

'DÜN YAKARAK, BUGÜN HES’LERLE'

Doğup büyüdüğü Aladana köyünün 1994 yılında askerler tarafından yakıldığına, o nedenle ailece zorla göçe tabi tutulduklarına dikkat çeken Göl, “Aydın ‘a göç etmek zorunda kaldık. Orada mevsimlik işçilik yaparak yaşamımızı idame ettirdik. Daha fazla dayanamayıp 6 sene sonra, 2000’li yılların başında köyümüze geri döndük. Her şeye sıfırdan başladık. Çok büyük zorluklar çektik ama tekrar hayatımızı kurduk. Şu anda hayvancılıktan burada 13 kişiyi doyuruyoruz” diye konuştu. HES’lerin özellikle yurtsever köylülerin oturduğu noktalarda yapıldığını vurgulayan Çetin Göl, “Dün köylerimizi yakarak bizi göçe zorlayan devlet, şimdi de HES’lerle burayı insansızlaştırmak istiyor” dedi.