Dink Cinayeti'nin sanıklarından Akyürek dinlendi
Hrant Dink Cinayeti Davası'nın duruşmasında, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Akyürek'e sorular yöneltildi.
Hrant Dink Cinayeti Davası'nın duruşmasında, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Akyürek'e sorular yöneltildi.
Akyürek, mahkeme heyetinin "Cerrah'ın belgenin imha edilmesini istemesi o an mümkün mü” şeklinde sorusu üzerine, "Böyle bir kapı açılınca çığ gibi arkası gelir. Süreç bizi cezaevinde tutuyor, imha isteyenleri dışarıda" dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007 tarihinde katledilmesine ilişkin, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdürü Coşgun Çakar ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Yargıtay'ın bozduğu ana davanın 8 sanığının da aralarında bulunduğu 35 kamu görevlisinin yargılandığı davanın 27. duruşması başladı.
Dink'in arkadaşları, duruşma öncesi adliye önünde bir araya geldi. Bülent Aydın, davada bugüne kadar gelinen süreci özetleyerek, “Bugün gelinen aşama, cinayetin hemen ertesinde apaçık görülebiliyordu. Ama 'işi FETÖ’ye yıkma' bir imkan olarak belirene kadar, iktidar cinayet şebekesini aydınlatmak için kılını kıpırdatmadı. Hepsi el birliğiyle örttüler” dedi.
Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, dönemin Mülkiye Başmüfettişleri Mehmet Ali Özkılınç ve Şükrü Yıldız ile tutuksuz sanık Reşat Altay hazır bulundu. Yasin Hayal, Özkan Mumcu ve Hamdi Egbatan SEGBİS yöntemiyle sesli ve görüntülü olarak katıldı.
AKYÜREK'E SORULAR
Akyürek, mahkeme heyetinin “Yasin Hayal’in cinayetten vazgeçildiğine dair somut bir bulgu olmamasına rağmen neden gereği yapılmadı" şeklindeki sorusuna, "Dink’e yönelik vahim eylem ve ciddi bir istihbarat değerlendirmesi yaptım. Ama ben Engin Dinç'in olay takibine güvendim” diye yanıt verdi.
Akyürek, daha sonra “Ben istihbarat gizleyen biri değilim. Bana gelen bilgiyi yolladım. Dink konusunda Engin Dinç yazdı da ben yazma mı dedim" dedi.
Heyetin “Celalettin Cerrah’a cinayet sonrası 'Biz Erhan Tuncel’i elemanlıktan çıkarmıştık siz bunu eleman yapın' dediniz mi" sorusuna ise Akyürek, şu yanıtı verdi: “Cerrah’ın uygunsuz teklifini burada söyledim. Kendisi panik oldu. Ben o teklifi şiddetle reddettikten sonra beni haşladı. Tuncel’in elemanlıktan çıkarılma gerekçelerini söyledim. Cinayetle ilgisi ortaya çıktı deyince Cerrah’a 'Sen daha iyi bilirsin takdir sana ait' dedim. Tuncel’in cinayetle ilgili durumu ortaya çıktıktan sonra ben nasıl ona sahip çıkabilirim? Böyle bir kişinin arkasında durulmaz.”
Akyürek, dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’nun talimatıyla ikinci kez İstanbul’a geldiğini ve Cerrah’ın evrak imha teklifini bakana söylemediğini, Emniyet Genel Müdürü’ne söylediğini ifade etti. Akyürek, Aksu’ya Cerrah’ın teklifini sonra yüz yüze yaptığı görüşmede söylediğini aktardı.
Akyürek, "Cerrah'ın belgenin imha edilmesini istemesi o an mümkün mü? Çünkü diğer 'F4 raporunu yok et' demiyor, yani yazının irtibatlı olduğu yazıları da 'imha et' demesi gerekmez mi?" sorusuna da yanıt vermekten kaçındı. Akyürek, "Böyle bir kapı açılınca çığ gibi arkası gelir. Neleri düşünerek böyle imha istedi ben bilmiyorum. Süreç bizi cezaevinde tutuyor, imha isteyenleri dışarıda tutuyor" ifadelerini kullandı.
Akyürek, “Bazı şeyleri 10 yıl sonra paylaşmak zorunda kalıyorum. Buna mecbur bıraktılar beni. Yoksa aramızda konuşulmamış çok şey geçti” dedi.
“Somut olgular var farklı bir yapılanma olduğunu siz de bugün düşünüyor musunuz? Birileri arkamızdan iş çevirmiş der misiniz” şeklindeki sorusunu da Akyürek, şöyle yanıtladı: “Dink cinayetiyle böyle bir yapının ilgisi olduğunu ben kesinlikle düşünmüyorum. Bu konularda ayrı bir yargılama zaten yapılıyor. Kanunsuz hiçbir işlem yapmadım yaptırmadım. Bir gerçeğin ortaya çıkması için de bu yapılamaz. Kanunsuz işin hesabı verilir."
Aranın ardından Akyürek’in çapraz sorgusu sürecek.