Askerin hedef gözetilerek katlettiği Toplumsal Özgürlük Platformu üyesi  Kader Ortakaya’nın da günlerce direniş nöbetini tuttuğu Miseynter köyünde bu akşam kurulan halk kürsüsünde Ortakaya’nın mücadelesi anlatıldı. Mumlar yakan Ortakaya’nın nöbet arkadaşları, ellerindeki çiçeklerle sınır kapısı yoluna kadar sloganlar eşliğinde yürüdü.

Kobanê-Suruç sınır hattında direniş nöbetinin tutulduğu Miseynter köyünde her gün düzenlenen ve direnişin tartışıldığı halk kürsüsü, bu akşam askerin katlettiği Toplumsal Özgürlük Platformu aktivisti, aynı zamanda Eskişehir Anadolu Üniversitesi sosyoloji mezunu olan ve Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi'nde  yüksek lisans yapan Ortakaya’ya atfedildi. Nöbet eyleminde birlikte olduğu arkadaşlarının yanı sıra HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın aralarında bulunduğu yüzlerce yurttaşın katıldığı halk kürsünde, Ortakaya’nın yaşamı ve mücadelesi anlatıldı. Direniş nöbetinde uzunca birlikte kalan arkadaşlarından Lokman Akçın, Ortakaya’nın okumuş, bilgili ve bildiğini çevresiyle paylaşan fedakar bir insan olduğunun altını çizerek, mücadelesine ve halkına bağlı devrimci bir yaşamın sahibi olduğunu söyledi.

Duruşu ve pratiğiyle öncü olduğu için asker tarafından hedef gözetilerek vurulduğunu kaydeden Akçın, “Bu mücadelede değerli bir arkadaşımızı yitirdiğimiz için üzgünüz. Ancak bu mücadelenin haklılığı biz arkadaşlarına, mücadelesine kaldığımız yerden devam etme görevi düşüyor” dedi. HDP vekili Yıldırım, Ortakaya’yı dün izlediği TV programında gördüğünü ve çok etkilendiğini dile getirdi. Halkına ve mücadelesine olan bağlılığın kendisinde derin bir hayranlık uyandırdığını söyleyen Yıldırım, “Kader gibi gençlerimiz var oldukça direnişimiz asla kaybetmeyecektir, mutlaka zaferle sonuçlanacaktır” diye konuştu.

Miseynter köyünde kurulan ortak yaşamda kendisiyle birlikte günlerce kalan Hakkari’den gelen Fazilet Polat adlı anne, Ortakaya’nın örnek alınacak bir duruşunun olduğunu kaydederek, direnişteki herkesle paylaşımı içinde olduğunu ve herkes tarafından çok sevildiğini söyledi. Polat, askerlerce vurulan Ortakaya’nın acısını kendi evladımı kaybetmiş gibi acı hissettiğini ifade etti. Yine Ortakaya ile dün gece aynı çadırda uyuyan Hakkarili Güle Polat anne de, Ortakaya’nın dün gece çok heyecanlı ve moralli olduğunu vurgulayarak, ailesine ve Kürt halkına başsağlığı dileğinde bulundu.

Konuşmaların ardından yüzlerce kişi mumlar yakarak, ellerindeki çiçeklerle Mieynter’den Kobanê sınır kapısına doğru giden yola kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. Yürüyüşün ardından Mürşitpınar Sınır Kapısı yolunu trafiğe kapatan yurttaşlar, ellerindeki mumları ve çiçekleri yola bıraktı. Yurttaşlar daha sonra hep bir ağızdan “Bijî Rojava” marşını okudu.