Kobanê direnişine sınırda nöbet tutarak katılan yurttaşlar, asker ablukası ve saldırılarına rağmen nöbet yerlerini terk etmemekte kararlı.  “Kobanê’ye destek geleceğimizi belirler” diyen direniş nöbetindekiler, Kürt halkına ve Türkiye halklarına “Kobanê’nin özgürlüğü için sınıra gelin” çağrısında bulundu.

DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik 33 gündür sürdürdüğü saldırılara karşı YPG/YPJ güçlerinin direnişinin bir parçası olan sınır hattı boyunca tutulan nöbetler sürüyor. Çatışmaların yoğun olduğu Kobanê’nin doğu bölgesi sınırına en yakın yerde bulunan Mehser ve Miseynter köylerine taşınan direniş nöbeti eylemine katılan yurttaşlar, Kobanê özgürleşmeden sınırdan ayrılmayacaklarını ifade ediyor. Direniş nöbetindekiler, Kürt halkı başta olmak üzere bütün Türkiye halklarına Kobanê direnişine ses vermeye ve katılmaya çağırdı.

Eşini 21 yıl önce kaybeden iki çocuğu ise YPG saflarında savaşan Barış Anneleri Meclisi üyesi Halime Tekin, direniş nöbetini Mehser Köyü’nde sürdürüyor. Tekin, Kürt halkının birlikteliğinin önemine vurgu yaptı. DAİŞ çetelerinin 2 Ağustos’ta Şengal’i işgali ile başlayan vahşetine değinen Tekin, “Şengal’de bölge halkları birlik olabilseydi bugün DAİŞ Kobanê’ye saldırma cesaretini kendinde bulamazdı” dedi. “Türkiye’deki halklar sınıra gelerek savaşın yüzünü görmelidir” diyen Tekin, şöyle devam etti: “Benim iki çocuğum şuanda YPG saflarında savaşıyor. Çocuklarım karşıda savaşırken burada çocuklarımı bekliyorum. Metropollerdeki halkları savaşın yüzünü görmeleri için buraya çağırıyorum. Bu kanın, bu vahşetin durmasını istiyoruz. Artık şehitlerin gelmesini istemiyoruz.”

13 gündür Mehser Köyü’nde nöbette olan İstanbul Barış Anneleri Meclisi üyesi Döndü Ergin, Türk devletinin tutumuna tepki göstererek, yaşananların 12 Eylül sürecini hatırlattığını ve endişe verici olduğunu ifade etti. DAİŞ çetelerinin Rojava’nın Kobanê Kantonu’na yönelik 33 gündür sürdürdüğü saldırılara ve katliam tehdidi altında olan Kobanê halkının direnişine dikkat çeken Ergin, şunları kaydetti: “Burada bir katliam var, herkesin buraya gelerek Kobanê’ye sahip çıkması gerekiyor. Burada halkın kararlı bir direnişi var ancak öte taraftan da askerlerin bu direnişi bastırma çabası var. Yaşananlar 12 Eylül’ü hatırlatıyor.” Ergin, başta Kürt halkı ile Türkiye halkları olmak üzere dünya halklarına Kobanê direnişine destek vermeleri için şu çağrıda bulundu: “Bende insanlıktan payımı aldım diyen herkes buraya gelerek Kobanê’ye sahip çıkmalıdır. Bütün insanlığı burada direnişe çağırıyorum. Savaşta her zaman yıkım vardır, ancak barışta yapım vardır. Bir şey yapılacaksa bugün yapılmalıdır. Yarın çok geç olabilir. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demesin, bir yılan varsa herkese dokunur.” Sınır kapısında Kobanêli bazı yaralıların kan kaybından yaşamını yitirdiğine de dikkat çeken Ergin, Türk devletinin barış söylemlerini samimi bulmadığını ifade ederek, şöyle dedi: “Bir yandan barış bir yandan DAİŞ’e destek olmaz, eğer barışta samimi ise barış Kobanê’den geçiyor.”

İstanbul’dan Kobanê direnişine destek vermek amacıyla Mehser Köyü’ne gelerek nöbet eylemine katıldığını söyleyen Aydın Falay, sınırda bulunmasının nedenlerini şöyle anlattı: “Türkiye’nin de desteğiyle DAİŞ’in Kobanê’ye saldırması bizleri etkiledi, evlerimizde oturamadık. Ruhen, bedenen, zihnen rahatsız olduk, vicdanen bunu kabul edemedik. Çünkü Kobanê’deki insanlar bizim kardeşlerimizdir.  Bunun da ötesinde sadece Kürtler için değil, Kobanê’de ve Rojava’da yaşayan Asuriler, Ermeniler, Araplar için de buraya geldik. Oradaki insanlara destek olmak, onların bu mücadelesine birazda olsa katkı sunabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya geldik. Bu insanım diyen herkesin sorumluluğudur. Ve bu sorumluluğu nerede olursak olalım hepimizin yerine getirmesi gerekiyor. Kobanê’ye destek sorumluluktur ve bu sorumluluk bizim geleceğimizi de belirler.” “DAİŞ çetelerini Kürdistan’a saldırtmak, Kürtlerin kazanılan haklarını yok etmek amacı taşıyor” diyen Falay, kendine “insanım” diyen herkese nerede olursa olsun sınıra gelerek nöbet eylemine katılmaları noktasında çağrıda bulundu.

Siirt’ten gelerek nöbet eylemine katılan İbrahim Şen ise, “Biz Kürt halkı için, insanlık için buraya geldik. Savaş olmasın, kan dökülmesin diye geldik” diyerek, DAİŞ saldırılarının insanlığa yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. “Biz Kobanê’nin statüsü yok edilmesin diye buradayız, üzerimize düşeni yapacağız. Vicdanı olan herkes buraya gelmelidir” diyen Şen, halkların Kobanê için sınırda nöbet eylemine katılması gerektiğini söyledi.

Direniş nöbeti tutan Vanlı Hamdi Bayram ise, Türk askerinin üç gün önce yaptığı saldırıya dikkat çekerek,  “Türk devleti panzerlerle, TOMA’larla yağmurda bize Suruç’a kadar saldırdı. Biz duramadık, tekrar yerimize geldik, burayı bırakamıyoruz. Kobanê özgür olana kadar buradan ayrılmayacağız. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarına, Kobanê’nin özgürlüğü için ayağa kalkması, sınıra gelmesi için çağrıda bulunuyorum” diye konuştu.