DİSK'ten İş Güvenliği Eylem Paketine eleştiri
DİSK'ten İş Güvenliği Eylem Paketine eleştiri
DİSK'ten İş Güvenliği Eylem Paketine eleştiri
DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu, hükümetin 'İş Güvenliği Eylem Paketi'ni eleştirerek, AKP hükümetinin, kendi iktidarı döneminde bugüne kadar 15 bine yakın işçinin ölmesine neden olan anlayışında ısrar ettiğini belirtti. Hükümetin taleplerini karşılamadığına dikkat çeken Çerkezoğlu, özel sigorta şirketleri ve özel yapı denetim firmalarına denetim görevi verilmesini de, "Bu ibret verici bir durumdur zira Türkiye’de iş cinayetlerinin sayısında, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını piyasaya açan 6331 sayılı yasanın ardından patlama yaşanmıştır" diye eleştirdi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan "İş Güvenliği Eylem Paketi"ni ANF'ye değerlendirdi...
Paketi, iş cinayetlerinin önlenmesini sağlayacak nitelikte bulmayan Çerkezoğlu, Davutoğlu'nun basın toplantısında sık sık tekrarladığı “istişare, diyalog, mutabakat” gibi kavramların kesinlikle bu süreçte belirleyici olmadığını, AKP hükümetinin, kendi iktidarı döneminde bugüne kadar 15 bine yakın işçinin ölmesine neden olan anlayışında ısrar ettiğini dile getirdi.
'ÇİFTE BARAJ VE ILO STANDARTLARINA AYKIRI ENGELLERİ KALDIRIN'
"Bugün açıklanan eylem planı büyük oranda, 21 Eylül 2014 günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) sosyal tarafların ve ilgili kamu kurumlarının katıldığı ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik başkanlığında basına kapalı toplantıda DİSK olarak şerhimizi koyduğumuz maddelerden oluşmaktadır" diye bilgi veren Çerkezoğlu, sürekli olarak “somut öneri ile gelin” çağrısı yapan hükümete, iş cinayetlerinin önlenmesi için önerdikleri hiçbir maddenin bu pakette yer almadığını belirtti. "Aksine bizim önerilerimizin tam tersi yönde, sorunu derinleştirecek bir dizi düzenleme de getirilmek istenmektedir" diye ekleyen Çerkezoğlu, şu eleştirileri yöneltti:
"Hükümet 'Zihniyetle ilgili bilinçlenme, sosyal farkındalık' başlığı altında sendikaları sorumluluk üstlenmeye, eğitimler düzenlemeye, kaza olmadan önce önlem almaya katkıda bulunmaya çağırmaktadır. DİSK ise defalarca ifade etmiştir ki, işletme düzeyinde etkin bir rol oynayabilmek için sendikaların buralarda örgütlenmesi zorunludur. Türkiye’de işçilerin sadece yüzde 5’i Toplu İş Sözleşmesi hakkını kullanabilmektedir. Çünkü Türkiye’de yasalar sendikaların örgütlenmesini ve işçilerin sendika seçme özgürlüğünü engellemeye yöneliktir. Talebinizde samimi iseniz, başta çifte baraj uygulaması olmak üzere sendikalaşmanın önündeki engel olan ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına aykırı engelleri kaldırın. Hükümet bugün itibarı ile bu talebimizi bir kez daha kabul etmemiştir."
'İBRET VERİCİ!'
Hükümetin paketinde “denetim” konusunda da hiçbir önerilerinin dikkate alınmadığına değinen Çerkezoğlu, sağlık, güvenlik ve çevreyle ilgili mali yönden bağımsız, özerk-demokratik bir kurumsal yapının sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversiteler ile oluşturulması önerilerinin bir kez daha gözardı edildiğini kaydetti. Bunun yerine özel sigorta şirketleri ve özel yapı denetim firmalarına denetim görevi verilmesine tepki gösteren Çerkezoğlu, "Bu ibret verici bir durumdur zira Türkiye’de iş cinayetlerinin sayısında, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını piyasaya açan 6331 sayılı yasanın ardından patlama yaşanmıştır. Bugün Çalışma Bakanı’nın mutabakat ile çıktığını iddia ettiği o yasaya karşı itirazlarımız ve o itirazlarımızın haklılığını gösteren acı sonuçlar ortada iken hükümet bu alanda piyasaya güvenmeye devam etmektedir" diye ekledi.
TAŞERON VE RÖDOVANS SİSTEMİ
Açıklanan önlemler paketinde “yaptırım” başlığı da yer alıyordu. Çerkezoğlu, bu başlığı "içi boş bir paketin süsü mahiyetinde" diye yorumlarken, rödovans ve taşeron sisteminin işverene yasaları çiğneme özgürlüğü verdiğini belirtti.
"Bu düzen sürdüğü müddetçe, kölece çalıştırmaya ve sendikasızlaştırmaya yarayan taşeron ve rödovans sistemine başta ağır ve tehlikeli iş kolları olmak üzere tüm iş kollarında son vermediğiniz sürece hangi yasaları çıkarırsanız çıkarın sonuç değişmeyecektir. İşçinin örgütlü gücünün iç denetimi ve iş bırakmak da dahil 'yaptırım' gücü olmadığı müddetçe bu cinayetlerin önüne geçilemez. Nitekim bunun farkında olan hükümet inşaatlarda sorumluluğu şantiye şeflerine yükleyerek, ara kademeleri cezalandıracak düzenleme yapma geleneğini sürdürmektedir. "
'HÜKÜMETİN KENDİNİ SAVUNMASINI KOLAYLAŞTIRACAK DÜZENLEME'
Çerkezoğlu'na göre; bu yasa da ölümleri engelleyemeyecek. Hükümet temsilcilerinin bu düzenlemelerin ardından yaşanan iş cinayetleri sonrası kameralar karşısına geçip “biz düzenlemeleri yaptık ancak güvenlik kültürü zayıf” diyeceklerini söyleyen Çerkezoğlu, "İhtiyacımız olan hükümetin kendini savunmasını kolaylaştıracak değil işçilerin yaşamını savunmasına olanak verecek olan bir çalışma yaşamıdır. Bunu engelleyenler tarih önünde sorumlu olmaya devam edecektir" diye konuştu.