‘Doğa katliamı ile yeni bir soykırım dayatılıyor’
‘Doğa katliamı ile yeni bir soykırım dayatılıyor’
‘Doğa katliamı ile yeni bir soykırım dayatılıyor’
Dersim37/38 Soykırım Karşıtı Derneği ve Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti yayınladığı açıklamada “AKP devleti, Kürt Alevilerin kutsal mekanı Dersim'in Gola Çeto'sunu sular altında bırakmak istiyor. AKP, gerilla çekildiği halde, Kürt halkını birbirine düşürmek için yeni korucu alımı yapıyor. Dersim'de kadın koruculara silah veriyor. Sahte dedelere para vererek Aleviliği İslama ve Hanefiliğe bağlamaya çalışıyor. Tüm bu ‘teklik’ adına yapılanlar soykırımdır” dedi.
Türk devletinin kuruluşundan bu yana her türlü yolu deneyerek, Kürdistan halkını ortadan kaldırmaya çalıştığına dikkat çeken Dersim37/38 Soykırım Karşıtı Derneği ve Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti, “Önce Kürtlere soykırım uyguladı, onbinlerle insanımızı katletti. Milyonlarca Kürt sosyal köklerinden koparılıp Türk nüfus içinde eritilmeye çalışıldı.
Kürdistan'da kalan nüfus ise şiddetli ve sıkı bir asimilasyon cenderesine sokuldu. Kürtlerin anadilini öğrenme ve kullanma hakları anayasal yasak altına alındı. Kürt Alevilerin inancını sürdürmelerine engel olundu. Yani soykırım ardından halkımıza bir de etnik bitirme dayatıldı. Türk devletinin bu yaptıklarına uluslararası alanda soykırım denir” dedi.
Türk devletinin bu politikasının sonucu olarak, Kürt halkının içinden PKK gibi siyasi örgüt ve silahlı mücadelesinin ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, PKK’nin içinde olunan bu günlerde barış ve demokrasi adına gerilla güçlerini sınır dışına çektiğine dikkat çekildi. Ancak Türk devletinin bildiğini okumaya devam ettiği de kaydedilen açıklamada şunlara dikkat çekildi: “Başbakan Erdoğan, Akiller İnsanlarla toplantısından sonra Kürtlere anadil hakkı vermeyeceğini, seçim barajını düşürmeyeceğini, velhasıl statükonun sürmesinden yana olduğunu söylüyor.
Gerilla çekildiği halde zindanlar boşaltılmadı. Üstelik Kürdistan kalekollarla donatıldı. Sayısız baraj yapıldı ve yapılıyor. Kürdistan'ın ve Dersim’in doğası ekolojik imha edilip suyla doldurulunca insanlar göçe zorlanıyor ve devlet demografik yapıyı değiştirmeye çalışıyor. AKP devleti, Kürt Alevilerin kutsal mekanı Dersim'in Gola Çeto'sunu sular altında bırakmak istiyor. AKP, gerilla çekildiği halde, Kürt halkını birbirine düşürmek için yeni korucu alımı yapıyor. Dersim'de kadın koruculara silah veriyor. Sahte dedelere para vererek Aleviliği İslama ve Hanefiliğe bağlamaya çalışıyor. Tüm bu ‘teklik’ adına yapılanlar soykırımdır.”
AKP’li devletin, Kürt halkına ve Aleviliğe karşı imha ve inkar politikasını sürdürdüğü de vurgulanan açıklamada, “Silahların sustuğu bir ortamda insanlık hakkı olan anadil hakkı ve tüm kollektif hakları vermesi beklenirken, Erdoğan beklentilere nokta koyup soykırımı sürdüreceğini söyledi. Biz Dersimli kurumlar, Türk devletinin bu soykırımcı tavrını belgeleyip Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesine sunduk. Ancak Türkiye bu mahkemenin tarafı olmadığı için mahkeme edilemiyor. Bir yandan Avrupa Birliği'ne girmeye çalışırken, diğer yandan Avrupa Birliği kurumlarını kabul etmemeyi politika edinen Türkiye, eninde sonunda işlediği suçların hesabını vermek zorunda kalacaktır. Bizim müracaat dilekçemiz, soykırımcı bu devletin yöneticilerinin başında Demokles Kılıcı gibi duracaktır” dendi.
Kürt halkına, demokratik, ulusal haklarını ödünsüz savunması çağrısı da yapan Dersim37/38 Soykırım Karşıtı Derneği ve Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti, şunları belirtti: “Bu ceberrut Türk devletine karşı Kürtler ve Alevilerin birliği vazgeçilmez önemdedir. Bize ‘teklik’ dayatan Türk-İslam ırkçılığına karşı gücümüzü birleştirelim. Gola Çeto, Aleviler için kutsal Xızır’ın mekanıdır. Devlet bu yıkımdan ve HES'lerden vazgeçmelidir. Bizler bu gidişatı ikinci Dersim 38 olarak algılıyor ve kınıyoruz.”
Dün sabah saatlerinde karanlık güçlerin Dersim merkeze bağlı bir köyü bombaladığı da belirtilen açıklamada, “Hayretler içerisindeyiz. Barış sürecinin konuşulduğu şu günlerde bizler yeni katliamlarla karşı karşıyayız. Alevilerin evlerinin işaretlendiği ve kurşunlandığı 21. yüzyılda barış ve kardeşliğe silahların sıkılması en büyük kaygımızdır. Bu tür olayların yaşanılmaması için omuz omuza durup Barışı yükseltme zamanıdır. Dersimli kurumlar olarak daha önce de deklare ettiğimiz gibi bu sürecin işlemesi için elimizden geleni sonuna kadar yapacağız. Devlet de üzerimizde oynadığı oyunlara son vermelidir.. Karakollar, HES'ler, Kutsal mekanlarımıza, alabalıklarımıza dokunmasın” dendi.