DTK, 30 Ekim’de ‘topyekûn direniş’e çaðırdı

DTK, 30 Ekim’de ‘topyekûn direniş’e çaðırdı

PKK ve PAJK’lı tutsakların Türk cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana bedenlerini ölüme yatırarak sürdürdükleri açlık grevine dikkat çeken DTK, 30 Ekim’de “Topyekûn Direniş” çaðrısında bulundu. DTK, “Kürt halkının tutsaklarla aynı amaçlar etrafından bütünleştiðini tüm dünyaya göstermek tarihi bir sorumluluktur” dedi.

DTK, yaptıðı yazılı açıklama ile Türk cezaevlerinde PKK ve PAJK’lı tutsakların bedenlerini ölüme yatırarak 48 gündür sürdürdükleri süresiz dönüşümsüz açlık grevine dikkat çekti. BDP’nin 30 Ekim günü hayatı durdurma yönünde almış olduðu “Topyekûn Direniş” kararına katılım saðlamaya çaðrıda bulundu.

Kürt halkının tarihe geçecek olan bir süreci yaşamakta olduðu ifade edilen açıklamada, “Halkımızın deðerli evlatları tüm cezaevlerinde yaşamlarını hepimizin olan talepler uðruna bedenlerini siper ederek görkemli bir direniş sürdürüyor. 14 Temmuz 1982 Büyük Ölüm Orucu nasıl Kürt halkının dirilişinin ilk kıvılcımı olduysa, 12 Eylül 2012 Süresiz Dönüşümsüz Açlık Grevi de Kürt halkının özgürlüðüne giden büyük bir adım olarak tarihe geçecektir. Bu süreç sıradan yaklaşılmayacak bir şekilde hassastır. Tüm halkımızın hem Açlık Grevi Eylemini sürdüren tutsaklarla hem de onların talepleri etrafında birleşmesi gerekmektedir. Demokratik Çözümden, özgürlüklerden, insan haklarından yana olduðunu iddia eden hiç kimse bu sürece uzak kalmamalıdır. Herkes bulunduðu alanda yapabilecekleri ile büyük bir sahiplenme gerçekleştirmelidir” denildi.

DTK bileşeni BDP’nin 30 Ekim’de yaşamın her alanında çalışanların genel greve gideceði, esnafların kepenk açmayacaðı, şoförlerin kontak kapatacaðı, “topyekûn direniş günü” kararı aldıðı hatırlatılan açıklamada, bu tarihte Kürt halkının bu karar çerçevesinde açlık grevi yapan tutsaklarla aynı amaçlar uðruna bütünleştiðini tüm dünyaya göstermesinin tarihi bir sorumluluk olduðu vurgulandı. Açıklamada son olarak, “Bu sürecin ancak halkımız tarafından direniş ruhuyla karşılanacak olması, taleplerin yaşama geçirilmesine ve eylem sonucu gelişebilecek ölümleri durdurabilir” denilerek 30 Ekim’de BDP’nin almış olduðu “Topyekûn Direniş” kararına katılım saðlamaya çaðırdı.