25 Şubat günü gerçekleştirdiği olağan toplantısının sonuçlarını açıklayan DTK Daimi Meclisi, Ortadoğu ve dünyanın temel gündemi haline gelen Kürt sorununun Demokratik çözümü için, “İmralı’da başlatılan görüşmelerin zaman geçirilmeden müzakerelere dönüştürülmelidir” dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) dün gerçekleştirdiği Daimi Meclis toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.

Ortadoğu ve dünyanın temel gündemi haline gelen Kürt sorununun Demokratik çözümü için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile muhataplık gerçekliğinin görülerek yapılan görüşmelerin müzakere sürecine evirilmesinin, toplumsal güven ortamını güçlendireceği vurgulanan bildirgede, tüm toplumsal kesimler tarafından desteklenmesi gereken bu görüşmelerin barışçıl ve demokratik bir sürece evirilmesi güven verici adımların atılmasıyla mümkün olacağı kaydedildi.

Bildirgede, atılacak olan her demokratik adımın kaygıları gidereceği halkları çözüme bir adım daha yaklaştıracağı belirtilerek, “Aksi durumda sadece bir taraftan adımların atılmasını beklemek, hassasiyet gösterilmesi istemek çözüm geliştirici bir yaklaşım değildir. Toplumsal, siyasal ve demokratik bir boyutu olan Kürt sorununun çözümünü sadece silahların bırakılmasına indirgemek sorunun çözümüne katkı sunmayacaktır. Sorunun çözümü inkar, imha ve asimilasyonist politikalardan vazgeçerek Kürt halkının halk olmaktan kaynaklı kolektif haklarını tanımaktan eşit, demokratik ve özgür bir yaşamdan geçmektedir” denildi.

Bildirgede, demokratik çözümden söz edilirken öte taraftan Kürt siyasetçilerine, emek güçlerine yönelik devam eden siyasi operasyonlar ile sınır ötesi ve sınır içi yapılan askeri operasyonların sürecin gelişmesini engelleyerek güvensizliği arttırdığı belirtildi. Lice kırsalında gerçekleştirilen askeri operasyonlar karşısında halkın canlı kalkan olarak gösterdiği direniş hatırlatılarak,  “halkımızın göstermiş olduğu demokratik direniş takdire şayandır” dendi.

HDK’nin Karadeniz ziyareti sırasında Sinop ve Samsun’dan maruz kaldığı saldırılar ve son olarak BDP’ye yönelik Hatay’daki saldırının hatırlatıldığı bildirgede, bu yaşananların halklar arası birlikte yaşam duygularını zedeleyerek süreci baltaladığı ifade edildi. “Bu ırkçı, faşist linç saldırılarında AKP, CHP, MHP söylem ve politikalarının etkisi olduğu şüphe götürmez bir gerçekliktir” denildi.

Artan ırkçı ve faşist saldırılardan dolayı Kürt halkı ve kurumlarının evrensel ve demokratik bir hak olan meşru savunma hakkını kullanmak zorunda bırakıldığı kaydedilen bildirgenin devamında şunlar belirtildi:  

“Hükümet, bu saldırılara seyirci kalan ve gerekli tedbirleri almayan emniyet yetkililerini ve mülki amirleri görevden almalıdır, sessiz kalan yargıyı da harekete geçirmelidir. O zaman demokratik söylemlerinde inandırıcı ve güven verici olacaktır.

Barışın savaştan daha zor olduğu herkesçe bilinmektedir. Kürt halkı ve kurumları bu sürecin gelişimi için her türlü katkıyı ve desteği sunmaya hazır olduğu gibi her türlü gelişebilecek olumsuzluklara da demokratik direnişle karşı durmasını da bilecektir.

Tarihi bir süreci yaşadığımız bu dönemde, Kürt halkının birlik ve bütünlüğünün güçlenmesini daha da zorunlu hale getirmektedir. Kürt halkının herhangi bir parçada ki kazanımları bütün Kürtlerin kazanımıdır. Kürt halkına her hangi bir yerde yapılan saldırı bütün Kürtlere yapılan saldırı olarak görülmelidir.

Kürt halkının birliği, Ortadoğu’nun barışıdır. Kürt halkının kazanımları Ortadoğu’nun demokratikleşmesidir. Kürt halkının özgürleşmesi Ortadoğu halklarının özgürleşmesidir.

Rojava’daki Kürt halkının kazanımlarına bu çerçevede yaklaşmak ve değerlendirmek gerekir. Suriye’de Barışın ve istikrarın merkezi haline gelen Rojava halkının kazanımlarının kalıcı hale gelmesi, açlık ve yoksunluğun son bulması için başlatılan yardım kampanyasına halkımız ve tüm demokrasi güçleri büyük bir destek ve istek ile katılım sağlamalıdır. Tüm sınır kapılarının açılması konusunda hükümetin gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir.”

DTK Daimi Meclisi, gerçekleştirdiği toplantının sonucunda aldığı kararları ise şöyle açıkladı:

“-Sayın Öcalan’ın sürece daha fazla katkı sunabilmesi için Kandil, siyasi yapılar, sivil toplum örgütleri, aydın ve şahsiyetlerle görüşebilmesinin koşulları sağlanmalıdır. İmralı’da başlatılan görüşmeler zaman geçirilmeden müzakerelere dönüştürülmelidir

-Berfo ana şahsında yaşanan trajedilerin son bulması ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurularak,  toplu mezar gerçeği açığa çıkarılmalı, insanlık dışı uygulamalar, kayıplar ve faili meçhul cinayetler açığa çıkarılmalıdır. Hakikatleri araştırma komisyonu zaman geçirilmeden kurulmalıdır.

-Askeri ve siyasi operasyonlara son verilmeli, çatışmasızlık ortamının oluşturulması sağlanmalıdır.

-TMK kaldırılmalı, TCK yerine özgürlükçü yasalar hazırlanarak tüm siyasi tutsaklar ayrım yapılmaksızın serbest bırakılmalıdır.

-Toplumun özgürleşmesini kadının özgürleşmesi ile mümkün olduğunu gerçeğini esas alan DTK, Paris’te katledilen üç Kürt kadın siyasetçisine atfedilen, bu yılki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe;

*Özgürlüğün ve direnişin sembolü olan Newroz bayramını büyük bir coşku ve kitlesel katılımlarla kutlamaya,

12 Mart Gazi Katliamının 18. Yıldönümünü,

16 Mart Öğrenci Katliamının 35. Yıldönümünü,

16 Mart Halepçe Katliamının 25. Yıldönümünü,

28 Mart Diyarbakır Katliamının 7. Yıldönümünü

Tüm siyasi ve sivil toplum örgütleri ile birlikte Kitlesel ve demokratik tepkilerle kınamak için planlamaya gidilecektir.”

Bildirgede ilgili komisyonların etkinliklere ilişkin kararları ise şöyle belirtildi:

“*Bilim, Sanat ve Edebiyat dalında çalışmaları teşvik etmek amacıyla her yıl ödüller verilmesine,

*Ekonomi Komisyonumuz Tarım-Hayvancılık, Enerji-Maden ve Sanayi alanları başta olmak üzere ekonomik alanlarla ilgili atölye çalışmaları yapılmasına,

*6-7 Nisan Tarihlerinde Urfa Viranşehir’de mevsimlik tarım işçileri Kurultayı yapılmasına

*Daimi Meclis üyelerimize yönelik Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği konulu Eğitim çalışması yapılmasına,

*Sınır illeri başta olmak üzere, Roboski ve Van’da çocuk festivallerinin ve şenliklerinin düzenlenmesine,

*Birçok ilde düzenlenen Demokratik Özerklik panellerinin yapılmayan illerde de yapılmasına karar verilmiştir.”