DTK Ekonomi Komisyonu atölye çalışmaları sonuç bildirgesi
DTK Ekonomi Komisyonu atölye çalışmaları sonuç bildirgesi
DTK Ekonomi Komisyonu atölye çalışmaları sonuç bildirgesi
DTK Ekonomi Komisyonu, 29-30 Mayıs tarihlerinde birçok üniversiteden akademisyenlerin, ilgili iş çevrelerinin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirdiği atölye çalışmasının sonuç bildirgesini açıkladı. DTK Ekonomi Komisyonu, atölye çalışmalarının sonucunda yerel yönetimler, DTK ve STK’le ilişkin önerilerini belirtti.
DTK Ekonomi Komisyonu 29-30 Mayıs tarihlerinde birçok üniversiteden akademisyenlerin, ilgili iş çevrelerinin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirdiği atölye çalışmalarının sonuç bildirgesini DTK’de yaptığı basın toplantısı ile açıkladı.
BDP Amed Milletvekili Emine Ayna, DTK Ekonomi Komisyonu üyesi Fatma Gürcü ve Şilan Elmas’ın katıldığı toplantıda komisyon adına açıklamayı Fatma Gürcü yaptı.
“Bölge ekonomisinde sektörel gelecekler kurgulanırken alternatif modeller” adlı atölye çalışmasına neden ihtiyaç duyduklarını Gürcü “Mevcut işleyen ekonomik model, halkların yaşamına dayanak olan zihinsel, ruhsal ve biyolojik hiçbir ihtiyacı karşılamıyor olmasıdır” biçiminde açıkladı.
Politika ve ekonominin insan ve toplum ilişkisini en temel konusu olduğunu ve toplumsal düzenin sürekliliğinin paylaşım olduğunu söyleyen Gürcü, “Toplumsallık, kolektivizm ise kolektivizm paylaşımcılık ise ekonominin özelleştirilmesi veya devletleştirilmesi diye bir şey düşünülemez. Bugüne kadar uygulanan iki model olmuştur. Birincisi, kapitalist-liberal politik ve ekonomi sistemidir. İkincisi ise, bu duruma karşı toplumsallık, kolektivizm ve paylaşımcılık adına alternatif olarak komünist politik ve ekonomik sistem uygulanmıştır” dedi ve bu iki modelin esaslarını açıkladı.
DTK çatısı altında toplumsallığı esas alan alternatif politik ve ekonomik bir model tartışması yürüttüklerini söyleyen Gürcü, gerçekleştirdikleri atölye çalışmasının sonuç bildirgesini açıkladı.
Enerji-maden, sanayi-tekstil sektörlerinde katılımcı ekonomi modelini uygulamak mümkün müdür? Uygulanmaya çalışıldığında engeller ne olur, hangi handikaplarla karşı karşıya kalınır ve bunlar nasıl giderilir? Sorularının cevabının arandığı atölye çalışmasında STK’lerin ve iki yerel yönetimin yapması gerekenler açısından açığa çıkan üç boyut olduğu belirtilen sonuç bildirgesinde DTK’nin yapması gerekenler şöyle sıralandı:
“-Kürt coğrafyasında tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun ve eko sistemin ticari bir meta olarak görülmesine, ticarileştirilmesi ve pazarlanması reddedilecektir.
-Kürt coğrafyası üzerinde yıkıcı etkisi olacak her türlü kirli enerji politikalarına karşı durulacaktır.
-Kürt coğrafyasında büyük oranda yenilenebilir enerji kaynaklarına dönük politikalar ve projeksiyonlar öz yönetim anlayışıyla benimsenmiştir. Kürt halkı kendi enerji geleceğini öz yönetim anlayışı çerçevesinde gerçekleştirmelidir. “
Kürdistan’da kamu yatırımları ve desteklerinin günümüze kadar devlet tarafından uygulanan politika ve yaşanan çatışma sürecine paralel olarak bir silah olarak değerlendirildiği bildirgede, “Kürdistan’da yaşanan savaşın tek çözümü çoğu kez ekonomik yatırımlar olarak değerlendirilmiş, sorunun çözümü ve bölgesel kalkınma için ekonomik programlar oluşturulmuş ancak gelinen noktada bu politikaların başarısız olduğu,
Tüm alanlarda olduğu gibi ekonomi politikalarının da yerellerde tartışılıp onaylanarak hayata geçirilmesi gerektiği
Kürt halkı kendi enerji geleceğini öz yönetim anlayışı çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiği” belirtildi.
DTK Ekonomi Komisyonu’nun atölye çalışmalarının sonuç bildirgesinde yerel yönetimlere, DTK ve STK’lere yönelik sunduğu öneri paketlerinin bazıları ise şöyle:
“Yerel yönetimlere ilişkin:
-Doğal taşların tescillenerek bölge ihtiyaçlarında kullanılması ve yerel yönetimlerin buna öncülük etmesi
-Belediyelere bağlı köylerdeki sebil çeşmelerin ıslahı
-Bölgenin bitkisel ve hayvansal üretim potansiyeli araştırılmalı ve ürün planlaması yapılmalı
-Geliştirilen politikaların önünde engel olan mevzuat ve yasaların değişmesi
-Jeotermal tesislerin turizme kazandırılması ve seracılıkta ısıtma amaçlı kullanım için yerel yönetimlerin etkili olması.
STK’lara ilişkin;
-Bölgedeki yer altı ve yer üstü su kaynaklarının kullanımının kontrol altına alınması için ilgili kurumlar tespit edilip baskı unsuru olunması
-Sulama tekniklerinin doğru kullanılması için halka yönelik bilinçlendirme çalışmalarının yapılması
-Yerelde ve bölgede uygulanacak tarım ve hayvancılık politikalarının belirlenmesi ve bu politikaların uygulanabilirliğinin izlenmesi için kamu, yerel yönetim ve STKlerin sürekli işbirliğini oluşturmak.
DTK’ye ilişkin;
-DTK bünyesinde Temiz Enerji Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi kurulması
-Kolektif üretim için üretim araçlarını ve kaynaklarını kullanma bilincini geliştirmek için eğitim birimi kurulması
-Tarımda sözleşmeli tarım modelinin bölgede uygulanmaması için bilinçlendirme çalışması yapılmalı
-Yerel akademisyenlerden oluşan Bilim Kurulu’nun oluşturulması
-Kürdistan’ın ucuz iş gücü alanı olarak görülmesi ve yatırımların bu bakış açısıyla yapılmasının engellenmesi
-Mayınlı arazilerin temizlenip nasıl kullanılacağı yönünde bilim çevreleri ve halk ile ortak tartışma yürüterek karar vermesi.”
Sonuç bildirgesini açıklayan DTK Ekonomi Komisyonu üyesi Fatma Gürcü, atölye çalışmalarında çıkan sonuçları ilgili kurumlarla paylaşarak yeni bir planlama ile hayata geçireceklerini belirterek sözlerini tamamladı.