DTK Mayıs ayında hayatını kaybeden devrimcileri andı

DTK Mayıs ayında hayatını kaybeden devrimcileri andı

Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye Devrimci Hareketi açısından Mayıs ayının önemine dikkat çekerek bu ay içerisinde hayatını kaybeden devrimcileri anan DTK, “Demokratik çözüm ve barış kapısının aralandığı bu süreçte Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi, hesaplaşması kaçınılmazdır” dedi.

DTK yaptığı yazılı açıklama ile "Mayıs ayı şehitleri"ni andı. “Türkiye tarihi boyunca baskı, sömürü haksızlık ve adaletsizlikler hep var olmuş buna karşıda demokrasi, eşit ve özgür yaşam mücadelesi sürekli verilmiştir” diyen DTK,  Türkiye’nin demokratik geleceği, özgür yarınları için verilen mücadelede bir çok kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.

Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye Devrimci Hareketi açısından Mayıs ayının önemine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “Türkiye halkları ve Kürt halkı kendi özgür ve demokratik gelecekleri için bedenini ölüme yatıran bu değerli evlatlarını hiçbir zaman unutmamış onları minnetle ve onurla sürekli anmıştır.

Bu ülkenin en büyük trajedileri, insanlık dışı uygulamaları da12 Mart’la yükselmeye başlamış 12 Eylül sürecinde ise koyu vahşet dönemlerinden birine varmıştır. Ancak tüm bu baskılara işkencelere insanlık dışı uygulamalara rağmen tarihi direnişler sergilenmiştir.

18 Mayıs günü bu direnişlerin mihenk taşlarının sonsuzluluğa vardığı özel bir gündür. Büyük devrimci ve Türk ve Kürt halklarının eşitliğinin amansız savunucusu İbrahim Kaypakkaya bu gün işkencelere karşı insan onurun korunmasına bir örnek olarak faşist 12 Mart rejimi tarafından katledilmiştir. 18 Mayıs 1977 tarihinde ise büyük enternasyonalist ve Kürt halkının mücadelesindeki halkların eşitliğinin ruhu olan Haki Karer inkârcı sistem tarafından komployla şehit edilmiştir. Demokratik Kurtuluşla Özgür Yaşam Hamlesinin tam da Haki Karer’in kişiliğinde somutlaşmıştır.

18 Mayıs 1982 ise Kürt halkının değerli evlatları Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner 12 Eylül faşizmine karşı direnişi kendini ateş topuna çevirdiği tarihtir. Kürt halkının dirilişinin özünü oluşturan bu eylem yıllar boyu Kürt halkının mücadelesine ışık tutmuştur.    

Türkiye tarihi aynı zamanda kayıplar, faili meçhul cinayetler ve katliamlarla dolu bir tarihtir. Kayıpların ve faili meçhul cinayetlerin açığa çıkarılması, sorumluların yargı önüne çıkarılması temelinde 17-31 Mayıs tarihlerinde Uluslar arası düzeyde kayıplar haftası etkinlikleri yapılmaktadır.

Demokratik çözüm ve barış kapısının aralandığı bu süreçte Türkiye’nin geçmişi ile yüzleşmesi, hesaplaşması kaçınılmazdır. Demokrasinin barışın adaletin gereği de geçmişle yüzleşmek, hakikatleri açığa çıkarmak, karanlıkları aydınlatmaktır. Bu aynı zamanda Demokrasi güçlerinin de görev ve sorumluluğudur.

Bu ülkenin yurttaşları yitirdiği, kaybettiği değerli evlatlarını hiçbir zaman unutmayacağı gibi onların demokratik, eşit, özgür yaşam istemlerinin gerçekleşmesi için de mücadeleyi büyütecektir.”