'DTK tasfiye edilmek isteniyor'

DTK Eş başkanı Leyla Güven, 7 yıl sonra bir kez daha aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da olduğu çok sayıda ismin DTK ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle tutuklanmasını, “akıl tutulması” olarak değerlendirdi.

Son günlerde tutuklanan Kürt siyasetçilerin soruşturmasında Demokratik Toplum Kongresi’nin illegal gösterilmesi akıllara 2009 yılında DTK üzerinden başlatılan tasfiye operasyonlarını getirdi. Çözüm süreci döneminde devlet tarafından resmi statü verilmesi konuşulan DTK’nin bugün FETÖ’cülerin taktiğiyle terörize edildiğine vurgu yapan Eş Başkan Leyla Güven, faaliyetlerinin halk nezdinde meşru olduğunu dile getirdi.

Kürt siyasetine yönelik eş genel başkanlar düzeyinde başlatılan tasfiye operasyonlarının ortak noktası, savcı ve hakimlerin Demokratik Toplum Kongresi’ni (DTK) illegal gösterme çabaları oldu. Tutuklanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’ya DTK delegesi olmak ve genel kurullarında konuşma yapmak “suç” gibi sorulurken, yine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in işlemlerini yürüten savcılar DTK’yi KCK’nin bir platformu olarak sundu.

DTK, 2013 yılında start verilen “demokratik çözüm süreci”nde misyonuna denk bir çalışma yürütürken, Eş başkan Hatip Dicle de bizzat adalet ve içişleri bakanlıklarının aracılığıyla İmralı, Ankara ve Kandil arasında mekik dokuyarak kritik görüşmelere imza attı. Yine bizzat Hatip Dicle, Ocak 2015’te hükümetin çözüm sürecindeki samimiyetsizliği nedeniyle Cizre’de kazılan hendeklerin kapatılması için devlet kanadından gelen “rica”lar üzerine bölgeye giderek sorunu çözmüştü.

FETHULLAHÇILARIN YÖNTEMİNİ AKP DEVRALDI

DTK Eş başkanı Leyla Güven, Kürdistan’ın en geniş sivil toplum platformu olan DTK’nin illegalleştirilme çabaları hakkında ANF’ye konuştu. Merkezi Diyarbakır’da bulunan DTK’nin 30 Ekim 2007’de kurulduğunu anımsatan Güven, 2009 yılına gelindiğinde şu an “FETÖ’cü” denilerek cezalandırılan savcılar tarafından hazırlanan iddianamelerle faaliyetlerinin illegal gibi gösterilerek, “KCK” adı altında operasyonlara start verildiğini anlattı. O dönem sayısı binlerle ifade edilebilecek, siyasetçi, belediye başkanı, kadın ve insan hakları savunucusu ve gazetecinin tutuklandığını söyleyen Güven, 7 yıl sonra bir kez daha aralarında milletvekili ve belediye başkanlarının da olduğu çok sayıda ismin DTK ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle tutuklanmasını, “akıl tutulması” olarak değerlendirdi.

YENİ KONSEPTİN MERKEZİNDE YİNE DTK VAR!

AKP’nin Kürtleri siyaset zemininde bitirmeye çalıştığı değerlendirmesi yapan Güven, buna kılıf olarak da geçmişte KCK operasyonlarına delil olarak gösterilen, DTK’nin faaliyetlerinin pişirildiğini ifade etti. Güven, “Geçmişte KCK operasyonları dediler ve binlerce siyasetçiyi tutukladılar. Daha sonra bunları FETO'cuların yaptığı ortaya çıktı ve bizler tahliye olduk. Şimdi de yeni bir konsept geliştirmişler. Bu konseptin merkezinde Demokratik Toplum Kongresi’ni koymuşlar" şeklinde konuştu.

ÖCALAN DTK İÇİN NE DEMİŞTİ?

Güven, DTK’nin kuruluşu ve misyonuna dönük şu hususlara dikkat çekti: "DTK 2007 yılında Kürt siyasetinin bileşenleri ve Kürt sivil toplum kuruluşlarının birlemesi sonucu ortak bir kararla ortaya çıkan bir oluşumdur. DTK’yi Sayın Öcalan’la bağlantılı göstermeye çalışıyorlar, doğrudur. Sayın Öcalan da 'Böyle bir kongre Kürdistan’da olursa iyi olur. Tüm kurumları zaman zaman bir araya gelerek bu çatı altında görüş birliğine varabilir' demişti.   Bunu devlet heyeti çok iyi biliyor. Sayın Hatip Dicle devlet heyetiyle birlikte İmralı Heyetine katılıp Sayın Öcalan’ın görüşüne giden bir şahsiyettir. Sayın Öcalan DTK’yi resmi bir statüye kavuşturmak gerektiğini, bunun için de devletin bir çalışma yapmasını talep etmişti. Bu konuda devlet heyeti aracılığıyla dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya haber göndermişti. Öcalan, ‘Sayın Ala DTK üzerinde çalışsın. DTK meşrudur, halk delegelerinden oluşur. Birçok bileşeni var. Bu yüzden de bu kongrenin resmi statüye kavuşmasında yarar vardır' demişti. Eğer çözüm süreci bitmemiş olsaydı İçişleri Bakanlığı’nın çalışmasıyla böyle bir statüye kavuşacaktı. Çözüm süreci bittikten sonra her şey gibi DTK’nin resmi statüye kavuşması da yarım kaldı."

DTK’NİN TASFİYESİ PLANLANIYOR

DTK’nin terörize edilmesi ve illegalleştirilmesi çabalarının abes olduğunu ifade eden Güven, halkın DTK’yi kabul ettiğini ve meşru gördüğünü kaydetti. Güven, “Gözaltına alınan milletvekilleri ve belediye başkanlarına sorulan sorulara bakılırsa devlet  DTK’yi terörize etmeye çalışıyor. DTK’nin tasfiyesi planlanıyor. Ama biz çalışmalarımızın başında olmaya devam edeceğiz. Bizler meşruluğumuzu koruyoruz. En büyük meşruluğu bize halkımız vermiştir. Bizler çalışmamızı yürütmeye devam edeceğiz. Üzerimize atılan suçları kabul etmiyoruz” vurgusu yaptı. 

...