Düzce’deki özel yurtlar cemaate teslim

Düzce’deki özel yurtlar cemaate teslim

Düzce Üniversitesi’nde yeteri kadar özel olmayan bir yurt bulunmadığı için kızını özel bir yurda yerleştirmeye çalışan Hasan Öztürk, gezdiği altı yurtta da ya namaz kılma ya da ablaların din söyleşilerine katılma şartlarıyla karşılaştığını söyledi.

Düzce Üniversitesi’nde yeteri kadar özel olmayan yurt bulunmadığı için özel yurtlara girmek zorunda kalan üniversite öğrencilerin cemaatlere mahkum edildiği ortaya çıktı. Düzce üniversitesini kazanan kızı için yurt arayan baba Hasan Öztürk, okul idaresinin yönlendirmesiyle gezdiği yurtların tümünün cemaatlere teslim olduğunun farkına vardı. ANF’ye konuşan baba Öztürk, üniversiteye yakın gezdiği 6 yurtta da kızının yerleştirme koşullu olarak ya namaz kılma ya da ablaların dini söyleşilerine katılma şartının öne sürüldüğüne dikkat çekti.

'NAMAZ YOKSA YURT DA YOK'

Düzce üniversitesini kazanan kızı B.Ö.’yü yurda yerleştirmeye çalışan Hasan Öztürk’ün yaşadığı, Türkiye’de özel yurtlarının cemaatlere teslim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Eylül ayında kızının yurda yerleştirmek üzere yaşadığı İstanbul’dan Düzce’ye giden Öztürk, “Düzce Üniversitesi’nde konuştuğum okul yetkilileri okul bünyesinde biri kız, biri erkekler için iki yurdun bulunduğunu, ancak ikisinin de dolu olduğunu öğrendim” dedi.

“Kızımı nereye yerleştireceğimi sorduğumda ise yetkililer beni özel yurtlara yönlendirdiler. Biz de üniversitenin etrafındaki özel yurtları dolaşmaya başladık” diye devam eden baba Özürk, ilk önce İnci Kız Yurdu’nu gezdiklerini belirtti.

10 aylığında 450 TL’lik senet imzalatmak isteyen yurt yöneticilerinin öğrencileri yurda ancak namaz kılma şartı ile aldıklarını aktardığını da sözlerine ekleyen Öztürk şunlara dikkat çekti: “Ben de kızımın özgür yetiştiğini namaz kılıp kılmayacağı onu seçeneği olduğunu ve bunun şart olarak öne sürülmesinin yanlış olduğunu dile getirerek oradan ayrıldım. Fakat gezdiğimiz diğer beş yurtta da hemen hemen benzer şartlarla karşı karşıya kaldık. Önümüze ya namaz kılmayı ya da her akşam yemekten sonra topluca yapılan söyleşilere katılma dayatmasıyla karşı karşıya kaldık. Yurt yöneticilerine neyin söyleşisi diye sorduğumda ise, bana akşamları ablaların geldiğini ve öğrencilerle dini sohbetler yaptıkları belirtiler. Şaştım kaldım.”

‘ÖĞRENCİLER OTOMATİKMAN TUZAĞA DÜŞÜYOR’

Arayışlarını sürdüren Hasan Öztürk daha sonra cemaatle ilgisi olmayan bir özel yurt bularak yerleştirmiş. Bu yurda ise 40 gün için 900 TL para verdiğine dikkat çeken, Öztürk, maddi gücü olmadığı için en sonunda kızının üniversiteden 30 kilometre uzakta bulunan bir devlet yurduna yerleştirmek zorunda kaldığını belirti. Düzce üniversitesine potansiyelinden fazla öğrenci alımı yaptığını ve yeteri kadar özel olmayan yurt bulunmadığı için öğrencilerin otomatikman cemaatlere ağına düştüğünü işaret eden Öztürk, “Üniversiteye yakın olan tüm yurtlar cemaatlerin elinde. Hepsi 10 aylık 450 TL’lik senet imzalatıyor. Öğrenciler otomatik olarak tuzağa düşüyor. Çünkü 10 ay boyunca orada kalmak zorunda kalıyor. Kalmadığı taktirde ya 10 aylık parayı toptan ödüyor ya da mahkemelik oluyor” diye konuştu. Bu durumun salt Düzce Üniversitesi ile de sınırlı olmadığını, tanıdığı diğer velilerin de diğer ilerde aynı sıkıtıyla karşı karşıya kaldığını aktaran Öztürk, “İnsanların dini inançlarını sömürerek hem rant sağlıyorlar hem de kendilerine yandaş buluyorlar. Benim bildiğim dinde zorlama yoktur. Ama siz üniversite gençliğini bu şekilde temel alıp yola çıkarsanız bu çocuklar yarın ne olur? IŞİD’çi bile olur. Benim gibi yığınla mağdur var. Sadece konuşmaktan çekiniyorlar. Bu durumun mutlaka önünü almak lazım” dedi.