Efrin Ekonomi Bakanı Yusuf Rojava sistemini anlattı

Efrin Ekonomi Bakanı Yusuf Rojava sistemini anlattı

Van’da "Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi, komünleştirelim demokratik özgür yaşamı inşa edelim!" şiarıyla düzenlenen Demokratik Ekonomi Konferansı ikinci gününde devam ediyor. Konferansta bir konuşma yapan Êfrin Kantonu Ekonomi Bakanı Dr. Ahmet Yusuf, Rojava'daki inşanın ekonomi boyutunu anlattı. Kapitalizmin Rojava'da tam anlamıyla yerleşmemiş olması sayesinde kendi sistemlerini oluşturmakta zorlanmadıklarını dile getiren Yusuf, "Ahlak sistemimizi oluşturmamız açısında en önemli başlığı oluşturuyor. Ve demokratik ulusun inşasının merkezinde yer alıyoruz. Ama zorlayıcı olan ise Ortadoğu'da sistemimizin yeni bir sistem olmasıdır" dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ile Amed, Van, Mardin büyükşehir belediyeleri ve Amed Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) tarafından "Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi, komünleştirelim demokratik özgür yaşamı inşa edelim!" şiarıyla Van'da düzenlenen Demokratik Ekonomik Konferansı, Nuda Kültür Merkezi'nde devam ediyor.

230 delegenin katıldığı konferansın ikinci günü, Efrin Kantonu Ekonomi Bakanı Dr. Ahmet Yusuf'un konuşması ile başladı. Van'da olmaktan büyük bir heyecan duyduğunu söyleyen Ahmet Yusuf, "Dünya gözüyle bir kongre görmek istiyordum. Kürtlerin geleceklerini dair ekonomik sorunlarını tartışıldığı konferansa katılmak benin için bir hayaldi. Konferansa katılmaktan ve Kürtlerin ekonomisini konuşmasından çok mutluyum" diye konuştu

“Rojava kantonlarında birliktelik oluşturuldu” diyen Yusuf. Efrin ve Cezire esnafları ve halkından selam getirdiğini söyledi.

Yusuf, "Rojava'da toplumsal ekonominin yeniden yapılanması için engeller var. Kapitalist sistemleri referans alan sistemler, toplumsal alanlarda olduğu gibi ekonomi alanında da güçlenmemizin önüne engeller çıkarıyor. Bizler toplumsal ekonomiyi kendimize esas alıyoruz. Anti liberalizm, ekolojik dönüşümü, toplumsal ve kültürel sanayi başlıkları ile en önemlisi olan ahlakı ortak mülkiyetle birliktelik sitemini kurmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

“Doğal kaynakların güvence altına alınmasını ve savunulmasını esas alıyoruz. Savunmadan kastımız askeri savunma değil, bunların sömürülmesine karşı ve toplumun maruz kaldığı zulme karşı öz savunmayı esas alıyoruz" diyen Yusuf, Rojava'da toplumsal ekonomiyi nasıl ele aldıklarına ilişkin de şunları söyledi: "Toplumsal yaşamın başında ekonomi geliyor. Hedeflediğimizin başında ekonomin demokratikleşmesi, ekolojikleşme geliyor. Mini kredilendirme sistemini reddediyoruz. Komünler arası ve komünler içinde demokratikleşmeyi esas alıyoruz."

Her şeyden önce özgürlüklerinin geldiğini kaydeden Yusuf, üretim sektörüne bakış açılarını şu başlıklar altında sıraladı: "Bizim sektörlere dair bakışımız; üretimin ekolojik olması, mülk edinmeye saygımız var, ama dengeli bir ilerlemeden yanayız. Sınırsız kazanımdan yana değiliz. Finans sistemi kapitalist sistemden farklı olarak komün ve kooperatifler üzerinden yürütüyoruz. Bu sistemler nasıl tesis edilebilir. Demokratik ulusun yerleştirilmesi ve yeraltı ve yer üstü kaynaklarının zenginleştirilmesini esas alıyor." 

Kapitalizmin Rojava'da yerleşememesi nedeniyle kendi sistemlerini kurmakta zorlanmadıklarına değinen Yusuf, "Bizim açımızdan avantaj olan kapitalist sistem Rojava'da yerleşmediği için kendi sistemimizi oluşturmamız daha kolay oldu. Ahlak bizim sistemimizi oluşturmamız açısında en önemli başlığı oluşturuyor. Ve demokratik ulusun inşasının merkezinde yer alıyoruz. Ama zorlayıcı olan ise Ortadoğu'da sistemimizin yeni bir sistem olmasıdır. Rojava'dan Avrupa'ya ciddi bir beyin göçü söz konusudur. Problemlerin en büyüğü atılan her adım, kurulan her sistem ilk defa oluşturulan bir sistem olmuş oluyor. Ve örneği olmadığı için zorlandığımız zamanlar oluyor" değerlendirmesinde bulundu. 

En büyük kaygılarının yeni olan sistemin hayatlarını daimi bir şekilde nasıl organize edecek olması olduğunu dile getiren Yusuf, "Rojava'da sosyal güvence oluşturulması ihtiyacı var. Tekelleşme karşıtı bir sistemimiz var. Bizler bunların üzerinde çalışmalar yürütüyor, hayata geçiriyoruz. Dolayısıyla nasıl ilerleyeceğimize ve oluşturacağımıza dair kaygılarımız var. En öncelikli sorunlarımız ekonomi akademisidir ve komünlerin oluşturulmasıdır. Neden komünlerin oluşumu önemsiyoruz. Konut sorunlarının ortadan kaldırılması ve iş bölümü sağlanması, kültürel faaliyetler, sağlık ile ilgili ilerleme, toplumsal ihtiyaçların karşılanması içindir. Komünlerin yanı sıra kooperatiflerin oluşturulması da söz konudur. Sayın Öcalan'ın bahsettiği 3 aşama vardır. Toplumda alt tabaka, orta tabaka yasak değildir. Fakat parayla para kazanmak yasaktır. Bu alanda sivil toplum kuruluşu oluşturulmuş durumda. Rojava Kürdistan'ı Üreticiler Birliği, Sanayi ve Ticaret Odası, Ekonomi Geliştirme ve Kalkındırma Merkezi, bu kuruluşlarla Rojava'da çalışmalar yürütüyoruz" dedi.

Yusuf sözlerinin, "Rojava denince aklınıza sadece savaş gelmesin, inşa da aklımıza gelsin" diyerek sonlandırdı. 

Yusuf, delegelerin sorularını da yanıtladı. Konferans basına kapalı bir şekilde devam ediyor.