Elazığ'daki tutsaklar cezaevindeki faşizmi anlattı
Elazığ Cezaevi’nde hasta ve yaşı ilerlemiş onlarca tutsağın tek kişilik hücrelerde tutulduğu ortaya çıktı.
Elazığ Cezaevi’nde hasta ve yaşı ilerlemiş onlarca tutsağın tek kişilik hücrelerde tutulduğu ortaya çıktı.
AKP-MHP faşizmi cezaevlerindeki baskı ve işkencelerini, tutsaklar da direnişlerini sürdürüyor.
Kart dayatması ve işkenceler ile gündemden düşmeyen Elazığ 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nde çok sayıda tutsağın aylardır tek kişilik hücrelerde tutulduğu öğrenildi.
BASKI, YASAK, İŞKENCE...
Tutsak Mirhan Göktaş, mektup yazarak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
* Oda değişimi ihtiyacına karşı kurum idaresi ‘ Yasak’ anlayışıyla yaklaşıyor. Mevcut cezaevi odalarından birinde başka birine geçmek istemi ne kadar yasa dışı olabilir ki? Kurum idaresi tek kelimeyle ‘Yasak’ cevabını veriyor. Bu da insanlar arasında sıkıntı çıkarıyor. Bunu yasaklamak bir nevi işkence sayılmaktadır.
* Haftada 10 saat etkinlik hakkı belirtilmesine rağmen etkinliklere sadece haftada bir saat süreyle spora çıkarılıyorum. Ona da ya tek başıma ya da bir iki kişiyle çıktığımız için spor etkinliği bile yapamıyoruz. Bu uygulama ve söylemler ne kadar yerindedir. Koca futbol ve voleybol sahaları sadece iki üç kişi için mi yapıldı? Burada olumsuz, kötüye kullanma ve kısıtlamaya dayanan bir idarecilik anlayışı vardır.
* Öte yandan sohbet etkinliği de hiç yoktur. Aylardır kimseyle sohbet bile edemedim. Her insan sosyal bir varlıktır. Başka insanlarla sohbeti kesilen bir insan ancak insanlıktan çıkma ile yüz yüze gelir. Bunun insanlığın dışına itmekten farkı bulunmamaktadır.
* 3 aylık açık ziyaretler iki ayda bir yapılıyor. Normalde ayda bir olması gereken ziyaretlerin iki ayda bir yapılması keyfi bir uygulamadır.
* Sıkıntılarımızı dilekçeler ile ilettiğimizde yanıt verilmiyor sorunlarımız hiçbir şekilde çözülmüyor.
* Haber alma hakkı evrensel bir insan hakkıdır. Radyomuza el konuldu, herkesin radyoları alındı. Bunun hukuki karşılığı nedir?
* Kürtçe kitaplar hiçbir şekilde verilmiyor. Yasal yayınlar olmasına rağmen Kürtçe oldu mu hemen yasaklı sayılıyor.
* Öteden beri Türkiye’de yasal zeminde çıkarılan gazeteler kurum idaresi tarafından verilmiyor. Buna sebep olarak da eğitim biriminin kararı gerekçe gösteriliyor. Oysa bu fikirlere tahammül etmeme, sırf baskı altına alma amacıyla yapılan bir uygulamadır. Yoksa genel Türkiye’de yaşayan birey topluma çıkarılan bir gazeteye cezaevi eğitim birimi ve müdürlüğünün getirmiş olduğu kısıtlamanın hak ve hukuki izahatı nasıl yapılabilir?
* Dış kantin uygulaması yok. Bir saat pili bile alamıyoruz. Bütün bunlardan sonra şunu sormamız gerekiyor. Ceza infaz sadece kilit altına almak mıdır? Zira bu cezaevinde sadece odaya, hem de tek kişilik bir odaya koyulmuş üzerinize kapı kilitlenmiştir. Onun için günde iki defa gelip sayarlar 3 defa da ölmemem için gelip yemek verirler. Onun haricinde başka bir gereksinimim karşılanmıyor."
Göktaş, duyarlılık çağrısında bulundu.
'HASTA TUTSAKLAR TEK KİŞİLİK HÜCREDE'
Tutsaklardan Sadık Aslan ise gönderdiği mektupta sağlık sorunları nedeniyle tek başına yaşamını idame ettiremeyen çok sayıda tutsağın tek kişilik hücrelerde kaldığını belirtti. İki aya yakındır kendisinin de tek kişilik bir odada tutulduğunu dile getiren Aslan, şunları aktardı:
“İki ay önce Trabzon E Tipi Cezaevi’nden buraya Elazığ 1 Nolu Yüksek güvenlikli cezaevine sevk oldum. Buraya geldiğimden bu yana yaklaşık iki aydır tek kişilik bir hücrede tutuluyorum. Bu cezaevinde yüzün üzerinde tekli odalar var ve şu anda bunların yarıdan fazlası dolu. Ciddi sağlık sorunu olan, ameliyat olmuş, yaşamını idame ettiremeyen bunda zorlanan bazı arkadaşlarımız bile bu tek kişilik odalarda kalıyor. Yaşlı, hasta demeden herkesi tekli odalarda tutuyorlar. Bu ciddi hukuksuzluktur. Ve bunun beden ve ruh sağlığı üzerinde etkisi ciddi düzeydedir. Buna ek olarak zaten ortak sosyal etkinliklerin hemen hemen hepsi yok seviyededir. Haftada bir iki kişiyle çıkarılan etkinlikler bile iptal ediliyor. Odalara göre ziyaret saatleri değiştiğinden görüş için gelen aileler de bundan etkileniyor. Bunlara karşı bir şey yapılsın."