Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mesut Barzani’nin Amed ziyaretini ANF’ye değerlendiren Amed Baro Başkanı Tahir Elçi, “Bu ziyaretin bir siyasi kampanyaya, bir güç gösterisine dönüşmesi hiç kimseye yarar sağlamaz” dedi. Elçi, böyle yaklaşımların Kürt toplumunda kabul görmeyeceğini, hatta tepkiye neden olacağını vurguladı.

Amed Baro Başkanı Tahir Elçi, çözüm sürecinin bıçak sırtında olduğu, Rojava devrimine yönelik saldırıların yoğunlaştığı, geri çekilmelerin durdurulduğu ve demokratik paketten toplumun beklentilerinin çıkmadığı bir dönemde Erdoğan’ın yanına Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’yi alarak Amed’e gelmesinin tesadüf olmadığını söyledi.

Barzani’nin Kürdistan’ın başlıca merkezlerinden Amed’e gelmesinin kuşkusuz önem taşıdığını, ancak bunun hangi amaca hizmet edeceğinin iyi düşünülmesi gerektiğini belirten Elçi, bu ziyaretin bir siyasi kampanyaya, bir gövde gösterisine değil, rotasından çıkmış barış ve çözüm sürecine ilişkin umut ve güven veren birtakım mesajların verileceği bir ziyarete dönüşeceğini umduğunu ifade etti.

Kürt toplumunun özellikle politik kesiminin böyle bir gövde gösterisinden memnuniyetsizlik duyacağını da söyleyen Elçi, “Bunun kimseye bir yararı olmayacağını düşünüyorum. Başbakan yanına bir Kürt lideri ve Şivan Perwer’i alarak güç gösterisi yapmayı amaçlıyorsa bu sürece bir yarar getirmez, tam tersine Kürt toplumunda bir tepkiye neden olur” dedi. 

DEVLET BU YÖNTEMDEN VAZGEÇMELİ 

Ayrıca çözüm sürecinde Kürdistan’da KCK operasyonlarının tekrar devreye sokulmasına da tepki gösteren Tahir Elçi, barış ve çözüm sürecinin türbülansa girdiği bir dönemde bir de sivil insanlara yönelik şehirlerde tekrar operasyonlar başlamasının kaygı verici ve düşündürücü olduğunu söyledi.

2009 yılından itibaren başlayan KCK operasyonları ve yargılamaların ciddi toplumsal bir soruna neden olduğunu hatırlatan Elçi, siyasetçi, esnaf, gazeteci ve avukat gibi sivil insanların kamuoyunun önünde yaptıkları aktiviteler ve çalışmalar gerekçe gösterilerek silahlı örgüt üyeliğinden hala yargılandığı bir dönemde ve hiç değilse çözüm süreciyle birlikte bu insanların serbest bırakılması beklenirken, devletin yine aynı yönteme başvurmasının insanı karamsarlığa iten işaretler olduğuna dikkat çekti. “Umarım ki bunlar sona erer” diyen Elçi, diyalog ve müzakereyi güçlendirerek çözüm sürecinin selametle yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.