Emekçiler, Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasını protesto etti

İstanbul’da gerçekleştirilen bir eylemle sendika ve meslek örgütleri, eğitim emekçiler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasını protesto etti.

KESK İstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Tabip Odası, TMMOB İKK, eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasını Kadıköy İskele Meydanı’nda yaptıkları kitlesel oturma eylemiyle protesto etti. 77 gündür açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça’nın derhal serbest bırakılmasını isteyen sendika ve meslek örgütleri, hükümetin baskısına, zulmüne teslim olmayacaklarının mesajını verdiler.

KESK İstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Tabip Odası, TMMOB İKK öncülüğünde Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi, eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasını protesto ettiler. Polis ablukası altında gerçekleştirilen eyleme, CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, hukuksuz bir şekilde ihraç edilen kamu emekçileri ve çok sayıda siyasi parti ile demokratik kitle örgütü katıldı. Kitlesel olarak gerçekleşen oturma eyleminde, Gülmen ve Özakça’nın resimlerinin yer aldığı, “Nuriye, Semih yalnız değildir”, “Yaşatacağız, biz kazanacağız” yazılı pankart ile “İşimizi geri istiyoruz demek suç değil”, “Nuriye, Semih onurumuzdur” dövizler yanı sıra dün Kadıköy’de yapılan protesto da gözaltına alınan KESK üyesi Fatma Yıldırım’ın da fotoğrafları taşındı.

Hükümetin baskısını ve zulmünü alkışlar, zılgıtlar, ıslıklar eşliğinde protesto eden kitle sık sık, “Nuriye, Semih yalnız değildir”, “KHK’lar gidecek biz kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “KHK ihraçlarına, sürgünlere, gözaltılara, tutuklamalara, baskılarınıza, zulmünüze Hayır”,  “Direne direne kazanacağız”, “AKP memuru olmayacağız” sloganları atıldı.

‘FAŞİZM KURUMSALLAŞTI!’

İhraç edilen KESK üyesi öğretim üyelerinin teker teker söz aldığı eylemde ilk konuşmayı TMMON İKK sözcüsü Cevahir Akçil yaptı. Akademisyenlerin, kamu emekçilerinin hukuksuz bir şekilde ihraç edilmesiyle faşizmin kurumsallaştığına dikkat çeken Akçil, Gülmen ve Özakça’nın derhal serbest bırakılmasını istedi.

İhraç edilen öğretmen Hüseyin Demir, ülkede katillerin hırsızların , gaspçıların serbest bırakıldığı, hakkını arayanların ise tutuklandığı iki yüzlü bir adaletin işletildiğine işaret etti. Bu iki yüzlü adaletsizliğe teslim olmayacaklarını vurgulayan Demir, Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerinin 76’inci gününde korsan bir şekilde adeta kaçırılarak gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlattı. Gülmen ve Özakça’nın gözaltına alınmasında savcının öne sürdüğü “ Gezi ayaklanması ya da tekel direnişi gibi olayları tetikleyebilir” gerekçesine de tepki gösteren Demir,” Eğer bu ülkede Gezi tekrarlanacaksa bunun tek sebebi hükümetin faşizan uygulamaları olacak” dedi.

‘PROTESTO HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ !’

İhraç edilen kamu emekçisi Dursun Doğan, onurlarına, ekmeklerine sahip çıkmak için haftalardır alanlarda direndiklerinin altını çizdi. Örgütlü hakların yenilmeyeceğini ifade eden Doğan, “ Çalışma hakkımız gasp edilmiş; çocuklarımız açlığa mahkum edilmiştir. Biz bu zulme dün olduğu gibi bugün de teslim olmayacağız” diye konuştu.

İhraç edilen barış akademisyenlerden Egemen Cevahir ise, yargısız infaz gibi gerçekleştirilen ihraçlara karşı 14 haftadır alanlarda direndiklerini hatırlattı. İhraç edilen ilerici, aydın emekçileri olarak her hukuk devletinde olan protesto haklarını kullanmaya devam edeceklerini vurgulayan Cevahir, yaşananın bir sınıf kavgası olduğuna işaret ederek, mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.

‘BASKINIZA, ZULMÜNÜZE TESLİM OLMAYACAĞIZ!’

Konuşmaların ardından ortak açıklama KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Ata Esen tarafından okudu. Eğitimciler Gülmen ve Özakça’nın yönelik verilen tutuklanma kararı ile Türkiye tarihine yeni bir utanç sayfasının açıldığını vurgulayan Esen, açlık grevinin kritik aşamasına giren Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasının işkence olduğunu hatırlattı. Sağlık durumları nedeniyle büyük hassasiyet gösterilmesi gereken, her an durumlarını kötüye götürecek bir enfeksiyonu kapabilme ihtimali olan Gülmen ve Özakça’nın derhal serbest bırakılmasını isteyen Esen, Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk süreçlerinde karşılaşabilecekleri her türlü olumsuzluğa dair hükümeti uyardı.

Açıklamanın ardından “KHK’lar gidecek biz kalacağız” sloganlarını atan emekçiler, hükümete “ Baskınıza, zulmünüze teslim olmayacağız” mesajını verdiler.