BDP heyeti, geçtiðimiz günlerde baskın düzenlenen Tilorana Serî (Yukarı Uluyol) köyünde incelemeler yaptı. DÝHA'nın haberine göre; BDP Yüksekova Ýlçe Başkanı Rüstem Demir, incelemenin sonrasındaki açıklamasında '90'lı yılların tekrar yaşandıðına vurgu yaparken; köylüler ise Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu'nun kendilerini hedef gösterdiðini belirtti.
Hakkari'nin Yüksekova Ýlçesi, Ýspiriz Daðları ve Yukarı Uluyol (Tilorana Serî) bölgesine dört gün önce yapılan operasyonla ilgili BDP heyeti, köyde incelemelerde bulundu. Heyette yer alan Yüksekova BDP Ýlçe Başkanı Rüstem Demir, Yüksekova Belediye Başkanı Ercan Bora, Ýl genel meclis üyeleri, MEYADER, Barış Anneleri Ýnisiyatifi, Cilo Doða Derneði Yüksekova Şubesi üyeleri ile çok sayıda yurttaşı, Yukarı Uluyol köylüleri karşıladı.
'TARAF YAZARI EMRE USLU HEDEF GÖSTERDÝ'
Köylüler, yaptıkları açıklamada, 25 Ocak'ta Taraf Gazetesi yazarı Emre Uslu'nun köşesinde, "PKK'nin derin ekibinden ikinci ismin Yılmaz Kurdo kod adlı Yusuf Saydut olduðu, Yüksekova'nın Uluyol Köyü ve çevresinde bulunduðu ve Daðlıcalı Hacı isimli biriyle uyuşturucu işi yaptıðı ve kendisine ait uyuşturucu networku kurduðu, bu paranın derin PKK eylemlerini finanse etmek için kullanıldıðı belirtiliyor" şeklindeki iddialarına tepki göstererek, Uslu'nun kendilerini hedef göstermesiyle birlikte üzerlerindeki baskıların arttıðını anlattılar.
'HELÝKOPTER VE PANZERLERLE BASKINA UÐRADIK...'
Köylülerden Eşref Zengin, köylerine her yıl operasyonlar yapıldıðını ve tarlada çalışan babasını bu operasyonlar sırasında kaybettiðini belirterek, şunları anlattı: "Bize her sene operasyon yapılmaktadır. Bu operasyonlar sırasında 17 Aðustos 1995 yılında tarlada çalışan 70 yaşındaki babam infaz edildi. 1998 yılında köyümüzde 20 gencin elleri baðlanarak, panzerlere konularak yakıcı güneşin altında saatlerce bekledikten sonra gözaltına aldılar. Otlarımız yakıldı. 2012 yılına geldiðimizde ise aynı uygulamalar devam ediyor. 2 Kobra,4 Skorsky helikopter, çok sayıda panzer, kirpi ve yüzlerce askerle köyü basan, çoluk çocuk dinlemeden dışarı çıkaran, kimisini yatıran, kimisinin kafasına silah dayayan, kimisi ise kalkan olarak kullanılan uygulamalara maruz kaldık. Önce Özel Hareket Timleri, sonra polisler ve daha sonra askerler evlerde aramalar yaptı. Asker ahırlarda yaptıkları aramanın ardından, ayaklarındaki pisliklerle evlere daldılar. Evlerimizin krokileri çizildi, evlerin içi, köylülerin fotoðrafları ve görüntüleri alındı."
'ÝHBARCI OLMAM ÝÇÝN TEHDÝT ETTÝLER'
Zengin ayrıca, tek tek yapılan sorgu sırasında kendisine, "Ya 155 arar PKK'lileri ihbar edersin ya da olacaklardan sorumlu olmayacaðız" diye tehdit edildiðini de söyleyerek, "Uygulamalar, 1990 yılları geçti. Bize ajanlık muhbirlik teklif edildi. Gelin beraber çay içelim. Neyin çayı ve neyin ajanlıðını yapacaðız. Zaten 12 haneli köyüz. Bu baskın ve operasyonlar olası bir felaketin habercisidir. Böyle giderse biz pılımız pırtımızı toplayarak, köyü boşaltacaðız" diye konuştu.
'ANKARA TALÝMATIYLA GELDÝKLERÝNÝ SÖYLEDÝLER'
Köy sakinlerinden 70 yaşındaki Mahmut Uçar da, operasyon sırasında yeðenin kafasına silah dayadıklarını şöyle anlattı: "Bu yapılanlar zulümdür. Allah ihbarcıların evini yıksın. Köyümüzü hedef haline getiriyorlar. Biz de her köy gibi yaşam savaşı veriyoruz. Bizim ne devletle ne de daðdakilerle bir ilişkimiz olamaz. Operasyona gelenler, Ankara talimatlı geldiklerini söyleyerek, evlerimize daldılar. Küçük yeðenimin kafasına silah dayadılar. AKP'nin zulmü arşa çıktı. Can güvenliðimiz kalmadı. Bizi bugün tehdit edenler, yarın daha neler yapacaklar."
DEMÝR: KÜRTLER ARTIK ESKÝ KÜRTLER DEÐÝL
Köylülerle görüşen ve incelemelerde bulunan BDP heyetinde yer alan Yüksekova BDP Ýlçe Başkanı Rüstem Demir ise, köyde şahit oldukları gelişmeleri '90'lı yıllarla karşılaştırarak, şunları kaydetti: "Köyde gördüðümüz askeri operasyon, yüzyıldır devam eden devlet politikalarının aynen devamıdır. Köy basmak, insanların kafasına silah dayamak, evi ve eşyaları daðıtıp tarumar etmek, basılan evlerde çocuk haykırışlarını duymak. Bunlar yıllardır Kürtlerin yaşadıðı dramdır. Köylülerimizin anlattıðı gibi, 1990 yıllarındaki gibi uygulama ve konsepte bugün arasında bir farklılık görülmüyor. Uygulamalar aynı; korkutma, sindirme. Uygulamalar, köylüyü yerinden yurdundan atmaya yönelik olduðu izlenimi vermektedir. Ama artık anlaşılmalı ki; Kürtler, 1980, 1990'lı yılların Kürtleri deðildir. AKP Hükümeti'ne çaðrıda bulunuyoruz; yıllardan beri devam eden imha, inkar ve yıldırma politikalarından vazgeçsin. Bu politikalar akla hizmet eden politikalar deðildir" dedi.
Demir, konunun takipçisi olmayı sürdüreceklerini açıkladı.
ANF NEWS AGENCY