Kobanê-Suruç sınırının ara bölgesinde DAİŞ çetelerinin tüm saldırılarına rağmen yerlerini terk etmeyen bazı Kobanêliler, en son 5 gün önce 4 kişinin öldüğü 10 kişinin de yaralandığı havan saldırısının ardından Suruç’a gelmek zorunda kaldı. Yeni çadır kent kurulunca kadar şimdilik derme çatma çadırlarda kalan aileler, YPG ve YPJ savaşçılarından gelecek zafer haberini can kulağıyla bekliyor.  Aileler, “YPG ve YPJ topraklarımız için canlarını ortaya koyarak savaşıyor. En kısa zamanda biz de onların zaferiyle birlikte toprağımıza kavuşuruz” dedi.

DAİŞ çetelerinin havan saldırılarını artırması nedeniyle Kobanê-Suruç sınırının ara bölgesinde araçlarının yanı başında bekleyen bazı aileler de Urfa’nın Suruç ilçesine gelmek zorunda kaldı. 4 sivilin öldüğü 10 sivilin de yaralandığı havan saldırısından sonra yakınlarını kaybeden aileler, Suruç’a gelerek çadırlara yerleşti. Çadır kent kurulumu henüz bitmediği için şimdilik Kader Ortakaya Çadır Kenti’nin yanında bulunan arazide derme çatma çadırlara yerleşen aileler, çadırlar kurulduktan sonra buralara alınacak. Zorluklara rağmen aileler günlük yaşamlarını idame ediyor.

SON SALDIRIYA KADAR BEKLEDİK…

17 nüfuslu üç ailenin kaldığı çadırın hemen önünde ateşi toplanan çöplerden olan saçta ekmek pişiren 50 yaşındaki Siltan Mistefa ve gelini de Suruç’a yeni gelen Kobanêlilerden. Sınırın ara bölgesinden Suraç'a geçeli 5 gün olduğunu ve son çare olarak Suruç’a geldiklerini söyleyen Mistefa, “Son saldırılara kadar sınırda bekledik. Belki biter de geri döneriz. Ama olmadı” dedi.  Çadırda sabaha kadar oturduklarını söyleyen Mistefa, “Yer yok uzanalım çadırda. 3 aile kalıyoruz. Toplam 17 kişiyiz. Bu ekmeği de 17 nüfus için yapıyoruz. Bu soğuk ve şartlarda mecburen idare etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Suruç’a sonradan geldiklerinden ve yerleşmeleri için boşta çadır olmadığını söyleyen Mistefa, yeni yapılan çadır kente yerleştirilinceye kadar bu şekilde yaşamlarını sürdürmeye çalışacaklarını dile getirdi. Halen kimi akrabalarının sınırın ara bölgesinde bekleyişlerini sürdürdüğünü ifade eden Mistefa, “Bizi top yağmuruna tuttular. 4 insan hayatını kaybetti. Bizim yanımızda oldu bunlar. Artık duramazdık” dedi.

‘UMUDUMUZU YİTİRMEDİK’

Geride hiçbir şeylerinin kalmadığını dile getiren Mistefa, şöyle devam etti: “Çeteler her şeyi yıkıp yaktılar. Ona rağmen dönme umuduyla araçların altında oturup kalktık, belki bir gün önce döneriz umuduyla. Ama üzerimize havan toplarıyla saldırdılar. Yapacak bir şeyimiz kalmadı. Varımızı yoğumuzu talan ettiler. Ama dönüşe dair umudumuzu yitirmiş değiliz. YPG ve YPJ topraklarımız için canlarını ortaya koyarak savaşıyor. Eminiz en kısa zamanda bizde onların zaferiyle birlikte toprağımıza kavuşuruz.”

‘TÜM ZORLUKLARA DÖNÜŞ UMUDUYLA KATLANIYORUZ’

Sınırın ara bölgesinde 15 nüfusluk ailesiyle dönme umuduyla 25 gün bekleyen Mislim Xillo (45) da, araçlarının başında beklediklerini ancak sivillerin de hedef alınmasıyla her şeylerini bırakarak sınırı geçmek zorunda kaldıklarını belirtti. Dönmek istediklerini dile getiren Mislim, şunları kaydetti: “İsteğimiz buradan bir gün önce kendi toprağımıza dönmek. Kendi topraklarımızda ölmemiz burada ölmemizden daha iyidir. Buradan bir beklentimiz yok. Yaşadığımız tüm zorluklara dönüş umuduyla katlanıyoruz. Ailece perişan olduk. Her şeyimiz Kobanê’de kaldı. Dönmeyi dört gözle bekliyoruz. Tüm derdimiz toprağımızın çetelerden temizlenmesi ve geri dönebilmemizdir.