En temsili heyet Newroz’daki heyet - Veysi Sarısözen

En temsili heyet Newroz’daki heyet - Veysi Sarısözen

“Müzakere, savaşın başka yöntemlerle devamıdır” demiştik. Bu yöntemlerden birisi de, “hassasiyetlerle oynamaktır.”

Örneğin Sinop’ta “Türk hassasiyetiyle oynayacaksın” ki, müzakere sürecinde HDK Türk halkı içinde kendi “barış ve çözüm programını” anlatamasın. Anlatmaya kalkarsa, etrafı kuşatılsın, gerilim Sivas kundaklamasının eşiğine gelinceye kadar kışkırtılsın. Tıpkı Sivas’ta olduğu gibi, cana kasteden bu linççi kışkırtılmış grup bütün gün dağıtılmasın. “Hassas Türk linççileri” ile polis arasında gülmeli, koşturmacalı, itip kakmalı, numaradan bağırmalı, sonra sırıtmalı bir “tiyatro” oynansın.

Sonra da HDK’li vekiller, daha önce “cana kastetmeyen” yüzbinleri onbeş dakikada dağıtan, ama Sinop’ta birkaç bin kişiyi on saat dağıtamayan TOMA’ların içinde Samsun’a gitsin...

“Hassasiyetle oynama”nın diğer türü ise, Kürdün hem “Öcalan” konusunda, hem de “barış” konusundaki “hassasiyetiyle oynamaktır.” Adamlar usta. Bu “hassasiyeti” ezbere biliyorlar. Tünelin en karanlık ucunda, diyelim ki, bir Ağustos Böceği pır pır edip, yeşil forsorlu ışığını yakıp söndürse, bir asırdır kara yüzü görmemiş denizcinin “kara göründü” diye haykırmasına benzer şekilde, Kürt halkının hep bir ağızdan “tünelin ucunda barış ve çözüm ışığı göründü” diye sevinçle bayram yapacağını biliyorlar.

Ve adamlar şunu da iyi biliyorlar: Öcalan demek halk demek ve halk demek Öcalan demek. Öcalan ne düşünüyorsa, halk onu düşünür; halk nasıl düşünürse Öcalan öyle düşünür. Öcalan’ın ağzından çıkacak “en şaşırtıcı söz” halkın sözüdür, halkın bağrından kopacak her söz Öcalan’ın sözüdür. PKK’nin “önderlik kurumu” dediği şey böyle bir şey olmalıdır.

Öyle olduğu için “İmralı sürecini”, Kürdün “hassasiyetiyle oynayarak” yürütmek, bu aşamada hükümetin en önemli taktik yönelimidir.

Onlar Öcalan’la konuşuyorlar. Öcalan’ın ne dediğini bir tek onlar biliyorlar. Sonra şu kurnazca yöntemi uyguluyorlar: Öcalan’la varılan mutabakatı öyle bir şekilde Kürt kamuoyuna yansıtıyorlar ki, bu yansıttıkları ile halkın beklentisini karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Örneğin, diyelim ki, “sonuçta Türkiye içinde gerillanın silahsızlanacağı bir çözüm sürecini birlikte inşa edeceğiz” denmiş olsun. Adamlar bunu “Öcalan gerillanın silahsızlanmasını kabul etti” diye yansıtınca, Kürt kamuoyu bunalıma giriyor. “Bir bu “uydurma”ya bakıyorlar, bir burunlarının dibinden havalanan savaş uçaklarına bakıyorlar, hiçbir şey anlamaz oluyorlar. Adamların amacı “tasfiyeyi” halkın zihninde, sanki PKK önderinin “projesiymiş” gibi “olağanlaştırmak”... O nedenle “belirsizlik” aylardır sürdürülüyor.

Ve BDP’nin de “hassasiyetiyle oynuyorlar.” BDP her durumda PKK önderliğine saygılı ve bağlı. İmralı barış için çabalıyor. BDP de. Ve AKP başlıyor bu “hassasiyetle oynamaya.” “Barış istiyorsan İmralı’ya kimin gideceğine benim karar vermeme evet diyeceksin” diye tutturuyor. BDP bir “protokol” ve “kurumsal bağımsızlığa saygı” meselesindeki bu kabalığa yanıt vermekte zorlanıyor. Böyle bir kışkırtma yüzünden İmralı sürecine zarar vermekten korkuyor.

O korktukça, adamlar “hassasiyetle oynamaya” devam ediyor.

Bir yandan Türk’ün “ya barış olursa, ya Öcalan özgür olursa, ya Kürtler anadillerinde eğitime ve demokratik özerkliğe kavuşursa, ben ne yaparım, başımı hangi taşa vururum” şeklindeki “hassasiyetiyle” oynuyor, diğer yandan da, tünelin ucunda görünen ister Ağustos Böceği’nin ışıltısı olsun, ister AKP’nin ‘yeşil renkli namus gazıyla’ çalışan çakmağının hileli alevi olsun, bu ışıkla sevinen Kürt insanının, “aman barışa zarar vermeyeyim, aman önderimi İmralı’da zora sokmayayım” hassasiyetiyle pinpon maçı yapıyor...

Kürt tarafı, hükümetin “Kürt hassasiyetiyle oynamasını”, “korkarak” önleyemez. Asıl korkmak, korkuyla susmak İmralı sürecine zarar verir. İmralı asıl o zaman “yalnızlaşır”. Belli ki, PKK önderi İmralı’da direniyor. Bu direniş milyonların eylemleriyle desteklendiği zaman başarıya ulaşır.

O nedenle bana sorarsanız, boşverin “heyet bileşimiyle” uğraşmayı... En doğrusu tam 30 gün sonraki Newroz’a kilitlenmek: Newroz hassasiyetiyle hiç kimse oynamaya cesaret edemez çünkü...

Hesap basit: Hükümet, “o üç kişi değil de bu üç kişi olsun” diyebilir. Ama “O Newroz kitlesi olmasın da, bu kitle olsun” diyebilir mi?

Asıl heyet, Newroz alanındadır. Onun temsilcileri İmralı’da, Kandil’de ve Amed’de mukim... Doğrudan demokrasidir bu...

Kaynak: Özgür Gündem