Encü: AKP, adalet talebimize rüşvetle karşılık veriyor

Encü: AKP, adalet talebimize rüşvetle karşılık veriyor

Roboski’deki 34 Kürdün katledilmesi olayının bir yıldır aydınlatılması taleplerine karşılık, tazminatla, rüşvetle, baskıyla karşılık bulduklarını söyleyen Roboskili Ferhat Encü, “Başbakan yargıyı etkilemeye çalışarak kendi lehine malzeme vermesini istiyor. Uludere Komisyonu ise bir yıldır sözde çalışıyor. Asıl amaç bu komisyon aracılıðıyla uluslararası baskıyı engellemek. Bizim adalet taleplerimize karşılık da tehdit ediyorlar” dedi.

Roboski katliamında kardeşi Serhat Encü'yü yitiren Ferhat Encü, bir yıl boyunca yürüttükleri adalet mücadelesinde 5 kez gözaltına alındı. Aynı zamanda BDP Parti Meclisi’nde (PM) de yer alan Encü, faillerin ortaya çıkarılıp yargılanması taleplerine karşılık AKP’nin yaklaşımının hep öteleme biçiminde gerçekleştiðini vurguladı. Katliamdan beri aileler, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin adalet mücadelesi yürüttüðünü kaydeden Ferhat Encü, “Katliamın faillerinin ortaya çıkarılması için hükümete baskı oluşturmaya çalışıyoruz. Biz bunu yaparken devletin katliamcı zihniyeti boş durmuyor. Zaman zaman tehdit ederek, tutuklamalar yapılarak geri adım atmamızı istiyorlar. Tabi biz 34 insanın katledilmesini kesinlikle kabullenmedik. 34’e bir can daha ekleyebilirler. Bu ilkeler doðrultusunda hareket etmeye çalışıyoruz. Roboskili aileler olarak iki kez toplu olarak Meclis ziyaretinde bulunduk. Siyasi partiler ve insan hakları komisyonu başkanlarıyla, STK’larla görüştük” dedi.

FAÝLLERÝ SORUNCA GERÝLÝYORLAR

“Muhatabımız AKP hükümetiydi” diyen Encü, “Onlara taleplerimizi ilettik. Bu taleplerimizi iletirken, aramızda gerginlikler çıktı zaman zaman. AKP Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı; beni sinirlendirmeyin, siyasi kimliklerimizi bırakıpta konuşalım dedi ilk Meclis ziyaretimizde. Niye failleri ortaya çıkarmıyorsunuz, bu kadar zaman geçti demiştik. Gerginlik oluştu” ifadelerinde bulundu.

BAŞBAKAN NEDEN SAVCILARI GÖREVE ÇAÐIRMIYOR?

Kasım ayındaki ikinci Meclis ziyaretinde AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’la görüştüklerini dile getiren Encü, “Ne hükümet ne yargı hiçbir şekilde katliamı aydınlatmadı, ne de Uludere Komisyonu’nun raporu hazır. Niye failler ortaya çıkarılmıyor diye sorduðumuzda, soruşturuyoruz dedi. Ben başbakan her konuda savcıları göreve çaðırıyor. Savcıları göreve davet etsin samimiyetinize inanalım dedim. Somut adımların atılması gerektiðini söyledim. Önüme bir liste konuldu. Liste konulduktan sonra Ferhat Encü sen misin diye sordular. Sonra sana burs veriyoruz dediler. Roboskili 40 lise ve üniversitede okuyan öðrencilere burs verdiklerini söyledi” diye konuştu.

‘ADALET TALEBÝMÝZE RÜŞVETLE KARŞILIK VERÝYORLAR’

Encü, bu bursları kimin talep ettiðini Ünal’a sorduðunu belirterek, “Yok, farklı kurumlarla hesaplarınıza ulaştık, dediler. Kasım ayından beri bu bursu vermeye başladıklarını söylediler. ‘Biz adalet talep ediyoruz siz halen para teklif ediyorsunuz, rüşvet teklif ediyorsunuz. Tazminatı kabul etmedik, bu rüşvetlerle mi adaleti karşılayacaksınız. Etik de deðil. Kınıyorum. Sizinle konuşacak ortam da yok’ yanıtını verdim. Adalet talebimizi bunun gibi yaklaşımlarla karşılamak istiyorsanız sizinle konuşacak şeyimiz yok. Bu kadar küçümsüyorsunuz” diye kaydetti.

BURS MESELESÝNÝ ARAŞTIRDIK VE ÇÖZDÜK

Roboskili öðrencilere verilen bu burslara ilişkin önümüzdeki günlerde durum deðerlendirmesi yapacaklarını ifade eden Encü, “Bizzat AKP Grup Başkanvekili Ünal, farklı işverenler aracılıðıyla yapılan bir şey olduðunu söyledi. Meseleyi çözdük. Kimin yaptıðını, nasıl olduðunu araştırdık. Ýleriki zamanda bunu toplumsal tepki oluşturarak burs verilen öðrencilerle bu bursları kendilerine bizzat iade edeceðiz. Hesabımıza yatırılan tüm paraları iade edeceðiz” dedi.

KOMÝSYON ULUSLARARASI BASKIYI ENGELLEMEK ÝSTÝYOR

“Birinci fail Başbakan ikinci fail Genelkurmay Başkanıdır” diyen Encü, şunları söyledi: “Mahir Ünal bize ‘Bu gibi söylemlerle karşılaşırsak bu süreç uzar. Sizin aleyhinize işler’ diye tehdit etti. Herkes bunu söylüyor dedik. Faillerin ortaya çıkarılması önemli dedik. Sorumlu kimse onundur. Bu konuda Uludere Komisyonu kuruldu. Bir yıldır bu komisyon sözde çalışıyor. Mart’ın ortasında raporunu açıklayacaðını söylediler. Mart geçti bir ay bir ay diyerek uzattılar. O zaman anlamıştım ki komisyonunun kurulmasının amacı uluslararası ve ulusal kamuoyunun katliama karşı tepkisini en aza indirmek. Talepler karşısında minimize etmek amacıyla kurulduðunu, tamamen failleri aklamaya yönelik bir tutum içinde olduðunu gördük. Her zaman raporun açıklanmasını erteleyerek, hakkaniyetli olmadıklarını görmekteyiz.”

BAŞBAKAN RAPORUN ÝÇERÝÐÝNÝ ORTAYA KOYDU

Başbakan Recep Tayyip Erdoðan’ın son açıklamalarındaki sözlerine atıfta bulunan Encü, “Ahmet-Mehmet’e vurmuştura gerek yok. Raporu açıklayamıyorsunuz. Tamamen koordinasyon hatası olarak bu katliamı bu şekilde kazaydı gibi söylediler. Aslında raporun nasıl olduðunu açıkladıkları söylemlerle açık ortaya koydular. Bizim herhangi bir beklentimiz yok rapordan. Çöpe atılacak bir rapor. Vur emrinin kim tarafından verildiðini, kimin bu katliamdan sorumlu olduðunu göstermeyen bir raporun ailelerin gözünde anlamı yoktur. Çünkü faillerin ortaya çıkarılmasını, yargılanmasını istiyoruz” dedi.

DÝLEKÇEMÝZ DOSYAYA KONULMADI

“Diðer yandan da soruşturma tamamlanmış mı, kim ifadeye çaðrılmış, neler söylediler? Gizlilik kararı sürüyor” diyen Encü, bilgi almak istediklerini ancak bunun sonuçsuz kaldıðını söyledi. Katliamın 5. ayında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı yardımcısıyla görüştüklerini dile getiren Encü, “Soruşturma tamamlanıp davanın açılması talebimiz oldu. Dilekçe de verdik. Gizlilik kararının kaldırılmasını istemiştik. Avukatlarımız aracılıðıyla dilekçenin akıbetini sorduðumuzda böyle bir dilekçenin dosyaya konulmadıðını, dilekçenin kaybolduðunu belirttiler” diye konuştu.

BAŞBAKAN YARGIDAN KENDÝ ELÝNE MALZEME VERMESÝNÝ ÝSTÝYOR

Başbakan Erdoðan’ın “O insanların sivil olup olmadıðı belli deðil” sözlerine de yanıt veren Encü, şöyle konuştu: “Heron görüntülerinde ve savcıların dosyalarında her şey ortada. O görüntüler kamuoyuyla paylaşılırsa açık şekilde ortada olacaðı kesin. Bu söylemi şöyle okumak gerek; yargıyı etkilemeye yöneliktir. Hakimlerin ve savcıların dava açıldıðında bu yönde karar vermesi gerekiyor. Yargı kararını bekleyelim demek, yargı sivil derse gerekirse özür dilerim diyor. PKK'liler olduðu söyleniyor. Yani Başbakan şunu ima ediyor yargıdan; bu şekilde bana bir malzeme verin ki özür dilemeyeyim. Bunu böyle okumak gerektiðini düşünüyorum.”

AMAÇ KATLÝAMI MEŞRULAŞTIRMAK

Başbakan Erdoðan’ın sözleri karşısında insanlıðından utandıðını söyleyen Encü, “Roboski’yi dillendirenler ruhlarını şeytana satmışlardır sözü karşısında utanıyorum. Bu kadar acı, katliam ortada dururken, yarısından fazlası çocukken, böyle bir söylemle karşılaşıyoruz. Bence Başbakanın kendisi ruhunu şeytana teslim etmiştir. Ýnsani deðerler, insan hakları, vicdanı baðlamayan bir açıklama. Ýnsanlık dışı bir açıklamadır. Kınamak gerekiyor. Bu söylem Başbakandan bekleniyordu. ‘Tazminatsa tazminat daha ne istiyorlar. Ellerinde mayın parçaları vardı’ şeklinde iftiraları da gördük. Katliamı meşrulaştırmaya yöneliktir” dedi.

Başbakanın katliamı tamamen militarist zemine indirgemeye çalıştıðını ifade eden Encü, sözlerini şöyle tamamladı: “Silahlı ve sivil insanı birbirinden ayırt etmemeye dönük bir tavır içinde. O grup PKK’li de olsa hiçbir insan Cenevre Sözleşmesi’ndeki savaş kurallarına aykırı biçimde bu şekilde katledilmeyi hak etmiyor. Havadan bombalanarak, son teknolojik silahlarla öldürülemez. Bu savaş kurallarına uygun operasyon deðildi. Devlet, hiçbir insani deðeri gözetmeksizin insanları aynı kefeye koyup saldırıyor.”