Fatih Özel Eğitim Meslek Lisesi öğrenci velileri, engelli çocuklarının okulunun keyfi olarak Büyükçekmece Tepekent'te taşınmasını İstanbul Valiliği önünde protesto etti. Veliler, çocuklarının sürgün edildiği okulda tekerlekli sandalye için rampa dahi bulmadığını, duvarları çatlaklarla dolu hücre tipi sınıflarda ders yaptıklarına dikkat çekti. Veliler, “Okulumuzu geri istiyoruz” talebiyle Valiliğe topladıkları dilekçeleri teslim etti. 

Engelli çocuklarının okuduğu İstanbul Fatih’teki Özel Eğitim Lisesi’nin 70 kilometre uzakta bulunan Büyükçekmece Tepekent’te taşınmasını önlemek için  Ekim ayından bu yana mücadele eden velilerin,  son durağı İstanbul Valiliği’nin önü oldu. Polis ablukası altındaki Valilik önünde bir araya gelen aileler, çocukları için insanca koşullarda eğitim istedi. Eğitim Sen 8 No’lu Şube  Başkanı Sehtap Akdağ’nın hazır bulunduğu eylemde, “Okulumuzu geri istiyoruz” pankartı ile “Anneyim onların çığlığıyım”, “Eğitime feda edilecek fert yoktur”, “ İşitme engelli biz, bizi duymayan siz”, “Hatice Çelik benim kızım, MEB Eğitim hakkını gaspetti” yazılı dövizleri taşıyan veliler, “Okulumuzu geri istiyoruz”, “Eğitim haktır engellenemez” ve “ Milli Eğitim sen git Tepekent’e” sloganları attı.

ÇOCUKLARIMIZ SÜRGÜN EDİLDİ

Veliler adına açıklamayı Asliye Güler okudu. İstanbul Avrupa yakasının tek işitme engelli lisesinin uzak noktalara taşınmasıyla çocuklarının sürgüne mahkum edildiğine dikkat çeken Güler, “Çocuklarımız içinde hiperaktifler, otistikler, zihinsel engelliler, ortopedikler var ve okuyabilmek için günde  5-6 saatlerini yollarda geçiriyorlar” dedi.  Asliye Güler, çocukların çoğunun sürekli tedavi gördüğünü, sık sık kendilerini yaraladığını, bu nedenle de okudukları okulun merkeze ve hastaneye yakın olmasının çok önemli olduğunu kaydetti. Güler, okulun taşındığı bölgede en yakın hastanenin 1.5 saat uzakta olduğunu ve bu durumun çocuklarının tedavisini zora soktuğunu vurguladı. Güler, durumun vahametini şu şekilde anlattı: “Daha geçen hafta yatılı öğrencilerimizden bir sara nöbeti geçirdi. Okulda doktor bulunmuyordu. Bizlere kapıda hazır olacağı vaat edilen ambulansın 15-20 dakika gecikmeli gelmesiyle hastalanan çocuğumuz servisle ve arkadaşlarının yardımıyla hastaneye taşındı”.

SINIF DEĞİL HÜCRE

Okulun fiziki koşullarının da çok kötü olduğunu aktaran Güler, çocukların sınıf değil adeta hücrelerde ders gördüklerini söyledi. Güler, kötü koşulları şöyle sıraladı: “Zemin kayması nedeniyle duvarlarda çatlaklar var. Engelliler okulunda tekerlekli sandalye için rampa yok. Yemekhaneye kaygan mermer zeminden oluşan bahçeye çıkıp, merdiven inip-çıkarak 5 dakikada ulaşılıyor. Kışın sık sık kar yağışı yaşanan Büyükçekmece’de üstü karlı mermer zeminin çocuklarımız için nasıl bir tehlike oluşturabileceğini anlamak zor olmasa gerek.”

Pes etmeyeceklerini ve çocukları insanca bir eğitime ulaşana kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Güler, Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve Valiliğe gerekeni yapma çağrısında bulundu.

Açıklamanın ardından İstanbul Valiliği’ne topladıkları dilekçeleri teslim eden veliler, buradan sonuç çıkmadığı taktirde Engelliler Haftasında Ankara’ya gideceklerini duyurdu.