Enternasyonal devrimciler: Her dilden devrimi savunuyoruz

Enternasyonal devrimciler: Her dilden devrimi savunuyoruz

MLKP'nin çağrısıyla devrimi savunmak için Rojava'ya gelen enternasyonal devrimciler, dünyaya seslendi: Komünist olmak bu devrime katılmayı gerektirir. Her dilden devrimi savunmak için gelin, devrime katılın. 

Kimi Türkiyeli devrimciler aracılığıyla Rojava'yı tanıdı, “Orada olmalıyım” dedi ve geldi. Kimi “Avrupalı olarak Ortadoğu'da yaşanan vahşette benim sorumluluğum var mı?” sorusunu kendine sordu, ardından devrime katıldı. Kimi Karadeniz'den devrimin topraklarına attı.

İspanyol komünistler Paco ve Martos, Avrupalı komünistler Thelman, Ernesto ve Avaşin ile Türkiyeli komünistler Deniz Özgür ve Arya Yeter, MLKP'nin hazırlıklarını sürdüğü enternasyonal birlik için Rojava Kürdistanı'nda.

Bir yandan askeri eğitimlerini sürdüren savaşçılar, diğer taraftan da timler oluşturarak Serêkaniyê cephesinde yer alıyor. 

Hazırlıkları süren taburun katılımcıları arasında İspanya'dan Komünist Yeniden İnşa Örgütü'nden Paco ve Martos adlı komünistler de var.

İspanya'da Türkiye ve Kuzey Kürdistanlı devrimcilerle birlikte zaman zaman çalışmalar yürüten Komünist Yeniden İnşa Örgütü, Rojava devrimi ile dayanışma kararı aldı. Bu karar ve MLKP'nin tüm dünya devrimcilerine çağrısı üzerine İspanyol komünistler de Rojava devriminde yer almaya başladı. 

DEVRİM OLURKEN BİRŞEY YAPMADAN DURAMAZDIK 

Enternasyonal tabur hazırlıkları sürerken askeri eğitim alan İspanyol devrimcilerden Paco, devrime katılma nedenini çok net açıkladı: Burada bir devrim olurken, Marksist Leninistler olarak hiçbir şey yapmadan oturmak istemedik. Buraya gelip, Marksist Leninistlerle birlikte savaşmak istedik. 

Kürt halkının yıllardır Türkiye ve İran'ın sömürgeci uygulamalarına karşı savaştığına dikkat çeken Paco, "Şimdi de Kürt halkının karşısına DAİŞ çeteleri çıktı. Biz de bu faşist güçlere karşı Kürt halkı ve Marksist Komünistlerle birlikte savaşmak için buradayız" dedi. 

İspanyol komünist Martos da, Rojava devrimine yönelen DAİŞ çetelerine dikkat çekti ve ekledi: "Rojava devrimi, faşist güçlere, DAİŞ çetelerine karşı bir savaş. Bu nedenle buradayız. Bu devrim aynı zamanda dünyadaki diğer devrimler için de örnek. Bu devrimi büyütmek için geldik." 

Uzunca bir süredir Rojava'da olan Martos'un gözlemi ise şöyle: Yıllardır asimile edilen Kürt halkının, savaşmaya, direnmeye ne kadar hazır olduğunu gördüm. 

Komünist Yeniden İnşa Örgütü'nden Paco ve Martos'un son mesajları ise tüm devrimcilere ve komünistlere. 

"Burada Kürt halkı direniyor. Bizler de Marksist Leninistler olarak onlarla dayanışmak zorundayız" diyen Paco'nun mesajı şöyle: Buraya her örgüt militanlarını gönderemez belki ama başka biçimlerde bunu dünyaya duyurarak devrim ile dayanışabilirler. 

İspanyol komünistler olarak Rojava'da varlıklarının sadece kendilerine özel bir durum olmadığının altını çizen Martos, "İşçiler, ezilenler buraya gelebilmeli ve devrim ile dayanışmalı" dedi. 

MLKP, Avrupa'dan Latin Amerika'ya kadar pek çok devrimci örgütün katılımı için uluslararası alanda çalışmalarını sürdürürken, Avrupa'daki başka uluslardan üyelerini de devrime katmış durumda. 

KOMÜNİSTLER BU DEVRİMDE YER ALMALI 

Thelman Demircioğlu Rojava devrimine MLKP'li olarak katılan savaşçılardan biri. 

3 yıldır kendini komünist olarak tanımlayan Thelman Demircioğlu, MLKP ile tanıştıktan sonra Kürt özgürlük hareketine dair bilgisinin olmaya başladığını anlattı ve ekledi: "Kendime bir soru sordum. Benim bunda yerim nedir? Kürt değilim ancak buradaki sömürgeciliğin bir ucu da bana dokunuyordu. Çünkü emperyalizmin bir parçası olarak benim vatandaşı olduğum ülke de bunların sorumlularından biriydi. Bir komünist olarak benim görevim de gelip bu devrimi savunmaktı. O yüzden buraya geldim. Her komünistin de kendisine 'Benim rolüm ve payım nedir? Ne yapmalıyım' sorusunu sorması gerekiyor." 

Taburda eğitimlerini sürdüren Thelman Demircioğlu, Serêkaniyê cephesinde de yer almaya başladı. 

Thelman Demircioğlu ilk cephe deneyimini de anlattı: Eğitimlerin ardından cepheye gidecek tim içerisinde yer aldığım söylendiğinde çok heyecanlandım. Çünkü bugüne kadar çatışmaları, savaşı hep televizyonlardan, fotoğraflardan gördüm. Eğitimimi almıştım ve artık sıra bana gelmişti. Cepheye ilk gittiğimde çok heyecanlıydım. Yaşadığım duygu heyecandan daha başka bir şey değildi. 

Rojava'da tüm halkların geleceğini yakından ilgilendiren bir devrimin olduğuna ve yeni bir yaşamın inşa edildiğine dikkat çeken Thelman Demircioğlu'nun devrimin mevzilerinden dünyaya mesajı ise şöyle: “Emperyalistler, 21. yüzyılda artık sınıf savaşımlarının ve devrimlerin olmadığını söylüyor. Ama Rojava'da bir devrim var. Burada olan bir devrimdir. O yüzden komünistlerin, enternasyonalistlerin buraya gelip silahıyla devrimi savunması, katılması gerekiyor. Ayrıca buradaki deneyimleri kendi ülkelerine de taşıyıp devrimi başlatmaları gerekiyor." 

Avrupa'dan devrime katılmak için gelen MLKP'li Avaşin ve Ernesto, Serêkaniyê cephesinde Alya bölgesindeydi. İleride çetelerin üstlendiği evler görünürken arada ise açık bir arazi uzanıyordu. Çeteler zaman zaman havan ve obüs saldırısı yaparken, YPG/YPJ savaşçıları ise geceleri çetelere yönelik eylemler düzenliyordu. 

MLKP'NİN ENTERNASYONAL BAYRAĞINI YÜKSELTMEK İÇİN BURADAYIM 

Bu cephede yer alan Avrupa vatandaşı Avaşin, arkasındaki DAİŞ mevzilerini işaret etti, "Bir haftadır Serêkaniyê cephesindeyiz. Arkamızda ise DAİŞ mevzileri var. Biz de bu mevziiyi savunuyoruz. Rojava devrimi insanlığı savunuyor. Buraya partimiz MLKP'nin çağrısı üzerine geldim. Rojava devrimini ve insanlığı savunmak için, MLKP'nin enternasyonal bayrağını yükseltmek için buradayım" dedi. 

Rojava devrimi için "Bizim ümidimizdir" diyen Avaşin, devrimin cephesinden dünyaya mesajı şöyle: Özgürlüğü savunmak için buradayım. Bütün devrimcileri buraya çağırıyorum, Rojava'nın özgürlüğü için savaşmaya çağırıyorum. 

BURADA OLDUĞUM İÇİN ÇOK MUTLUYUM 

2013 yılının Haziran ile Ekim başlarına kadar ev ev süren bir direniş ile özgürleştirilen Serêkaniyê'nin kuzey batı cephesinde zaman zaman çeteler ile çatışmalar yaşanıyor. 

Cephenin Alya bölgesindeki mevzilerde bulunan MLKP savaşçısı Ernesto, bir komünist olarak görevinin faşist DAİŞ çetelerine karşı savaşmak olduğunun altını çizdi. MLKP'nin tüm komünist ve devrimcilere yönelik "Rojava devrimini savunma ve katılma" çağrısını hatırlatan Ernesto, bu çağrıya uyarak Avrupa'dan geldiğini anlattı ve ekledi: "Kobanê, Şengal ve Serêkaniyê'de MLKP, YPG/YPJ saflarında savaşmak için bütün komünistlere çağrıda buluyorum. Bugünkü devrimci görevimiz bu saldırıları geri püskürtmek. Burada olduğum ve böylesi bir tecrübeyi yaşadığım için çok mutluyum." 

DEVRİMİN DİLİ BİZİ ORTAKLAŞTIRIYOR 

Hazırlıkları süren enternasyonal taburun katılımcılarından biri de Karadeniz'den. MLKP savaşçısı Deniz Özgür, Ortadoğu halklarının kurtuluş umudu olarak tanımladığı Rojava devrimini savunmak için devrime Karadeniz'den katılmış. 

Yoldaşlarının başından beri devrimin içinde yer aldığını hatırlatan Deniz Özgür, Kobanê direnişinde yaşamını yitiren MLKP savaşçıları Serkan Tosun, Suphi Nejat Ağırnaslı, Sibel Bulut ve Oğuz Saruhan'ı andı, "Yoldaşlarımızı devrim için şehit verdik. Ben de yoldaşlarımın ayak izlerinden yürüme coşkusuyla bu devrime katılmak için geldim" dedi. 

Rojava devriminin halklara yeni bir yaşam alternatifi sunduğu için emperyalist devletlerin hedefinde olduğunu belirten Deniz Özgür, bugün tetikçi olarak DAİŞ çetelerinin kullanıldığını söyledi ve ekledi: "Kürdistan'ın bu parçası olan Rojava'da devrimin ayakta kalması için komünistlerin önünde önemli bir görev var. Ben bu görevi yerine getirmek için geldim. Bu devrime katılmayı çok istedim, partim de beni görevlendirdi. Bu nedenle çok mutluyum." 

Bir süredir enternasyonal savaşçılarla birlikte eğitimler alıp cephede bulunan Deniz Özgür'ün bulundukları ortam için tanımı dikkat çekici: “Çeşitli ülkelerden yoldaşların varlığı devrimin her dilden her dinden savunulabileceğini gösteriyor. İlk önce dil sorunu yaşayacağımızı düşündük. Ancak İspanya savaşındaki enternasyonal taburları anlatan ‘No Pasaran’ marşında dediği gibi biz birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Gelecek düşlerimizin ortaklığından tanıyoruz. Bu bizim için yeterli bir dil, duygu. Devrimin ve savaşın dili bizi ortaklaştırıyor ve anlaşmamızı sağlıyor." 

KARADENİZLİ GENÇLERE ÇAĞRI 

Daha fazla farklı uluslardan katılımın olması gerektiğinin altını çizen Deniz Özgür'ün ayrıca Karadenizli devrimcilere de mesajı var: Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da, Rojava devrimini, kendisinin geleceği ve devrimi olarak gören her devrimcinin burada olması gerekiyor. Rojava devrimi aynı zamanda devrime katılan her komünistin, her devrimcinin kendi devrimidir. Bu devrim, Ortadoğu devriminin embriyon halidir. Tüm Ortadoğu ve Anadolu'yu etkileyecek bir devrimdir. Karadenizli bir devrimci olarak tüm Karadenizli gençleri, yüreği insanlıktan yana atan herkesi buraya çağırıyorum. Halkların kardeşliğini yükseltmemiz gerektiği inancı ile hareket ediyorsak, bunu bir söz olarak değil, inandığımız bir şey olarak dile getirmek için burada olmalı ve "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganını burada söylemeliyiz. Ancak Rojava'da söylediğimizde bu slogan anlam kazanacak. Tüm Karadenizli gençleri, Lazları, Hemşinlileri, Rumları, Gürcüleri buraya, devrimi yaşamaya, devrimi öğrenmeye davet ediyorum. 

KOMÜNİST BİR KADIN OLARAK BURADAYIM 

Arya Yeter de bir süredir Rojava devrimini savunan MLKP savaşçılarından biri. Devrimin sadece Rojava'nın özgürleşmesi bakımından değil, Ortadoğu, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın birleşik devriminin hazırlığı bakımından tarihsel bir öneme sahip olduğu görüşünde. Rojava devriminin aynı zamanda bir kadın devrimi olduğunun altını çizen Arya Yeter, neden Rojava'da olduğunu ise şöyle anlatıyor: "Böylesine tarihsel bir öneme sahip olan ve devrimimiz için büyük roller taşıyan bir devrimin parçası olmak için buradayım. Komünist bir kadın olarak bu devrimde yer almak istedim ve partimin çağrısına uyarak geldim." 

İspanyol ve Avrupalı devrimcilerle ile birlikte aynı cephede yer alan Arya Yeter, "Dünyanın başka köşelerinden insanlar, emperyalizmin bölgede gerici güçler eliyle uyguladığı politikaya karşı ilk kez kendilerini de özne hissederek buna karşı cepheden savaşmak isteğiyle devrime katılıyor. Bu oldukça önemli. Hem Rojava devrimini umutlu kılıyor hem de buradaki deneyim dünyanın her yerinde öğretici roller oynuyor. Bu anlamıyla enternasyonal tabur hazırlıkları, dünyanın başka yerlerinde Rojava devrimlerinin de kıvılcımı anlamına geliyor." 

Arya Yeter'in mesajı ise şöyle: Rojava, bizim olanın onurudur. Burada olmak, tarihin hem biz Marksist Leninistlere hem de tüm insanlığa verdiği sorumluluğu yerine getirmektir. Böyle kıyasıya bir mücadelede sınırlı dayanışma girişimleri ya da dışardan izleyen konumunda kalmak hem bu sorumluluğa hem de insanlık onurunu çiğneyenlere gerekli yanıtı vermemektir. Kadınlar burada yeniden bir tarih yazıyor, değiştirme ve savaşma iradesini çok güçlü bir biçimde ortaya koyuyor. Bu devrim bize yeniden gösterdi ki devrimi savunmak en çok da biz kadınlar için önemli çünkü bu devrimin boğulması ve bu toprakların işgali kadın bedeninin de işgali demektir. Çağrım önce tüm insanlığa, gençlere ve özel olarak da genç kadınlaradır.  Bu devrim bizim, öznesi bizleriz. Bu da ancak devrimde yer almayı gerektirir.