Erbay ve Öter’i binler uğurladı / YENİLENDİ

Binlerce kişi, polis tarafından katledilen kadın devrimciler Yeliz Erbay ve Şirin Öter'i kızılbayraklar ve sloganlarla son yolculuğuna uğurladı.

Gaziosmanpaşa'da polis tarafından katledilen komünist kadınlar Yeliz Erbay ve Şirin Öter, kadınların omuzlarında son yolculuğuna uğurlandı. Kadınlar, Erbay ve Öter'in hesabını soracaklarını belirtti, "And olsun mücadelenizi sürdüreceğiz, bayrağınızı Türkiye ve Kürdistan'daki burçlarda dalgalandıracağız" sözünü verdi.

Gaziosmanpaşa'da polis tarafından katledilen komünist kadınlar Yeliz Erbay ve Şirin Öter, Gazi Mahallesi'nde binlerce kişi tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

Dün gece Yenibosna'daki Adlı Tıp Kurumu'ndan alınan ve Gazi Cemevi'ne getirilen Erbay ve Öter'in cenazeleri yoldaşları tarafından yıkandı, kır çiçekleriyle donatılan tabutlara konuldu. Uğurlamaya gelen kitle, MLKP/KKÖ bayraklarına sarılan kadınların önünden saygı geçidi yaptı, alınlarını öptü. Ardından kadınlar tarafından omuzlanan tabutlar cemevinin avlusuna çıkarıldı. Burada yapılan anmanın ardından tabutlar yeniden omuzlandı ve İsmetpaşa Caddesi'ne taşındı. Kadınlar, "Komünistler yaşıyor, MLKP savaşıyor", "Partinin yıldızı Komünist Kadın Örgütü", "Jin jîyan azadî", "Katillerden hesabı MLKP soracak", "Bijî PKK yaşasın MLKP" sloganlarıyla kızıl bayraklardan oluşan koridordan, kırmızı bezlerle donatılmış masanın üzerine konuldu.

Cenaze törenine ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, SKM Genel Sözcüsü Fadime Çelebi, BEKSAV Başkanı Kenan Ağbulut, Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, KJA Sözcüsü Ceylan Bağrıyanık, HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel, HDP Milletvekili Garo Paylan, Suruç şehitleri, Hasan Ocak'ın ailesi, Kobane'de şehit düşen Aziz Gülerin ailelerinin de aralarında olduğu çok sayıda şehit ailesi ile Partizan, Devrimci Parti, Halk Cehpesi temsilcisi de katıldı.

ÇELEBİ: GÜVENDİĞİNİZ O SARAY'I BİZ KADINLAR YERLE BİR EDECEĞİZ

Kadınlar önde, erkekler arkada, kadın özgürlük mücadelesinde şehit düşenlerin anısına saygı duruşunda bulundu. Törende ilk sözü SKM Genel Sözcüsü Fadime Çelebi aldı. Kadınları, "Merhaba Saray'ın zulmüne karşı direnen kadınlar hoş geldiniz", Yeliz Erbay ve Şirin Öter'i ise "Yeliz ve Şirin yoldaşlar, siz de emekçi halkımızın yanına hoşgeldiğiniz, sefalar getirdiniz" şeklinde selamladı.

Erbay ve Öter'in Saray'ın zulmüne karşı direnişin simgesi olduklarını belirten Çelebi, "AKP'nin zulüm kalelerine karşı öfkeyi kuşanan, öfkesini zulmün kalelerinde boşaltan kadınlarımız Şirinimiz, Yelizimiz kadın devrimiyle kuşanmış, tüm alanlarında var olmuş, kadın devriminin farklı araçlarıyla ilişki kurmanın somut örneği olmuşlardır" dedi.

Erbay ve Öter'in Saray'ın özel kuvvetlerinin saldırısına karşı muazzam bir direniş sergileyerek, şehit düştüğünü kaydeden Çelebi, Ekin Wan'a işkence yapıldığı gibi Erbay ve Öter'in cansız bedenine de işkence yapıldığını söyledi. Çelebi, şunları söyledi: "Bizden korkuyorlar, biz sosyalist kadınlardan korkuyorlar. Çünkü güvendikleri o Saray'ı biz kadınlar başlarına yıkacağız, yerle bir edeceğiz."

Çelebi, Erbay ve Öter'in tabutları başında onlara ve şehit düşen tüm kadınlara söz verdi: "Size söz, binlerce Şirin, yüzbinlerce Yeliz olup devrim ve sosyalizm bayrağını Türkiye ve Kürdistan'ın tüm burçlarına dikeceğiz. Size söz, size söz, size söz."

ULUSOY: YELİZ VE ŞİRİN'İN MÜCADELESİ VARLIK SEBEBİMİZDİR

ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, "Bizim kadınlarımız savaştıkça güzelleşen, güzelleştikçe yolumuzu aydınlatan kadınlar" diyerek sözlerine başladı, şehit düşen komünist kadınları selamladı.

Gazi emekçilerinin Şirin Öter'i çok iyi tanıdığını söyleyen Ulusoy, "O'nunla bu sokaklarda eylem yaptınız, afiş astınız. Şirin'i size uzun uzun anlatmayacağız" dedi. Ulusoy, "ama Yeliz'i uzun uzun anlatmalıyım" dedi ve şu dizeleri hatırlattı: "Güzelmişsin, öyle diyorlar. Bir kez farkına vardım, en önündeydin kavganın, dehşetli güzeldin".

AKP diktatörlüğünün Kürdistan'daki katliamları politika düzeyine çıkardığını belirten Ulusoy, insanların öldürülmediği tek günün dahi yaşanmadığını belirtti. Ulusoy, şöyle devam etti: "Bu diktatörlük Batıda da bu katliamlara dur diyecek, halkların mücadelesini örecek temel kuvvetlere ve en önde olan kadınları katletmeyi de politika düzeyine çıkardı. Yeliz'in, Şirin'in katledilişi bu politikaların ürünüdür. Buradan çağrı yapıyoruz; bu katliamlar ve yaralı bedenlere işkence ederek o erek egemen cinsiyetçi şiddetinizi ortaya koyuyorsunuz ya, bizi daha büyük savaşlara çağırıyorsunuz ya o halde buradan Gazi'nin sokaklarından bir kez daha söz veriyoruz. Bu davetiniz kabulümüzdür. Yeliz ve Şirin'in mücadelesi mücadelemizdir. Onların düşlerini gerçek kılmak ESP'nin varlık nedenidir."

'KADINLAR ZULÜM İKTİDARININ HİZASINA GEÇMEYECEK'

Anmada son sözü HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ aldı. "Onların şahadeti ölümsüzlüktür" diyen Yüksekdağ, Erbay ve Öter'in özgürlük ve direniş bayrağının kadınların ellerinde dalgalanacağını söyledi.

Yüksekdağ, şunları kaydetti: "Zulme karşı en büyük gücümüz, direnmektir. Bugün asıl bu gücü kuşanmayan, direnmeyen ölür. AKP-Saray iktidarı, darbe rejimi bütün Türkiye ve Kürdistan halklarını yaşayan bir ölüye çalışıyor. Hak, hukuk, özgülük, eşitlik, adalet olmadan, kendisine biat eden bir toplum yaratmak istiyor. Kimileri korkunun karşında hizaya gelebilir. Ama bu hizayı bozanlar oldu, olacak. En başta da kadınlar, Yeliz'in, Şirin'in, Dilek'in ve bir ay içerisinde sadece İstanbul'da katledilen kadınlar şahsında bu hizayı bozanlar olacak. Kadınlar, bu zulüm iktidarının hizasına geçmeyecek.

Bir yanda ölüm, zulüm, karanlık ve gözyaşının, diğer yanda ise buna karşı başı dik, alnı ak direnenlerin olduğunu hatırlatan Yüksekdağ, Kürdistan'da halkların Saray'ın zulmüne karşı direndiğini söyledi. Yüksekdağ, "Her yerde direnenler oldukça bu zulüm iktidarı istediğini elde edemeyecek, bu esaret düzenini bize dayatamayacaklar" dedi.

Yeliz Erbay ve Şirin Öter'in şahadetinin barış için direnme çağrısı olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, "Yeliz ve Şirin'in şahadeti tüm kadınlara yapılmış bir çağrıdır. Bize duramadık, durmayın dediler. Onların şahadeti tüm Batıya yapılmış barış için, halklarımızın özgürlüğü için direnme çağrısıdır. Onları birleştiren kadınların, işçi ve emekçilerin kurtuluşu davasıdır. Bu güç Türkiye ve Kürdistan'ı birleştiren güç olacak. Direne direne kazanacağız, birleşe birleşe kazanacağız" diyerek konuşmasını tamamladı.

Konuşmaların ardından, Erbay ve Öter'in cenazesini yine kadınlar omuzladı. Erbay ve Öter'in fotoğraflarının olduğu pankartın ardı sıra "Devrim şehitleri ölümsüzdür" pankartlarının arkasında kortej oluşturuldu. Komünist kadınlar sloganlarla Gazi Mezarlığı'na kadar taşındı.

MLKP-KKÖ-KGÖ: YOLUNUZ YOLUMUZDUR

Mezarlığın girişinde cenazeleri Marksist Leninist Komünisnt Parti (MLKP), Komünist Kadın Örgütü (KKÖ) ve Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) milisleri karşıladı. Ellerinde uzun namlulu silah ve keleşlerle gelen milisler, tabutları omuzladı. Erbay ve Öter'in tabutları, "Kadın devriminin cüretkar savaşçıları yolunuz yolumuzdur" ve "Kavgamızın rehberi komünist kadın devrimi" yazılı pankartlar arkasında mezarlığa taşındı. Saygı duruşu yapan milisler devrim andı içti. Ardından KKÖ adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada, "Silahımızın son mermisine kadar savaşacağız. Asla teslim olmayacağız. Ant olsun mücadeleniz yerde kalmayacak" denildi. Milisler ardından alandan ayrıldı. Bu sırada havadan görüntü almaya çalışan drone adı verilen insansız hava aracı milisler tarafından ateş edilerek düşürüldü. Dronenin düşürülmesi kitle tarafından alkışlandı.

Erbay ve Öter, kadınlar tarafından MLKP/KKÖ bayraklarına sarılarak defnedildi. Defin işleminin ardından mezarları çiçeklerle donatıldı.