Bugün Türkiye geneline yayılan gösteriler Taksim’de ağaç kesimine karşı çevreci bir eylemle başladı. Kürdistan’da yakılan ormanlar ve inşa edilen barajlarla onlarca yıldır çevre katliamı yapılıyor. Gezi Parkı direnişi dokuzuncu gününe girerken, Erciş'te İl AFAD tarafından Çatak Dibi (Zortul) köyünde yapılacak konutlar nedeniyle kesilecek olan yüz binlerce ağaç için çalışmalara başlandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki açıklamalarında kendi çevre duyarlılığını “birkaç ağaç” veya “birkaç çapulcu” ile ifade ederken, bugün de Tunus’ta “Çevre sadece ağaç değildir” dedi ama çevrenin ne olduğunu da anlatmadı.

“Birkaç ağaç” Gezi Parkı direnişinde görüldüğü gibi, sosyal bir patlamaya yol açarken, Erdoğan iktidarı bu süreçte de Kuzey Kürdistan’da doğa katliamını sürdürmek istiyor.

ASKER KORUMASINDA DOĞA KATLİAMI

DİHA’nın haberine göre Van'ın (Wan) Erciş (Erdîş) ilçesine bağlı Çatak Dibi (Zortul) köyü sakinleri, bu sabah kötü bir haber ile uyandı. Askerler eşliğinde köye gelen İl AFAD tarafından ihale edildiği belirtilen müteahhit firmanın elemanları, 200 bin ağacın kesilmesi için hazırlıklar yaparken, köylüler ise yaşanan durumu gözyaşları içinde izlemek zorunda kaldı. Askerlerin doğa katliamının gerçekleşeceği alanda nöbet tutması dikkat çekerken, köylülerin çaresiz çırpınışı ise doğa katliamının önüne geçemiyor. Köydeki kadınların gözyaşları içerisinde ağıtlarla ağaç kesim çalışmalarını izlemesi yürekleri burktu.

Kürdistan doğası, yıllardır devlet tarafından bilinçli bir şekilde ağır tahribatlara maruz bırakılıyor. Her yıl yaz aylarında, PKK ile mücadele adı altında dağlardaki ormanlık alanlar TSK tarafından ateşe verilirken, barajlarla çevre ve doğal yaşam sistematik bir şekilde saldırı altına alındı.

Taksim Gezi Parkı'nda kesilen ağaçların bütün dünyanın gündeminde olduğunu belirten Ayşe İnci, "Ben bu bahçeyi bu ağaçları bu hale getirmek için kollarımla teneke teneke su taşıdım. Bu ağaçlar benim yaşamım halinde. Neden katlediyorlar, hayatımı neden elimden alıyorlar" diye tepki gösteriyor.

Ramazan İnci, yaşananlara halen anlam veremediğini ifade ederek, "Bizler yıllardır bu arazinin vergisini veriyoruz. Madem bu emeklerimizi katledeceklerdi neden devlet burayı ekmemiz için bize verdi. Devlet neden bize bu haksızlığı yapıyor" şeklinde konuşuyor.

“SESİMİZİ DUYMADILAR”

Mehmet İnci, "Van'da bulunan sivil toplum örgütlerinden yardım talep ettik; fakat hiç biri sesimizi duymadı. Bize 'Van dışında bir yer. Biz oraya gelemeyiz' yanıtı verdiler. Burası neresi olursa olsun sonuçta bir doğa katliamı söz konusu. Neden duyarsız kalınıyor, anlayamadım" diyor.

200 BİN AĞAÇ KATLEDİLECEK!

Konutların yapılacağı alanın 110 bin metrekarelik bir alan olduğu ve burada 200 bine yakın ağacın olduğunu ifade eden Mahmut İnci isimli köylü, orada hazırda bulunan yetkililere seslenerek, "Hepinizin bu doğaya ihtiyacı var. Hepiniz evinize gittiğinizde çocuklarınız sizden meyve istiyor. Siz bu doğayı katlederseniz yarın çocuklarınıza ya da geleceğinize meyveleri nereden getireceksiniz?” şeklinde konuşuyor.

“Doğamızın katledilmesine izin vermeyeceğim. Canımı ortaya koyarım, fakat burada bir ağaç bile kestirmem" diyen İnci, Erdoğan'a şöyle sesleniyor: "Batıda biri orman yaktığı zaman bütün dünya ayağa kalkıyor ve bir sürü insanın tutuklanarak cezaevlerine gönderildiğini biliyor. Peki burada neden 200 bine yakın ağacın katledilmesine göz yumuyorsun. Bizim batıdaki insanlar kadar yaşamaya hakkımız yok mu?"

Taksim'de kesilen birkaç ağaç için binlerce kişinin Taksim'e akın ettiğini vurgulayan İnci, sivil toplum örgütlerine seslenerek, "Sizlerden yardım istiyoruz neden sessizsiniz. Burada bizi yalnız mı bırakacaksınız?" diyerek, yardım talebinde bulunuyor. 

TEPKİLER ÜZERİNE ÇALIŞMALARA ARA VERİLDİ

Bu arada, akşam saatlerinde yüzbinlerce ağacın kesilmesi çalışmalarına köylülerin tepki göstermesi üzerine bir ay ara verildi. Konu ile ilgili yapımı üstlenen müteahhit firmanın, köylülerin ekili arazileri olduğu ve bu ekinlerin biçilmesi için zaman verildiği belirtilse de köylülerin tedirginliği devam ediyor. Köylülerden Ramazan İnci, müteahhit firmanın oyalama taktiği izliyor olabileceğini belirterek, doğa katliamcılarına güvenmediklerini, gerekirse burada nöbet tutacaklarını söyledi.