Erdoğan-Barzani ziyareti AKP'nin seçim hamlesi

Erdoğan-Barzani ziyareti AKP'nin seçim hamlesi

BDP Milletvekili ve Kongre Hazırlık Komitesi üyesi Mülkiye Birtane, Erdoğan'ın Barzani ile birlikte yapacağı Amed ziyaretini “her zamanki siyasi seçim hamlelerinden” biri olarak değerlendirerek “Ancak Kürtler artık bu hamlelere inanmıyor” dedi. Barzani'nin, “Kuzey'de çözüm sürecini destekliyorum” açıklamalarını hatırlatan Birtane, “Kendisi çözüm yönündeki kararlılığını göstermek durumundadır” diye konuştu. Birtane, “Aksi durumda Sayın Barzani'nin gelip de Erdoğan'ın siyasi oyunlarına alet olması doğru karşılanacak bir durum değildir” dedi.

BDP Milletvekili ve Kongre Hazırlık Komitesi üyesi Mülkiye Birtane, Hewler'de hazırlık toplantıları süren Kürt Ulusal Kongresi ile Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Barzani'nin Amed ziyaretine ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı.

Kürt Ulusal Kongresi'nin ertelendiğini biliyoruz. Yeni bir gelişme var mı? Son durum nedir?

Hazırlık Komitesi'nin yaz boyunca yaptığı çalışmalarda, 25 Kasım'da kongreyi gerçekleştirebilmek için 8 Ekim'de toplantı yapılması kararı alınmıştı. Toplantı 8 Ekim'de yapılamadı. Bu, sekretaryanın toplanamayışına bağlandı. Sekretarya toplanamadığı için, doğal olarak komite de toplanamadı. 10 Kasım'da komite toplanıp değerlendirme yaptığında, 25 Kasım'a çalışmaların yetiştirilemeyeceği kararı çıktı. Çünkü çok kısa süre kalmıştı ve bazı raporların hazırlanmasına eksiklikler vardı.

KONGRENİN YAPILMASI HERKESİN ORTAK GÖRÜŞÜ

Ertelenme nedeni nedir?

Kürtlerin yıllardır gündemine olan bir konferans bu. Sayın Öcalan'ın, Amed, Ankara, Avrupa ve Hewler'de konferans yapılması yönünde önerisi vardı. Üç konferans gerçekleştirildi, artık Hewler'dekinin konferanstan ziyade kongre olması kararı çıktı. Kongre çalışmalarının dört parça Kürdistan ile diasporada yürütülmesi kararı alınmıştı. Kongreye sunulmak üzere komisyonların hazırladığı raporlar sekretarya tarafından değerlendirilecekti. Hem Ortadoğu ve Kürdistan'daki siyasal gelişmelerin sıcaklığı, Rojava'daki gelişmeler, Güney Hükümeti'nin Rojava'ya karşı tutumu, sorunları biraz daha derinleştirdiği için tartışmalar o boyutuyla yapıldı.

Fakat daha önce bazı sekretarya üyelerinin doğru temelde yaklaşmamalarından kaynaklı gecikme oldu. Aslında sekretaryada bulunan üyelerin dışında siyasi partiler yeni temsilciler kattılar. Bu temsilciler ile görüşmeler yapıldı. Bu kongrenin yapılması bütün Kürt siyasi oluşumlarının, partilerinin ortak görüşü.

Yüzyılların sorunu olan böylesine devasa bir sorunun kısa bir sürede çözümleneceği hissini insanlara verilmemeli. Gerçekten de zor bir konu. 4 ülkenin sınırları parçalanmak, o ülkelerin baskıları altında kalmak... Birliğinize ne kadar yabancılaştığınızı bu çalışmalarda görüyorsunuz. Ancak dil, hukuk, kadın, gençlik gibi alanlarda konferanslar yapıldı. Dört parça Kürdistan arasında bu temaslar sağlandıkça birbirini anlama ve yakınlaşma da gerçekleşmiş oluyor.

EN ÖNEMLİ NOKTA ORTAK TUTUM

En önemli nokta siyasal birliktelik, ortak bir tutum belirleme. Bunu da bu kongre ile gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki hafta içinde sekretarya komiteye bir çalışma takvimi çıkaracak. Buna göre çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Artık bu aşamadan sonra Kürtlerin parçalı siyaset yürütmeleri söz konusu olamayacak. Böylesi siyaset yürütenler de hem tarih hem de Kürt halkı nezdinde hak ettikleri yeri bulacaklardır.

TÜRKİYE ROJAVA POLİTİKASINI DEĞİŞTİRECEK

Kürt Ulusal Konferansı'nın ertelenmesinde temel nokta Rojava mı?

Evet, Rojava temel konulardan biri. Türkiye'de "Artık cenazeler gelmiyor" söylemi ön planda. Ancak Kürt halkı her gün, Kürdistan'ın bir parçası olan Rojava'da evlatlarının şehadetiyle karşı karşıya kalıyor. Sorun çözülüyormuş gibi görünse de, aslında Türkiye'nin Rojava politikası belirleyici olandır. El Kaide, El Nusra gibi çetelerin Türkiye'den Rojava'ya gönderilmeleri, desteklenmeleri, yaralıların Türkiye'de tedavi edilmesi, ilaç gibi insani yardımlar için kapıların kapalı tutulması ama çetelerin ellerini kollarını sallaya sallaya sınırdan geçişleri. Diğer taraftan Rojava'daki direniş ile Kürtlerin yekvücut duruşuyla Türkiye, çetelere ilişkin politikalarını gözden geçirmek durumunda kaldı.

Kürdistan'ın bir parçasında yaşanan bir olumsuzluk, diğer parçaları da etkiliyor, hepsi birbirine bağlı. Rojava'da gelişen halk devriminde elde edilecek olan başarı Kuzey Kürdistan'ı da etkileyecek. Bu nedenle Rojava üzerinden Kürtlere yönelmiş durumdalar. Biliyoruz ki Kürtlerin yıllardır verdikleri mücadele sonunda kazanımları, Rojava'da taşlanacak. Bunu herkes görüyor. Artık Türkiye'de bu politikalarından yavaş yavaş vazgeçmek zorunda kalacak.

Barzani'nin Rojava'ya yönelik müdahaleleri söz konusu. Rojava konusu çözülmeden -ki bu konu, Rojava'da ikinci bir silahlı güç oluşturulması konusuna kilitlenmiş durumda- Kürt Ulusal Konferansı'nı toplamak mümkün olacak mı?

Oradaki sorunların çözümlenmesi için bu kongrenin de bir zemin oluşturması gerekiyor. Rojava'da yürütülen siyaset, ikinci bir silahlı gücün oluşturulması yönünde. Ancak kongrenin bu sorunu da aşabilecek güçte olduğunu düşünüyorum. Orada bir kongre, ulusal birlik çalışması yürütülürken, diğer taraftan Kürtler arası çatışmanın söz konusu olması duyguda kırılmayı da yaratıyor. Bundan dolayı mutlaka görüşmelerle bu sorun aşılacaktır.

Siz, Kürt Ulusal Konferansı'nı Rojava gibi sorunların da çözüm yeri olarak mı görüyorsunuz?

Evet, kongre sorunların çözümü için bir zemin oluşturabilir.

ERDOĞAN'IN SEÇİM HAMLESİ

Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Barzani'nin Amed ziyareti gündemde. Bu ziyareti nasıl yorumluyorsunuz?

Başbakan Erdoğan'ın her zamanki siyasi hamlelerinden biri. Bu da özellikle seçim öncesine denk geliyor. Her seferinde farklı yöntemlerle Kürtlerin çözüme ilişkin talep ve umutlarını bir başka döneme erteleme gibi, seçim öncesi hamleler yapmakta. 2007 yılında bunu çok net görebildik. Orada vermiş olduğu sözler sonucunda, Kürtler AKP'ye karşı fazla bir tutum sergilemediler. Orada elde ettiği başarıdan sonra Kürtlere karşı ağır yönelimi oldu. 2009 seçimlerinden hemen sonra yoğun bir operasyon yapıldı. Bugün ise yeniden seçim öncesi verdiği vaatlere geri döndü. Ama artık Kürtler seçim öncesinde gelen bu tür vaatlere kanmıyorlar.

Bir süre önce Kemal Burkan ile denemeye çalıştı, orada başarılı olamadı. 2014 yerel seçimlerinden önce AKP'nin artık Kürtlerin kapısını çalacak yüzü kalmadı. Bu yüzden de Sayın Barzani'nin Diyarbakır'a daveti ile Kürtlerde siyasi anlamda bir kafa karışıklığı yaratma, 'Çözüm süreci devam ediyor' mesajları verilmeye çalışıyor.

Umuyoruz ki, çözüm sürecine katkısı olur fakat Kürtlerin taleplerinin de çok doğru okunması gerekiyor. Erdoğan'ın artık geçmiş yıllardaki gibi kandırmakla, oyalamakla bu işin yürümeyeceğini bilmesi gerekiyor. Sayın Barzani'nin de bu yönüyle siyasi taleplerimizi okuması, ona göre kendi rolünü oynaması gerektiğini düşünüyorum.

Hükümet cephesinden neden sorusuna yanıt verdiniz. Barzani neden geliyor sizce?

Sayın Barzani bir çok söyleminde, Kuzey'deki Kürt sorununun çözümlenmesi için elinden gelen her türlü çabayı göstereceğini belirtiyor. Kendisi çözüm yönündeki kararlılığını göstermek durumundadır. Burada bunu vurgularsa bu ziyaretin belki bir anlamı olur. Yoksa Kürtler nezdinde, gerçekten Kürtlere bu kadar zulüm yapılırken, Kürtlerin mücadelesi bu kadar yok sayılırken, Sayın Barzani'nin gelip de Erdoğan'ın siyasi oyunlarına alet olması doğru karşılanacak bir durum değildir.